TJK-E'den kampanya çağrısı: Birlik olursak başarırız 2022-05-12 10:04:56 İSTANBUL - PKK'nin “yasaklı örgütler listesi”nden çıkarılması için yapılan kampanyayı anlatan TJK-E Dönem Sözcüsü Rabia Baldemir, yasağın kalkması sorunların çözümünü kolaylaştıracağını belirtti. Uluslararası Kürtlere Adalet İnisiyatifi’nin çağrısıyla 30 ülkede bir araya gelen uluslararası kamuoyunda tanınmış bin üç isim, Aralık 2021’de “PKK yasaklı örgütler listesinden çıkarılsın” kampanyasını başlattı. Avrupa, ABD, Kanada ve Avustralya’da yürütülen “PKK yasaklı örgütler listesinden çıkarılsın” kampanyası gittikçe yayıldı. Avrupa'daki Kürt kurumlarının öncülüğünde yürütülen imza kampanyası, ayrıca kadınlarda kendi özgünlükleriyle destek veriyor.  HEDEF 150 BİN   Kampanyanın gidişatına ilişkin Mezopotamya Ajansı’na konuşan Tevgera Jinen Kurd Avrupa(TJK-E)  Dönem Sözcüsü Rabia Baldemir, kadınlar olarak 150 bin imza hedeflerinin olduğunu ve yürütülen kampanya çerçevesinde şimdiye kadar 70 bin imza topladıklarını kaydetti. Tüm kadınları kampanyaya destek vermeye çağıran Baldemir, “Birlik olursak başarırız” ifadelerini kullandı.   KADINLAR 70 BİN İMZA TOPLADI   PKK’nin “yasaklı örgütler listesi’den çıkarılması için başlatılan kampanya için kadın özgünlüğünde ayrıca çalışma yürüttüklerini kaydeden Baldemir, kampanyanın Aralık ayında başladığını Avrupa, ABD, Kanada ve Avustralya, olmak üzere dünyanın birçok yerinde devam ettiğini belirtti. Kampanyanın bir yıl kadar süreceğini dile getiren Baldemir, kampanyanın Avrupa'nın genelinde sürdüğünü ve kadınlar tarafından daha çok desteklendiğini aktardı. Kampanyaya dair hedeflerini söyleyen Baldemir, “150 bin kadar bir sayı hedefliyoruz. Henüz hedeflediğimiz sayı ulaşamadık ama yılsonuna kadar bu sayıyı tamamlayacağımız hatta daha fazla kişiye ulaşacağımıza inanıyorum. Aralarında birçok ünlü isimlerin olduğu çok sayıda kişiye ulaştık. Gittiğimiz yerlerde PKK, nedir, neden ‘yasaklı listesi’ndedir ve neden çıkarılmalıdır anlatıyoruz. Yani uzun bir süreçtir. Birçok kentte imza kampanyası için stant açtık. Eylemlerde herkesle iletişime geçip çeşitli kampanyalar ve eylemler düzenliyoruz. Aynı zamanda ev ziyaretleri yapıyoruz. Başlattığımız kampanya sadece bir bölgeye ait değil herkese açık bir kampanyadır. Ortak çalışan kadın kurumları antifaşist kurumlarla ortaklaşarak yürüttüğümüz bir kampanyadır. Yani herkes Öcalan'ı tanıyor ve Türkiye'de yaşanan baskı politikalarından haberdar. Kampanyayı anlatmakta zorlanmıyoruz” şeklinde konuştu.   KADIN ÖZGÜRLÜK PARADİGMASI   PKK’nin “yasaklı örgütler listesi’nden çıkarılmasının kadınlar açısından önemine vurgu yapan Baldemir, “Kadınlar açısından çok önemli bir kampanya. Çünkü kadınların eşitliğini ve özgürlüğünü savunan bir harekettir. Bütün dünyada cinsiyetçilik, dincilik ve faşizm artarken PKK hareketi ısrarla kadın özgürlükçü paradigmayı savunuyor ve çizgisinden de taviz vermeden ilerliyor. Kadınların geleceği, özgürlüğü, eşit haklara olması bakımından kadınlar için önemli. Bu yüzden de kadınlar daha çok kampanyayı sahipleniyor. PKK bizim için kadın hareketidir. Kadının eşit temsiliyetini, demokrasiyi ve ekolojik yaşamı savunuyor. Her şeyi kapsayan bir yapının ‘yasaklı listesi’ne alınması biraz düşündürücü bir durum. Bu kadar demokratik ve kadın eksenli düşünen bir hareketin yasaklı listesine alınması çok tartışılması gereken bir şeydir” ifadelerini kullandı.   