'Türkiye Osmanlı hayaliyle bölgede güç olmaya çalışıyor' 2022-04-23 12:12:28 HABER MERKEZİ -Türkiye'nin saldırılarına ilişkin açıklama yapan HSM, "Misak-ı Milli sınırlarının işgali, Suriye ve Irak'ın kontrolünü amaçlıyor. Osmanlı hayali ile bölgede büyük güç olmaya çalışıyor" dedi.    Türkiye'nin KDP işbirliğiyle Federe Kürdistan Bölgesi'ne yönelik operasyonu 7'nci gününde devam ediyor. Şiddetli çatışmaların yaşandığı bölgede, dün Şeladizê’de TSK'ye ait üslerde patlamalar yaşandığı belirtildi. TSK’ye ait Sirê askeri üssünde 2 ayrı patlama meydana geldi.    Yaşanan saldırılara ilişkin Halk Savunma Merkezi (HSM) Karargah Komutanlığı da açıklama yaptı. Fırat Haber Ajansı'nda yer alan açıklamada, yaşananların sıradan bir savaş olmadığı belirildi.    'SURİYE VE IRAK'IN KONTROLÜNÜ AMAÇLIYOR'   Türkiye'nin 2016 yılından bu yana bir konsept temelinde hareket ettiğinin ve Kürt halkının kazanımlarının tasfiye etmeye çalıştığının belirtildiği açıklamada, "Yaşanan savaş sıradan bir savaş değildir. Zap'ta yaşanan savaş Türk devleti, faşist soykırımcı AKP-MHP rejimi açısından da çok önemli görülüyor. Ancak Önderliğimiz, hareketimiz, halkımız hatta tüm bölge halkları açısından da çok önemlidir. Neden? İşgalci soykırımcı Türk devleti 2016 yılından bu yana yeni bir konsept temelinde hareket ediyor. Söz konusu konsept de özgürlük mücadelesinin imhası ve Kürt halkının kazanımlarının tasfiyesinden oluşuyor. Misak-ı Milli sınırlarının işgali, Suriye ve Irak'ın kontrolünü amaçlıyor. Düşmanın konsepti, amacı budur. Osmanlı hayali ile bölgede büyük güç olmaya çalışıyor. Dolayısıyla halkımız için ne kadar tehlikeliyse Arap halkı ve tüm bölge halkı için de büyük tehdittir. Bu konsepte karşı sergilenen direniş kutsaldır, çok önemlidir. Bölge halkı üzerindeki tehlikeyi bertaraf etmek için, Kürdistan'da yürütülen soykırım siyasetini ortadan kaldırmak için, varlık ve özgürlük yolunu açmak için yürütülen direniş tarihidir, kutsaldır. Kürdistan’ın özgürleşmesi ile Önder Apo'nun özgürlüğünün sağlanmasının yolu da bu direnişten geçiyor" denildi.    Türkiye'nin 2021 yılında Garê'ye ardından da Avaşîn, Zap ve Metîna'ya yönelik operasyon başlattığı hatırlatılan açıklamada, "Bilindiği üzere Türk devleti bu konsept çerçevesinde yürüttüğü savaşta şimdiye kadar başarılı olmadı. Özellikle 2021 yılında Güney Kürdistan’ı işgal girişiminde bulundu. Bu amaçla sürpriz bir şekilde Garê'ye saldırdı. Orada kırıldı. Daha sonra dönük daha kapsamlı saldırıda bulundu. 3 ay içinde Kandil'e kadar ilerleyerek tüm Güney Kürdistanı ve Medya Savunma Alanlarını işgal etmeyi kendisine amaç edindi. Ancak fedai komutanlarımız Şoreş, Serhed, Sarya, Rêber Hêja, Botan, Zinarîn, Cumali ile Çavrê arkadaşlar öncülüğünde sergilenen direniş düşmana engel oldu, düşmanı yenilgiye uğrattı. Düşman 2021 yılında resmen yenildi. Bu yenilgiyi hazmedemeyen Türk devleti, tüm gücünü seferber ederek rövanşını almaya çalışıyor" ifadelerine yer verildi.    