Gülmez’in avukatlarından ‘Google iddianamesi’ tepkisi 2022-03-02 14:02:47 DİYARBAKIR - DBP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Seval Gülmez’in avukatları, müvekkilleri hakkında katıldığı 17 eylem ve etkinlik gerekçesiyle hazırlanan yeni iddianameyi “Google iddianamesi” olarak tanımladı. Yargılama sonucunda Gülmez’in tutukluluk halinin devamına karar verildi.  Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Diyarbakır İl Eşbaşkanı Seval Gülmez’in "örgüt üyeliği” iddiasıyla Diyarbakır 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı dava görüldü. Dosya kapsamında 12 Nisan 2021’de tutuklanan Gülmez, 6 Eylül’de görülen ilk duruşmada tahliye edilmişti. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan yeni bir soruşturma kapsamında, geçtiğimiz 26 Ocak’ta DBP İl Örgütü binasına yapınla bağlantılı olarak hakkında gözaltı kararı verilen Gülmez, Kovid-19’a yakalanmış olması nedeniyle tedavisinin ardından gözaltına alınıp 2 Şubat’ta tutuklanmıştı.   Bugün görülen dava duruşmasına Gülmez, tutuklu bulunduğu Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi'nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Avukatlarının hazır bulunduğu duruşmayı, ailesi ve DBP İl Örgütü yöneticileri takip etti. Mahkeme başkanı, Gülmez’in tahliyesi sonrası katıldığı 17 eylem ve etkinlik nedeniyle Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hakkında “örgüt üyeliği” suçlamasıyla hazırlanıp, mahkemelerine sunulan 2022/52 esas sayılı yeni iddianamenin mevcut dava dosyası ile birleştirilmesine karar verildiğini belirtti.    Birleşen dosya kapsamında Gülmez’in savunması alındı. Tercüman eşliğinde Kürtçe savunma yapan Gülmez, DBP İl Eşbaşkanı sıfatı taşıyan bir siyasetçi olarak katıldığı eylem ve etkinliklerin suç olarak değerlendirilerek hakkında yeni bir iddianameye konu edilmesini eleştirdi.  Gülmez, hakkındaki iddianamede bu yönde suçlamada bulunulsa da bir eylem veya etkinliğe katılırken talimatla hareket etmediğini, parti Genel Merkezlerinin kendilerine gönderdiği genelgelere göre hareket ettiğini ifade etti. Suçlama gerekçesi yapılsa da bu eylem ve etkinliklerin tümünün yasal eylemler olduğunu altını çizen Gülmez, “İddianamede öne sürüldüğü gibi bu eylemlere örgütsel talimatla katıldığım suçlaması son derece komik. Bir siyasetçi olarak benden evde oturmam beklenmiyor herhalde. Katıldığım hiçbir eylem ve etkinlikte şiddet yaşanmamıştır. Tümüne Anayasanın bana tanıdığı haklar çerçevesinde katildim” dedi.    Aynı suçlamalarla yargılanırken 6 ay önce tahliye edildiğini, hakkındaki gözaltı kararı verilmesi nedeniyle iyileşmesi sonrası ifade vermek üzere kendisinin bizzat savcılığa gittiğinde tutuklandığını söyleyen Gülmez, kaçma şüphesi olmadığı gibi adresinin de belli olması dolayısıyla mahkemeden tahliyesine ve beraatına karar verilmesini istedi.    TEK CÜMLELİK MÜTALAA    Sonrasında söz verilen iddia makamı, daha önce “örgüt üyeliği”nden 15 yıla kadar hapis cezası talebinde bulunduğu Gülmez’e ilişkin, mahkemeden birleşen dosya doğrultusunda yeni mütalaa hazırlamak üzere dosyanın savcılığa tebliğini ve Gülmez’in tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.   ‘İNSANLARIN HAYATLARI SÖZKONUSU!’   Gülmez’in avukatlarından Burhan Arta, katılmadıkları savcılık mütalaasına, “Mütalaanın gerekçesi olması lazım. Yani tek cümle ile mütalaa sunulması hukuka aykırıdır. Burada insanların hayatları söz konusu” diyerek tepki gösterdi.   Müvekkili hakkında hazırlanan yeni iddianamenin önceki ile tamamen aynı olduğunu söyleyen Av. Arta, tepkisini “Müvekkilim zaten benzer iddialarla yargılandığı dosyada daha önce tahliye edilmiştir. Fakat şimdi benzer iddialarla tutuklu yargılanmaya devam ediliyor. Yani böyle bir yargılama olacaksa, hiç savunma yapmayalım” sözleriyle sürdürdü.    HAKİM : BİZ NE DİYELİM ŞİMDİ   Av. Arta’nın bu tepkisi karşısında mahkeme başkanı, “Biz ne diyelim şimdi” demekle yetindi. Bu tepkiyi müvekkilinin bir siyasetçi olması ve ceza yargılamalarının temelinin kamu güvenliğinin sağlanmasına dayanmasından dolayı olduğunu ifade eden Arta, “Devletin mutlaka düşünce ve ifade özgürlüğünü sağlaması lazım. İddianameye konulan 17 eylem ve etkinliğin tümünün siyasi çalışmalar olduğu ortadadır. Hiçbir şekilde örgüt üyeliği suçlaması ile ilişkilendirilemez. Burada bir siyaset yargılanıyor. Yargı eliyle siyasi faaliyetlerin engellenmesi söz konusudur” şeklinde konuştu.   Müvekkiline yine PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dair yaptığı “Kürt Halk Önderi” tanımı dolayısıyla suçlama yöneltilse de bu tanımlamaya dair tartışmaların tüketildiğini söyleyip, ifade özgürlüğüne dair Yargıtay kararlarını hatırlatan Arta, Öcalan’a özgürlük istemenin de suç olmadığını vurguladı. Arta, “Şiddet çağrısı olmadığı sürece yasalarda bu yönlü kampanyaları engelleyecek hiçbir hüküm yok. Herkes için özgürlük talep edebilirsiniz” ifadelerini kullandı. Arta, haksız tutukluluk halinin son bulması için mahkeme heyetinden müvekkilinin tahliyesine karar verişmesini istedi.   Avukatlardan Cemile Turhallı Balsak ise, savunmasında demokrasinin olmazsa olmazı olan siyasi parti faaliyetlerinin müvekkillerine dönük yargılama örneğinde olduğu gibi yargı eliyle suç kapsamına sokulmasına itiraz etti.   GOOGLE İDDİANAMESİ!   Gülmez’e dönük suçlamaların tümünün ifade ve düşünce özgürlüğü kapsamına girdiğinin altını çizen Balsak, cumhuriyet savcılarınca açık kaynak taraması yapılarak suç üretilmesine şu sözlerle tepki gösterdi: “İddia makamları bir ismi Google yazıp, ekranda karşılarına çıkan her şeyi suç kabul ediyor. Böyle olunca da ortaya böyle Google iddianamesi çıkıyor. Oysaki suç gizli olur, kamuya açık suç olmaz.  Kişilere, bölgelere göre yargılama olamaz. Bundan hareketle müvekkilinin tahkiye ce beraatını talep ediyoruz.”    18 MAYIS’A ERTELENDİ   Avukatların savunmalarının ardından duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme, aldığı ara kararlarında Gülmez’in tutukluluk halinin devamına ve birleşen dosya kapsamında yeni mütalaa hazırlanmak üzere dosyanın Cumhuriyet Savcılığına tevdi edilmesini kararlaştırdı. Bir sonraki duruşma 18 Mayıs tarihine ertelendi.