‘Irak’ın savunulması Şengal’in savunulmasından geçiyor’ 2022-04-25 12:13:16   HABER MERKEZİ - Şengal Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Riham Hesen, DAİŞ saldırılarını hatırlatarak, Irak’ın savunulması için Şengal’in savunulması gerektiğinin altını çizdi.    AKP-KDP ortaklığında Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik operasyonun başlamasıyla, Irak ordusuna bağlı güçler Şengal’e saldırmaya başladı. Rojnews’ten Berîvan Şengalî’ye konuşan Şengal Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Riham Hesen, Irak’taki mevcut durum, Irak ordusunun Şengal Savunma Güçlerine yönelik saldırıları ve Türkiye’nin sınır ötesine yönelik saldırılarını değerlendirdi.    SALDIRILAR BAĞIMSIZ DEĞİL    Federe Kürdistan Bölgesi ve Şengal’e yönelik saldırıların bir birinden bağımsız olmadığına işaret eden Hesen, “9 Ekim anlaşması uygulamaya çalışıyorlar. Türk devleti Güney Kürdistan’a saldırdığı gibi Musul’a da saldırıyor. Yine Şengal’e tekrar saldırıyor. Amaçları sadece Şengal’i hedef almak değil. Asıl hedefleri, Lozan Antlaşması’nı yerine getirmektir. Bu toprakları işgal etmek istiyorlar. Ama halk planlarını fark etmiş durumda, bunu kabul etmiyor ve onlara boyun eğmiyor. Irak hükümetinin sessiz kalması çok şaşırtıcıdır. KDP ve Türk devletinin hedefi, Osmanlı hakimiyetini Irak’ta yeniden tesis etmektir. Ancak Irak’ta karışıklık sürüyor. Irak hükümeti henüz kurulamadı. Türk hükümeti bu fırsatları değerlendirerek, bu toprakları kendi coğrafyasına katmak istiyor. Türk devleti, Irak’taki ve Irak hükümeti içindeki gerilimi kendi çıkarları için değerlendirmektedir” dedi.    IRAK’IN SESSİZLİĞİ    Irak’ın sessizliğini eleştiren Hesen, “Irak’ın sessizliği iç bölünmelerinden kaynaklanıyor. Henüz bir hükümet kurulmadı. Seçimlerden bu yana Türk devletinin baskı ve saldırıları nedeniyle hükümet kurulamadı. Hükümetin kurulmamasının nedenlerinden biri de onlardır. Türk devleti Irak’ın karışmasını ve Irak’ın güçlü bir devlet olmamasını istiyor. Mevcut kriz Türk devletinin çıkarınadır” diye belirtti.    DAİŞ YENİLGİYE UĞRATILDI   DAİŞ’in 3 Ağustos 2014’te Şengal’e yönelik saldırılarını hatırlatan Hesen, “2014 yılında DAIŞ, Êzidî halkımıza, Şengal’e saldırdı. O zaman da Şengal PKK gerillaları tarafından savunuldu ve sınır hattından Êzidî halkının yardımına gelenler de yine onlardı. Onlardan sonra Şengal’in iradesi tesis edildi, YBŞ-YJŞ ve Êzidxan asayişi gibi kuvvetler kuruldu ve büyük bir direniş ortaya çıktı. Şengal’in her tarafında kan döküldü, bedeller ödendi. Şengal kanla özgürleştirildi. Şengal de Irak’ın bir parçası ama Irak ordusu bu toprakların, bu halkın sorumluluğunu üstlenmedi. O dönem Şengal’in özgürleştirilmesi için verilen mücadele, Irak’ın gurur duyması gereken tarihi bir süreçtir. Şengal’de direniş olmasaydı, saldırılar başarılı olarak Şengal DAİŞ çetelerinin eline geçseydi, Musul ve diğer bölgeler de tehlikeye girerdi. Ancak DAİŞ, Şengal’de yenilgiye uğratıldı” diye konuştu.    ÇÖZÜM DEMOKRATİK ÖZERKLİK    Savaş krizine karşı çözümün demokratik özerklikte olduğunu vurgulayan Hesen, “Şengal Demokratik Özerk Meclisi olarak mevcut önerimizin demokratik özerklik olduğunu defalarca dile getirdik. Bu proje ile Şengal’deki tüm sorunlar çözülecek, Êzidi halkı güvenlik, kültür ve diğer tüm alanlarda haklarına kavuşacaktır. Bu proje ne Irak devletinin gerçekliğine ne de Irak anayasasına aykırıdır. Irak anayasasında da her ulusun kendi kendini yönetebileceği hususu yer alır. Buna federalizm diyorlar ama pratikte uygulanmasını istemiyorlar. Ama biz Şengal Özerk Yönetimi olarak sonuna kadar direnmek konusunda kararlıyız. Özerklik projesi zafere ulaşana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.    ‘İŞGALE İZİN VERİLMEMELİ’    Êzidîlerin 74 ferman yaşadığını dile getiren Hesen, “Irak hükümeti bugüne kadar bu projenin gerçekleşmesi ve Şengal’in demokratik özerkliğinin uygulanması için yardımcı olmadı. 7 yıl geçti. Êzidi halkı ağır fermanlardan geçti. Irak devleti halka yardım etmek yerine baskıyı artırarak, mevcut iradeyi de yok etmek istiyor. Özerk Yönetim olarak verdiğimiz söz ortadadır. Şengal’in özerkliği gerçekleşene kadar bu davanın takipçisi olacak ve sözümüzü yerine getirene kadar mücadeleye devam edeceğiz. Bu proje uzun süre alacak. Elimizden geldiğince bütün gücümüzle direneceğiz ve çalışacağız. Bu temelde tüm siyasi tarafları bu işgalleri kabul etmemeye çağırıyoruz. Irak’ın işgaliyle faşist diktatörlüklerini Irak’ta tekrar uygulamaya çalışacaklar. Türkleri ve işgallerini kabul etmesinler. Kendini sorumlu hisseden herkesin kazanımlarımızı ve geçmişi göz önünde bulundurarak sorumluluklarını yerine getirmeli ve Türk devletinin Irak’ı işgal etmesine izin vermemelidir” dedi.