ASİMİLAYON POLİTİKALARI   PKK’nin “yasaklı örgütler listesi’ne alınmasının uluslararası komplodan bağımsız olmadığına işaret eden Baldemir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Uluslararası komplodan üç sene sonra PKK ‘yasaklı listesi’ne alındı. Almanya’da Öcalan posterine ve resimlerine yasak getirildi. Oradaki derneklere saldırılar düzenlendi tıpkı Türkiye’dekiler gibi. PKK'yi ‘yasaklı örgütler listesi’nden çıkardıkları zaman PKK ve Kürt halkını kabul etmiş olacaklar. PKK’nin yasaklı listeden çıkarılması aynı zamanda Öcalan'ın  cezaevinden çıkarılması ve tecrittin kaldırılmasına da yol açacaktır. Çünkü tüm bunlar bir birbiriyle bağlantılıdır. Yasak kalktığı zaman hukuksal mücadele anlamında daha başarılı olabiliriz. 2014 yılında Brüksel'de bulunan adalet divanına ‘yasaklı örgütler listesi’nden çıkarılmasına dair dava açtı. PKK, yasaklı listesinde bulunmasına dair bir kanıt bulunmamasına rağmen kendi kararlarıyla çeliştiler ve PKK'nin yasaklı listesinde kalmasına dair 6 aylık bir süreye karar verdiler. En son 2021’de tekrar kararı bozmaya gittiler çünkü delil bulamıyorlar. Ama buna rağmen bu hukuksuzluk hala devam ediyor. Kürtleri öndersiz bırakmak ve PKK’yi bitirerek Kürt halkının dilini, kültürünü, kimliğini savunmasız bırakmak istiyorlar. Asimilasyon ve Kürt halkının yok edilme politikalarına karşı böyle bir kampanya başlattık.”   'DEMOKRATİKLEŞMENİN ÖNÜNÜ AÇACAK'   Yürüttükleri kapmayanın Türkiye’deki tecrit politikalarını da etkileyeceğini söyleyen Baldemir, “Türkiye’de HDP şahsında Kürt halkı ve aynı zamandan kadınlar da hedef alınıyor. Deniz Poyraz’ın kimlerin eliyle nasıl katledildiğini herkes biliyor. En son ne olduğu dahi belirsiz birinin bir HDP milletvekili olan Ayşe Acar Başaran’a saldırıda bulunarak tehdit etti. Bu yaklaşım kadına yönelik şiddetin devlet eliyle ne kadar meşrulaştığının bir göstergesidir. Türkiye’de gittikçe derin bir şiddet sarmalının içine girmiş bulunuyor. Kadınlar sürekli hedef haline geliyor, siyasetten uzak tutulmaya çalışılıyor ve cezaevine atılıyor. Türkiye'de bir kadın kırımı yaşanıyor. Kadın özgürlüğünü sağlayacak bir paradigma varsa PKK yasağının kaldırılmasıyla ilintilidir. Yani kadınların özgürce siyaset yapabildiği, kadınların kendi hakkına konuştuğu, kadınların var olduğu bir Türkiye ve Ortadoğu olacak. Yasağın kalkması aynı zamanda Türkiye'de demokratikleşmenin de önünü açacaktır” dedi.   KÜRT SORUNU   Türkiye’nin Kürtlere dönük yürüttüğü savaş politikalarına değinen Baldemir, şunları söyledi: “PKK’nin yasak listesinden çıkarılması doğrudan Kürt sorunuyla alakalıdır. Dolayısıyla yasağın kalkması ile Kürt sorunun çözümün önündeki engellerde kalkar. Türkiye’nin Zap, Metîna ve Avaşîn’e işgal konsepti de PKK yasağından bağımsız değildir. Avrupa Birliği’nin (AB), PKK yasağına sığınarak işgali meşrulaştırıyor. Bugün NATO’un, AB’nin buna sessiz kalması ve arka planda desteklemesi bunun en iyi göstergesidir. PKK yasağının kaldırılmasıyla mücadele alanları genişleyecek. Kürtlere yönelik baskı, tutuklama ve saldırılar arttıkça bu baskı politikası Türkiye'nin bütüne yayılıyor. Başta kadın örgütlerine yönelimler oluyor. Bu yasakların kalkması demek Türkiye'de Kürt sorunu olmak üzere birçok sorunun çözümünü kolaylaşacak demektir.”   KAMPANYA DEVAM EDECEK   Baldemir, hedefledikleri imzaları ulaştıktan sonra hukuksal süreç başlayacağını akabinde de uluslararası hukukun yaklaşımını takip ederek, buna göre yöntem geliştireceklerinin bilgisini verdi. Baldemir, “Elimizden geldiği gibi bu kampanyayı sahiplenmemiz gerekiyor. Kadınlar ve gençler için önemli. Kendi hayatlarımızı var etmememiz için içinde bulunduğumuz her yerde de bu kampanyaya destek olmak ve neden gerekli olduğunu anlatmamız gerekiyor. Bizim için ne kadar hayati bir önem taşıdığını anlatmamız gerekiyor. Bu anlamda hep beraber el birliğiyle bu kampanyayı sahiplenirsek başarabileceğimize inanıyorum” diye belirtti.    MA / Esra Solin Dal