'ANKARA'DA YENİLGİYE UĞRAYACAK'   AKP-MHP iktidarının bu konsepti başarıya ulaştırmak gibi bir görev üstlendiklerinin vurgulandığı açıklamada, "Başarıya ulaştıramaması durumunda rejim yıkılacak, dahası zindana girecekler. Çünkü 2021 yılı direnişi, rejimi yıkılmayla yüz yüze bıraktı. Faşist soykırımcı AKP-MHP iktidarı Türk devletinin tüm gücünü kullanarak şansını bir kez daha deniyor. Avaşîn ve Zap'a yönelik saldırı da bu temelde gelişti. Bu başlangıçtır. Saldırı daha da kapsamlı ve uzun sürelidir. Bunun farkında olmamız gerekiyor. Birkaç gün içinde başka alanları da saldırı kapsamına alacağı tahmin ediliyor. Buralarda başarılı olması durumunda geçen seneki gibi konsepti genişletmek, Medya Savunma Alanlarının tümün işgal etmek isteyecektir. Maxmur, Şengal ve daha sonra Rojava'yı hedefleyerek ortadan kaldırmak isteyecektir. İşgalci Türk devletinin amacı budur. Düşmanın güçlü yanları kadar zayıf yanları da vardır. Güçlü tarafı teknik ve istihbaratıdır. Bunun dışında düşman her açıdan zayıftır ve bu düşmanı yenebiliriz. Doğrudur, düşman şu an çağın tekniği ile bize saldırıyor ve buna karşı direniş de kolay değildir ancak bu saldırıyı kendimiz için atılım vesilesi yapabiliriz. Düşmanı yendiğimiz takdirde düşman sadece Zap'ta yenilmeyecek, aynı zamanda Ankara’da da yenilgiye uğrayacak, soykırımcı faşist sistem yıkılacak. Dolayısıyla yaşanan direniş halk ve Önderliğimizin özgürlüğü içindir. Bölge halklarının demokrasisi için de çok önemlidir. Bundan dolayı kutsal direnişin başarısı için ne gerekiyorsa yapılması lazım" denildi.    ZAP VE AVAŞÎN   Zap'ın sıradan bir alan olmadığı, tarihi birçok direnişe ev sahipliği yaptığının ifade edildiği açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Biliniyor, 2008 yılında da düşman Zap’ı işgal ederek HPG karargahına darbe vurmak istedi. O zaman yenildi, HPG direnişi zafere ulaştı. O zamandan bu yana Zap alanında birçok çatışma ve direniş yaşandı. Aynı şey Avaşîn için de geçerli. Dolayısıyla devrimimizin Zap ile Avaşîn’de sergilediği direnişin güçlü tarihi temeli ve dayanağı var. Zap ve Avaşîn'de bulunan arkadaşların da alanın direniş geleneğine uygun şekilde 2021 yılındaki tarihi direniş gibi 2022 yılında da direnerek nihai zaferi sağlayacaklarına inanıyoruz."    TÜRKİYE -KDP İŞBİRLİĞİ   KDP'nin Türkiye ile yaptığı işbirliğine de işaret edilen açıklamada, "KDP geçen sene Türk devleti ile işbirliği yaptı. Bunu nasıl yaptı? Gerillanın etrafını sarma, ambargo, yolların kesilmesi, istihbarat paylaşımı (ajanlık) gibi yöntemlerle düşmana yardım etti. Ayrıca arkadaşlara pusu kurarak Xelîfan alanında arkadaşları şehit etti. Ancak işbirliğini bu yıl daha da arttırdığı görülüyor. Bundan dolayı halkımızın buna karşı çıkması gerektiğini söylüyoruz. Sorumluluklarını yerine getirmesi gerekiyor. Düşman Kürtler arası savaşı çıkarmaya çalışıyor ve böylece sonuç almak istiyor. KDP siyaseti de buna elverişli, çok fazla tehlikeli. Yarın ne