Büyük Gemlik Yürüyüşü: İmralı duvarını çatlatmamız gerek 2022-06-11 09:07:15 İSTANBUL - Toplumsal tecridin Öcalan şahsında simgeleştiğini belirten Devrimci Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Burcugül Çubuk, “Bu yürüyüşle halkların geleceği için mücadele etmiş olacağız” dedi.    İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde ağır tecrit koşullarında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan bir yılı aşkın süredir haber alınmaması üzerine harekete geçen 6 kurum ve siyasi parti, 12 Haziran’da Bursa’nın Gemlik ilçesine “Tecrit siyasetine karşı özgürlüğü savunmak için Gemlik’e yürüyoruz” şiarıyla yürüyüş gerçekleştirecek. Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Özgür Kadın Hareketi (TJA), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ile MED Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED) öncülüğünde gerçekleştirilecek yürüyüş için bölge ve Türkiye’nin birçok kentinden hareket edilecek.   Yürüyüş ile tecrit algısını yıkacaklarını ifade eden Devrimci Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Burcugül Çubuk, yürüyüşün demokrasi için olduğunu belirterek herkesi yürüyüşe katılmaya davet etti.   'REJİME KARŞI MÜCADELE'   Çubuk, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağır tecrit koşullarının bugün başta cezaevleri olmak üzere tüm topluma yayıldığını belirterek, “Herkesin hapsedildiği, tutsak edildiği bir dönemden geçiyoruz” ifadelerini kullandı. AKP ve MHP’nin tüm muhaliflere dönük topyekun bir saldırganlık içerisinde olduğun altını çizen Çubuk, tecride maruz kalan başta Öcalan olmak üzere herkes için mücadele edeceklerinin altını çizdi.   Çubuk, “Tecrit politikasını her alana yaymaya çalışan AKP ve MHP faşizmine karşı tecridi reddetmek zorundayız. Eğer bugün bu iktidar devrimci demokrat gücü yenemiyorsa bunun nedeni ciddi anlamda Kürt özgürlük hareketinin ve onun örgütlü olan halkından dolayıdır. Bizim için önemli bir nokta. Tecridin bir kısmı için mücadele edemezsiniz. Bu hiçbir yerde böyle olmadı. Güney Afrika’da Apartheid rejimine karşı mücadele tecride karşı mücadele etmeden gerçekleşmedi. Tüm bunlar bir bütünlük içerisinde. Bugün de sömürgeciliğe karşı geleceğimiz için, tecritle simgeleşmiş bir isim ile simgeleştiği yere yürümeyi doğru buluyoruz” ifadelerini kullandı.   'DUVARI ÇATLATMAMIZ GEREKECEK'   Öcalan ile iletişimin kurulmadığı dönemlerde topluma dönük baskı ve şiddetin yoğunlaştığını kaydeden Çubuk, sözlerini şöyle sürdürdü: “Örnek verecek olursak 2013-2015 yılları arasında yürütülen ‘çözüm sürecinde’ bir nevi tecrit esnetilmişti fakat bugün savaş konsepti çok yoğun, bir imha çalışması, ‘çöktürme planı’ konsepti devrede. Böylesi bir dönemde hiçbir şekilde İmralı’ya gidiş sağlanamıyor. Bizler bir çözüm istiyorsak, yaşayabilmek istiyorsak, halkların barışını istiyorsak, enflasyona karşı mücadele etmek istiyorsak, kadın hakları için mücadele etmek istiyorsak sisteme karşı bir yerden bu duvarı çatlatmamız gerekecek. Bu nedenle bu simgeye doğru yürüyoruz.”   İktidarın gelinen aşamada Öcalan’ın üzerindeki tecridi meşru gördüğünü ve Öcalan’dan konuşulmasının yasaklandığı bir sistem oluşturduğuna dikkat çeken Çubuk, “Bu denklem çok karıştı son yıllarda. Tecridin meşru olduğu, Öcalan’dan bahsetmenin ise meşru olmadığı bir algı çok yaygın. Bizim buna karşı bir çalışma yürütmemiz gerekiyor. Her zaman söylüyoruz sistemin sınırları değil kendi meşruluk çizgimizdir bizi belirleyen” dedi.   'HALKLARIN GELECEĞİ İÇİN'   Çubuk, milyonlarca Kürt’ün Öcalan’ın özgürlüğünü kendi özgürlüğü olarak gördüğünü belirterek, halkın tecride karşı tutumunu desteklediklerini ifade etti. Tecride karşı bu eylem planının geç kalınmış bir eylem olduğuna vurgu yapan Çubuk, bu yürüyüşe merkezi anlamda katılacaklarını belirtti. Çubuk, son olarak halka şu çağrıda bulundu: “Halkların barışı için, demokrasi için, siyasi tutsakların kapılarını açmak için halkın bu yürüyüşe katılmasını istiyoruz. Bu yürüyüşle kendi geleceğimiz için halkların geleceği için mücadele etmiş olacağız” şeklinde konuştu.