Tutukluların darp edilmesine takipsizlik 2022-06-12 09:11:59   URFA - Urfa 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi'nde darp edilen tutukluların suç duyurusunda savcılık, “Müştekilerin vücutlarında meydana gelen lezyonların benzerlerinin infaz koruma memurlarında da oluştuğu” iddiasıyla takipsizlik kararı verdi.   Urfa 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi'nde 7 Ekim 2021 tarihinde koğuş değişikliği dayatmasını kabul etmeyen tutuklular, koğuşları basılarak işkenceye maruz kaldı. Koruyucu kıyafetler giyen yaklaşık 40 gardiyanın,  3 müdürle birlikte koğuşları bastığı olayda yaralanan tutuklular, cezaevine atanan yeni müdürün talimatıyla koğuşlarının değiştirilmek istendiği, yasal gerekçeyi öğrenmek istemeleri üzerine de işkenceye maruz kaldıklarını aktardı. Vücutlarında yaralanma ve kırıklar oluşan tutukluların koğuşları zorla değiştirildi, revire gitme talepleri ise karşılanmayarak, darp raporu alma talepleri geciktirildi.    TAKİPSİZLİK KARARI VERİLDİ    Ailelerin başvurusu üzerine Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Urfa Şubesi Hapishaneler Komisyonu, işkenceye maruz kalan 23 tutukluyla cezaevinde görüştü. Avukatlar, daha sonra işkence ve hak ihlallerine dair görevliler hakkında Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Zorla koğuş değiştirme uygulaması “Adalet Bakanlığından gelen yazı” ile gerekçelendirilerek, tutukluların yasal gerekçeyi öğrenme talebi, “böyle bir zorunluluk olmadığı” gerekçesiyle reddedildi. Tutukluların darp edilmesine dair suç duyurusunda ise “Müştekilerin vücutlarında meydana gelen lezyonların benzerlerinin infaz koruma memurlarında da oluştuğu” iddiasıyla takipsizlik kararı verildi.    ZORLA KOĞUŞ DEĞİŞİKLİĞİ   Karara Sulh Ceza Hâkimliği’ne itirazda bulunmaya hazırlanan avukatlardan ÖHD Hapishaneler Komisyonu Eş Sözcüsü Ayşe Şehriban Demirel, tutuklulara dönük saldırının cezaevi idaresi ve yanlarında bulunan robokop giyimli gardiyanların koğuşları basmasıyla başladığını anımsattı. Demirel, “Tutukluların koğuşlarının değiştirilmesi isteniyor. Bununla ilgili mahpuslar da koğuş değişikliğinin sebebini ve yazılı gerekçesini talep ediyorlar ama bu talepleri reddediliyor. Cezaevi müdürleri, böyle bir zorunluluklarının olmadığını söylüyor. Buna karşı yine aynı talebi tekrar ediyorlar ve yine bu talep oradakiler tarafından reddediliyor” diye belirtti.   TAKİPSİZLİK KARARI    Ret talebi ardından tutukluların, herhangi bir uyarı yapılmaksızın koğuşlar basıldıktan sonra gardiyanlar tarafında darp edildiğini söyleyen Demirel, “Bir anda robokop giyimli kişilerle birlikte saldırı yapılarak, mahpusları koğuşlardan zorla çıkarmaya başlıyorlar. Darp, cebir ile birlikte işkence, kötü muamele ve görevi kötüye kullanma suçu da işlenerek, koğuş değişikliği gerçekleştiriliyor” dedi. Tüm bu yaşananlara karşı cezaevi idaresinin tutuklulara ilişkin disiplin soruşturması başlattığını ve aile görüş yasağı dahil farklı cezalar verildiğini ifade eden Demirel, saldırıya dair adli mercilerden aldıkları raporlarla yaptıkları suç duyurusunun ise takipsizlikle sonuçlandığını vurguladı.    Karara gerekçe gösterilen sebeplere dikkat çeken Demirel, şunları söyledi: “Anayasa’da da koruma altına alındığı üzere herkes kendisiyle ilgili kamu mercilerince yapılacak bir işleme ilişkin yasal dayanağını sorma ve görme hakkına sahip. Her ne kadar bu cezaevi idaresince reddedilmiş ve ne yazık ki savcılıkta da ‘kovuşturmaya yer yoktur’ kararı verilmiş olsa da kişiler kendisiyle ilgili yapılan işlemlere ilişkin yasal dayanağı sorma hakkına sahiptir. Takipsizlik kararına karşı itirazlarımızı gerekli mercilere sunacağız. Adli raporlarda mevcut olan darp ve cebir izlerine, kamera görüntülerinde de herhangi bir karşıtlık olmamasına rağmen bir anda saldırı şeklinde gelişen olaya ilişkin hukuksuzca verilen bu kararı gerekli kanun yollarına başvurarak, tutukluların haklarını talep edeceğiz.”    CEZASIZLIK KEYFİ UYGULAMALARI ARTTIRIYOR   Yaşanan bu olayın cezaevi müdürleri ve gardiyanlara dönük yeni bir cezasızlık politikası örneği olduğuna vurgu yapan Demirel, “Cezaevi idaresi, ‘Ayrımcılık yasasını ihlal etme’, ‘Görevini kötüye kullanma’ gibi birçok suçu işlemiş durumda. Buna karşın adli mercilerin cezasızlık politikasını uygulamış olması buna benzer durumların da gelişmesine neden oluyor. Bu cezasızlık politikasından kaynaklı cezaevlerinde keyfi uygulamalar keyfi düzenlemeler yapılıyor. Mahpuslar disiplin soruşturmasına maruz bırakılıyorlar. Bunlar, infazların yakılmasına neden oluyor. Nitekim bu dosya ile ilgili de mahpuslara disiplin soruşturması başlatıldı. Bazılarının bu disiplin soruşturmasından kaynaklı disiplin cezaları, bazılarının ise itirazları devam ediyor. Cezaevi idaresi bu şekilde durumu da kullanarak, kişilerin koşullu salıverilme haklarını engellemiş oluyor” dedi.    MA / Ceylan Şahinli