yapacakları bilinmiyor. Herkesin sorumluluklarına sahip çıkması gerekiyor. Arkadaşların bu konuda dikkatli olması gerekiyor. Gerekli tüm tedbirlerin alınması önemlidir. Kürtler arasında savaşın çıkmasını istemiyoruz ancak üzerimize gelmeleri durumunda arkadaşların gerekli cevabı vermesi gerekiyor. Öz savunma kutsal bir haktır. Gerillaya kim saldırırsa gerilla da gerekli cevabı verecektir. Bu konuda arkadaşların en yüksek düzeyde tedbirli ve dikkatli olması gerekiyor. Ulusal tavır sergilemekte ısrarcı olacağız. Provokasyonlara yol vermemek için tedbirli olacağız. Her ihtimale karşı hazırlıklı olacağız. Bizler atalarımızın da düşmanı olan Türk işgalcilerine karşı savaşmak istiyoruz. Kimsenin aramıza girmesini istemiyoruz. Kimsenin düşman ile işbirliği yapmasını istemiyoruz, hiç kimsenin bu savaşı Kürt'ün Kürt'e karşı savaşına dönüştürmesini istemiyoruz. Ancak her şey bizimle bitmiyor. Tüm çağrı ve girişimlerimize rağmen birileri düşman ile aramıza girerse, kuşkusuz kimsenin gözünün yaşına da bakmayız. Ancak her şeyden önce sorumlu davranıyoruz. Arkadaşların bu konuda dikkatli ve sorumlu yaklaşmaları gerekiyor" diye belirtildi.    'VARLIK VE ÖZGÜRLÜK SAVAŞI'   Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: "Tarihi bir süreçten geçiyoruz. Yaşanan direniş kutsaldır. Kürdistan ve Önder Apo'nun özgürlüğü içindir, Ortadoğu’nun demokratikleşmesi için yürütülen savaş halkların özgürlük ve demokrasi savaşıdır. Kürt halkının varlık ve özgürlük savaşıdır. Her arkadaşın bu sorumluluk ile hareket etmesi gerekiyor. Tarihi süreçte tarihi rol oynayarak başarı çizgisini esas alın. Bu hususlarda arkadaşlarının tecrübe sahibi olduğunu biliyoruz. Arkadaşların ruh ve duruşu yüksektir. Arkadaşların performansı zaferin umududur. Arkadaşların duruşu tüm halkımıza umut oluyor. Arkadaşlar şu an sadece Şikefta Birîndara, Kurojahro, Çiyareş, Çemço ve Werxelê'de savaşmıyor. Doğrudur; orada savaşıyorlar ancak tüm Kürt halkı onları izliyor. Kürt halkının dostları onları izliyor. Yürekleri orada atıyor. Bunu da eylem ve dayanışması ile gösteriyor. Bu davanın tarihi bir dava olduğunu bilmemiz gerekiyor. Halkımızın davasıdır, halkların davasıdır. Demokrasi ve özgürlük davasıdır. Bunu bilerek, bunun ağırlığı ve derinliği ile hareket etmemiz gerekiyor. Nerede ne lazımsa arkadaşların yapması gerekiyor. Öncülük, taktik derinlik ve savaşın planlamasında eğer arkadaşlar tecrübesini, özellikle geçen sene elde edilen tecrübeleri esas alırsa kesinlikle başarıya ulaşacaktır. Zap ve Avaşîn'in başarısı, tüm bölge halkı ile Kürt halkının başarısıdır. Oradaki başarı beraberinde yeni bir dönemi getirecektir. Düşmanın orada sonuç almak istediğini biliyoruz ve daha sonra saldırısını genişletmek istemektedir. Dolayısıyla yaşanan direniş herkes için kutsal ve tarihidir. Yaşanan tarihi direnişte arkadaşların yeni bir tarih yazacağını, Önder Apo felsefesi temelinde 2022 yılını başarı yılı yapacaklarını umuyoruz."