Kırıklar Cezaevi'nde hak ihalleri devam ediyor 2022-05-28 09:00:43 İZMİR - Kırıklar Cezaevi'nde artan hak ihlalleri üzerine tutuklularla görüşen ÖHD İzmir Şubesi Eşbaşkanı Velat Zeren, cezaevi idaresinin verdiği sözleri yerine getirmediğini belirtti.  İzmir Kırıklar 2 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklulara yönelik kötü muamele ve baskılar her geçen gün artıyor. Eylül 2021'de Kırıklar Cezaevi Müdürü olarak atanan Haydar Ali Ak’ın cezaevine gelmesiyle beraber tutuklulara yönelik hak ihlalleri arttı. Ak'ın bu baskılarına karşı çok sayıda tutuklu 28 Kasım 2021'de süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemini başlattı. Yapılan görüşmeler sonucunda verilen sözler üzerine açlık grevi 63’üncü gününde sona erdi. Ama cezaevi idaresinin yerine getirmesi için verdiği sözler üzerine aylar geçmesine rağmen tutukluların talepleri yerine getirilmedi, hak ihlalleri arttı.    Tutuklu Onur Yılmaz, avukatına gönderdiği mektupla 17 Mayıs'ta ölüm orucuna girdiğini duyurdu. Kamuoyuna acil çağrıda bulunan Yılmaz, başına geleceklerden cezaevi müdürü Ak'ın sorumlu olduğunu yazdı.    ÖHD TUTUKLULARLA GÖRÜŞTÜ   Artan baskılar üzerine 25 Mayıs Çarşamba günü Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İzmir Şubesi Eşbaşkanı Velat Zeren, Kırıklar Cezaevi’ni ziyaret ederek, ölüm orucunda olan Onur Yılmaz ve daha önce açlık grevine giren tutuklularla görüştü. Zeren, tutuklularla yaptığı görüşme sonucu elde ettiği bilgileri paylaştı.    TECRİT ARTTI   Baskı ve hak ihlallerine karşı tutukluların daha önce de açlık grevine girdiğini hatırlatan Zeren, koşulların düzeltileceğine dair verilen sözlere rağmen cezaevinde tecridin arttığını söyledi. Siyasi tutukluların koğuşlarının daha önce aynı blokta yan yana olduğunu, fakat son dönemlerde bir birinden ayırdıklarını aktaran Zeren, “Bu şekilde tutuklulara özel tecrit koşuları yaratılmış oldu. Koğuşların arasına farklı suç tiplerinden tutuklular serpiliyor. Araya faşistler konulmuş. Faşistlerin siyasi tutuklulara sürekli tacizleri oluyor. Televizyonların sesi yükseltilerek, siyasi tutuklular üzerinde baskı oluşturuluyor. Müvekkillerimizin aktarımına göre gardiyanlarda buna göz yumuyor” dedi.    KAFES TELİ   Tutuklularına “kafes teli” diye tabir edilen üstü teller ile kapatılmış havalandırma alanlarında tutulduğunu söyleyen Zeren, bunun hem insan onuruna aykırı olduğunu hem de tutukluların sağlığı açısından zararlı olduğunu dile getirdi. Zeren, cezaevi yönetimiyle yapılan görüşmelere rağmen bir sonuç alınmadığını aktardı.    TECRİDE PANDEMİ KILIFI    Cezaevlerinde salgın tedbirleri adı altında getirilen kısıtlamalarının ciddi hak ihlallerine neden olduğunu anlatan Zeren, “Spor, atölye, sohbet gibi hafta da 10 saat hakları var iken pandemi gerekçesiyle bu haklarından faydalanmıyorlar. Türkiye'de pandemi koşullarından kaynaklı kısıtlamalar neredeyse son bulmuş durumda. Ancak özellikle cezaevlerinde bu kısıtlamalar devam ediyor. Bu kısıtlamalarla siyasi tutsaklar baskı altında tutuluyor. Tecrit koşulları bu uygulamalarla sürdürülüyor” diye belirtti.     OLUMLU ADIMLAR GERİ ALINDI   Müvekkilleri Onur Yılmaz’ın da yaşanan hak ihlallerine karşı ölüm orucuna girdiğini ifade eden Zeren, “Siyasi tutuklular daha önce de açlık grevine girdi. Avukatlar olarak birçok kez cezaevi idaresi ile görüştük. Tutsaklar da cezaevi idaresi ve savcılıkla görüştü. Görüşmeler sonucunda savcı görüşmelerde yaşananlarla ilgileneceğini, bu uygulamaların son bulacağı söylenmişti. Tutsaklar açlık grevlerine son vermişti. Ancak sözler yerine getirilmedi. O dönemde sadece iki koğuşta bulunanları istenilen yere aldılar. Ama açlık grevi bırakıldıktan kısa süre sonra 'koğuşlara tadilat yapacağız' bahanesiyle boşaltıldı ve mahpuslar eski koğuşlarına tekrar götürüldü. Verilen sözler tutulmadı. Kısmi olarak atılan olumlu adımlar da geri alındı” dedi.    5 KİLO VERDİ   Zeren, Yılmaz'ın ölüm orucuna başladığından bu yana 5 kilo verdiğini, sağlık durumunun iyi olmadığını belirterek, "Baş ağrısı ve kulaklarında çınlama olduğunu söyledi. Ölüm orucuna girmesinin nedenin daha önce verilen sözlerin yerine getirilmemesi ve Ak'tan kaynaklı olduğunu anlattı" diye aktardı.    'CEZAEVİ YÖNETİMİ SORUMLUDUR'   Cezaevi yönetiminin meşru olmayan uygulamalarına son vermesini isten Zeren, "Müvekkilimizle görüşmemizde kararlı olduğunu gördük. Bu uygulamaların devam etmesi durumunda müvekkilimizin eylemi ölümle sonuçlanabilir. Bu nedenle cezaevi idaresi tutsakların can güvenliğinden sorumludur” diye uyardı.    MA / Delal Akyüz