Nûrî Mehmûd: Türkiye’nin yaptığını KDP de yapıyor 2022-04-25 10:37:40 HABER MERKEZİ - Türkiye ve KDP'nin saldırılarının sadece Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik olmadığını belirten YPG Sözcüsü Nûrî Mehmûd, “Türkiye bölgelerimizde ne yapıyorsa, Irak'ta da aynısını yapıyor. KDP de aynı şeyi yapıyor” dedi.  Türkiye'nin KDP ile birlikte 17 Nisan'da Federe Kürdistan Bölgesi’nin Zap, Avaşîn ve Metîna’ya yönelik askeri saldırılarıyla eşzamanlı Şengal’e yönelik saldırıları, Halk Savunma Birlikleri (YPG) Sözcüsü Nûrî Mehmûd, Hawar Haber Ajansı’na (ANHA) değerlendirdi. Mehmûd, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik de ciddi saldırı tehditlerinin olduğunu söyledi.    Ukrayna ile Rusya arasındaki savaşın tırmanmasıyla birlikte Türkiye’nin 17 Nisan'dan bu yana Federe Kürdistan Bölgesi’ne saldırdığını belirten Mehmûd, Türkiye’nin Ukrayna-Rusya savaşını fırsat olarak kullandığını belirtti. Mehmûd, "Türkiye'de son dönemde siyasi, ekonomik ve diplomatik durum çok kötü bir noktaya geldi. Ukrayna savaşında Türkiye’deki iktidar için bir fırsat doğdu. Ukrayna ve Rusya'daki sorunların çözümü için dünyanın kendisi sorumluluk almadı” değerlendirmesinde bulundu.   'GÖREVİ ERDOĞAN'A VERDİLER'   “Dünya, bölge halkının kanının dökülmesi, Suriye devriminin amacından saptırılması, Ortadoğu’daki sorunları derinleştirme gibi görevleri Erdoğan’a verdi” diyen Mehmûd, “Erdoğan da bu fırsatı değerlendirdi. Kürt halk devrimini yok etme ve Kuzey ve Doğu Suriye'de demokrasiyi ilerletme hedeflerini yok etmek için fırsat yarattığını bugün bir kez daha görüyoruz. Dünya bu gerçeğe kayıtsız kalıyor. Dünya, Ukrayna'daki savaşın ciddi bir şekilde devam ettiğini görüyor. Erdoğan da bu fırsatı değerlendiriyor" dedi.   TEHDİTLER CİDDİ   Federe Kürdistan Bölgesi’nde devam eden saldırılara ilişkin küresel sessizliğe dikkat çeken YPG Sözcüsü, "Irak merkezi hükümeti ve KDP zaman zaman savaşa yardım ediyor. Bu da beraberinde büyük bir tehlike getiriyor. Bu sadece Kandil'e yönelik bir saldırı değil. Bombalar, kısa bir süre sonra Musul, Kerkük ve Hewlêr’e de sıçrayacaktır. Türk devleti bir bütün olarak bölgedeki etkisini güçlendirmeye yönelik tüm demokratik umutları baltalamak istiyor. Bu saldırı devam ederse Başûrê Kurdistan'ı tamamen işgal edecekler. Rojava için de bir tehdit olacaktır. Ciddi saldırı ihtimalleri var. Türk hükümeti açıkça ‘Rojava, Kuzey ve Doğu Suriye'ye saldıracağız' dedi. Bu tehditler ciddidir” uyarısında bulundu.   ‘TÜRKİYE VE KDP AYNI ŞEYİ YAPIYOR’   Irak hükümetinin Kuzey ve Doğu Suriye ile Şengal arasına ördüğü 250 kilometre uzunluğundaki duvara değinen Mehmûd, “İşte Türk devleti ya da DAİŞ bu şekilde büyüyor. Türk devleti bizim bölgelerimizde ne yapıyorsa, Irak'ta da aynısını yapıyor. KDP de aynı şeyi yapıyor. Tamamen AKP/MHP'nin faşist, cihatçı rejiminin etkisi altındadırlar ve bu anlayışla hareket etmektedirler. Orada özgür irade yoktur. Başûrê Kurdistan da Erdoğan ve MHP'ye devrediliyor. AKP/MHP'nin müdahalesi sonucunda Başûrê Kurdistan'da yaşananlar bunlar” şeklinde konuştu.   Türkiye’nin hedeflerinin tehlikeli olduğunu söyleyen Mehmûd, "Ukrayna'daki savaş ciddi bir savaş olsa da, DAİŞ terörünün büyümeye devam ettiğini görmeliyiz. Kuzey ve Doğu Suriye'deki demokratik projeyi ortadan kaldırmaya çalışan Türk devleti, Osmanlı haritasına ulaşmak istiyor. Dünya hükümetleri buna göz yumuyor” ifadelerini kullandı.   ‘DAİŞ'İN YAPMADIĞINI TÜRKİYE YAPIYOR'   Türkiye ve paramiliter güçlerin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarının DAİŞ'i yeniden canlandırma çabası olduğunu belirten Mehmûd, şunları söyledi: “Elbette DAİŞ'e karşı savaştık ama kendimizi savaşla öne çıkarmadık. Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşananlar bölgenin yeniden inşasıyla gelişti. Sorunu siyaset ve diplomatik yollarla çözmek istiyoruz. Onurlu, demokratik, özgür bir yaşam için neye ihtiyacımız varsa buna göre hareket edeceğiz. DAİŞ'in yapamadığını şimdi AKP/MHP iktidarının yapmak istediğini dünyanın bilmesi gerekiyor. DAİŞ ve Erdoğan'ın amaçları farklı değil.”   ‘SESSİZ KALMAYACAĞIZ’   “Bu saldırılar böyle devam ederse sessiz kalmayacağız” diyen YPG Sözcüsü, “Elbette meşru müdafaa çerçevesinde kendimizi müdafaa ediyoruz. Uluslararası Koalisyon, ABD ve Rusya bu saldırıları görmeli. Bu saldırı bizi kendimizi nasıl savunacağımızı düşünmeye zorluyor. Bu saldırılar devam ederse güçlerimiz kesinlikle sessiz kalmayacaktır. Halkımız da bu gerçeği görmelidir. Sinaa Cezaevi’ne yapılan saldırılara halkımız büyük destek vererek güçlerimizin yanında durdu. Halkımız tüm barbar saldırılara karşı vatanını terk etmeyecek" diye konuştu.   HALKA 'HAZIRLIKLI OLUN' ÇAĞRISI   Kuzey ve Doğu Suriye halkına devrimci halk savaşını yoğunlaştırma çağrısında bulunan Mehmûd, sözlerini şöyle tamamladı: "Devrimci halk savaşı bağlamında örgütlenmeliyiz. Savaş eğitimi almış kuvvetlerimiz bölgeyi savunmaya devam edecek. Güçlerimizin daha etkin olabilmesi için halkımızın da görev yaptığı kurumları örgütlemesi ve üzerine düşen görevleri yerine getirmesi gerekmektedir. Halkımız bize karşı hiçbir şey tanımayan bir gücün olduğunu bilmelidir. DAİŞ’e karşı yaptığımız gibi kendimizi savunmalı, savaşmalı ve başarılı olmalıyız."