Kozağaçlı: Bu bir kumpas davasıdır 2022-03-23 14:24:33   İSTANBUL - Yargılandıkları davanın bir “kumpas” olduğunu belirten ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı, “Biz şunu söylüyoruz; biz hapisle, jandarma ve polis dayağıyla terbiye olmayız” dedi.    Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı, avukat Barkın Timtik  ve Özgür Yılmaz'ın aralarında olduğu 22 kişi hakkında “Örgüt yöneticiliği” ve “Örgüt üyeliği” suçlamalarıyla açılan davanın 5’inci duruşması İstanbul 18’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.   Silivri Kapalı Cezaevi Yerleşkesi’ndeki duruşmada, Selçuk Kozağaçlı, Barkın Timtik, Oyla Aslan ve Özgür Yılmaz hazır bulundu. Avukatların yanı sıra çok sayıda baro başkanı ve hukukçu da duruşmayı takip etti.    Duruşmada İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından ifadesi alınan ve ifadesi  sonradan savcılıkça dosyaya gönderilen  “tanık” olarak belirtilen Murat Sur adlı kişi, İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesinde “etkin pişmanlıktan” faydalanma talebinin olmadığını, buna rağmen kollukça bu şekilde  tutanak tutulduğunu sonradan öğrendiğini belirtti. Sur, yine ifadenin avukat huzurunda alınmadığını, avukatın sonradan gelip ifadeyi imzaladığını, ifadenin kendisine okutulmadan  imzalatıldığını, kendisi tarafından söylenmeyen beyanların ifadeye aktarıldığını sonradan fark ettiğini ifade etti.    ‘TALİMAT VERDİKLERİNİ SÖYLEMEDİM’   Sur, avukatlarla ilgili ise şunları söyledi: “Bana avukatları sordular. ‘Avukat Barkın Timtik, Ebru Timtik seni cezaevinde ziyaret ettiler mi’ diye. Bende ‘evet, geldiler. Onlar benim avukatım. Çünkü o zaman avukatımdılar. Ama ben orada avukat Barkın Timtik, Ebru Timtik’e ‘bana örgüt adına talimat veriyorlar’ diye bir ifadede bulunmadım.”   SAHTE DELİLLER   Avukatlardan Derviş Emre Aydın yaptığı savunmada, yasadışı yollarla sahte delil üretildiğine dikkat çekti.    ‘TUTUKLULUĞU KABUL ETMİYORUZ’   Avukat Oğuzhan Topalkara, tarihin bu yargılamayı ayıplayacağını belirterek, “Meslektaşlarımız devrimci avukatlığın bedelini büyük bir engin gönüllülükle kabul ediyorlar. Biz tutukluluğu onlar gibi kabul edemiyoruz. Biz 6 yıldır tutukluluklarının acısını yaşıyoruz. Biz Ebru Timtik’in kız kardeşini, büro arkadaşını tahliye ettirememenin acısını yaşıyoruz. Bu acıyı hafife almayın. Biz ÇHD genel başkanını ve genel merkez yöneticiliği yapmış avukatların tahliye edilmiyor olmasının acısını yaşıyoruz. Tutuk devam kararına karşı gerekçe olarak kaçma şüphesi dediğiniz noktada kaçağı bizim tarafta aramayın. Bu dosyanın iddianamesinin savcısı kaçak. Biz artık sizden tutukluluk gerekçesi beklemiyoruz. Tahliye kararının bugün bekliyoruz sizden” dedi.   KUMPAS DAVASI   Daha sonra söz alan Selçuk Kozağaçlı, İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kendisiyle ilgili açılan soruşturma biçiminin kumpas olduğunu belirtti. Bir kumpas davasının olduğunu vurgulayan Kozağaçlı, “İtirafçı olan ve TEM’in kadrolu avukatı olan Süleyman Taşbaş, TEM’de kişilerin ifadesine girmeden imza attığını ve para aldığını açıkça beyan etti. Taşbaş, hükümlü ve avukatlıktan atıldı. Tüm tanıklar birçok dosyada eğitilip tanık oldular. Benim hakkımda dava açıldığı zamanın kumpasını anlatıyorum. 33 ACM dosyası büromuz hakkındaki kumpası anlatıyor” dedi.   ‘HAPİSLE TERBİYE OLMAYIZ’   Kozağaçlı, şunları söyledi: “Ben tutuklulukta babamı kaybettim, eşimin annesi bir rahatsızlık geçiriyor. Kuyruğu dik tuttuğumuz için acımız yok sanmayın. Biz şunu söylüyoruz; biz hapisle, jandarma dayağıyla, polis dayağıyla terbiye olmayız. Biz açlıkla terbiye olmayız. Ebrumuzu kaybettik bu dosyada.”   ‘ÖZGÜRLÜĞÜMÜZÜ İADE EDİN’   Daha sonra söz alan ve yargılanan isimlerden olan avukat Oya Aslan, “İnsanlık tarihi hukuk alanında adil olmaya çalışmayı ve hiç vazgeçmemeyi söyler. Bunlar  devrimci avukatlığın da tarihidir. Gasp edilen özgürlüğümüzün iade edilmesini istiyoruz. Bizi tuttuğunuz sürece hakkımızda ifadeler toplamaya devam edecekler. Bunu yapmak çok kolay. Bu kepazeliğe son verin. Bedeli sürülmek mi olur? Olsun, cesaret edin” dedi.   ‘HAKİM MİSİNİZ, ZABITA MISINIZ?’   Avukat Barkın Timtik, mahkemeye ve yargı sistemine bir inancı olmadığını belirtti. Timtik, “Dosya sürüncemede kalır demişsiniz, bizim ne yararımız var bundan? Sürüncemede kalmaması mı sizin derdiniz, maddi gerçeğe ulaşmak mı? Siz zabıta mısınız hakim mi? Bize diyorsunuz ki talepleriniz bu dosyayı sürüncemede bırakır. Şimdiye kadar kim niye bulmamışsa dosyanın sürüncemede kalmasına sebep olanlar hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istemiştim. Ama bir şey yapmadınız. Günü birlik dönemsel düşünmeyin. Halkın Hukuk Bürosu 33 yıllık bürodur. Neler gördü, biz hala ayaktayız. Çünkü biz adaletin doğru tarafındayız. Halkın avukatıyız. Arkadaşlarımızı tahliye ediniz” diye belirtti.   YARGILANANLAR TARİHİN AK SAYFASINDA   Tutuklu yargılanan avukatlardan Özgür Yılmaz ise “Biz faşizm ile halk arasında barikat olunması gerektiğini biliyorduk. Teslim olmadık, teslim olmayacağız. Ebrumuz adalete çok inanırdı. Ebrumuzun yarattığı zafer umut oldu. Bugünlerin zalimleri tarihte yerini alacak. Ebrumuz ise tarihte adalet olarak yerini alacak. Size de tavsiyem geçmiş yıllardaki hakimlerin savcıların yaptıklarına bakın. İstiklal mahkemelerindekileri kim biliyor? Seyit Rıza’yı herkes biliyor. Yargılayanlar değil yargılananlar tarihin ak sayfasında yerini alıyor” dedi.   Duruşmaya verilen aranın ardından kararını açıklayan mahkeme, Kozağaçlı, Timtik, Yılmaz ve Aslan’ın tutukluluk hallerinin devam kararı vererek duruşmayı 1 Haziran’a erteledi.