Aykol: İşimize dört elle sarılmaya devam edeceğiz 2022-06-16 09:14:33 ANKARA - Halk Gerçeği Gazetesi’yle yola çıkan Özgür Basın geleneği, tüm saldırılara rağmen gerçeğin izinden ayrılmadı. Şimdi onlarca gazete, ajans, TV ve radyoyla yoluna devam eden geleneğin kurucularından Hüseyin Aykol, “İşimize dört elle sarılmaya devam edeceğiz” dedi.   Diyarbakır’da 8 Haziran sabahı yapılan ev baskınlarında 20’si gazeteci 22 kişi gözaltına alındı. Gözaltı süresi uzatılan dosyada kısıtlılık kararı verildi, dün adliyeye sevk edilen 22 kişiden 16 gazeteci tutuklandı, 6 kişi ise adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Özgür basın geleneğini hedef alın saldırılar 90’lı yıllardan süregeliyor. Bombalama, faili meçhul, kaybetme, tutuklama ve kapatma gibi çok yönlü saldır karşısında gerçeğin peşinden gitmekte taviz vermeyen özgür basın çalışanları, tüm mesleki birikim ve direnişi bugüne taşıdı. 32 yıllık tarihin susturulmayacağı defalarca yinelendi.    ÖZGÜR BASINA İLK ADIM   Özgür basın geleneği, 22 Nisan 1990’da çıkarılan haftalık Halk Gerçeği Gazetesi’yle yola çıktı. Bu güne kadar 50’den fazla haftalık ve günlük gazeteyi basın hayatına kazandıran özgür basın geleneği, 10’dan fazla haber ajansı, onlarca radyo ve televizyon kanalı yayın hayatını sürdürüyor.   Dokuzuncu sayıda kapatılan haftalık Halk Gerçeği Gazetesi’nin ardından yayına başlayan Yeni Halk Gerçeği de üç sayı yayınlandıktan sonra, gazetenin yönetmenince kapatıldı. 20 Ekim 1990 tarihinde ilk sayısı yayımlanan Yeni Ülke Gazetesi’nin Diyarbakır bürosu daha ilk haftadan İslami Cihat Örgütü tarafından bombalandı, gazete 1992’de kapatıldı.    GÜNLÜK GAZETEYE GEÇİLDİ   Özgür basın geleneği Özgür Gündem Gazetesi’yle günlük gazeteye geçti. 30 Mayıs 1992 tarihinde günlük olarak yayımlanmaya başlayan Özgür Gündem, farklı isimlerle uzun süre yayın hayatını sürdürmeyi başardı. Gazetenin yayımlanan toplam 580 sayısının (her iki Özgür Gündem toplam) 486’sı hakkında dava açılırken, gazeteci ve editörleri de toplam 147 yıl hapis ve dönemin parasıyla 21 milyar lira para cezasına çarptırıldı.    GÜRBETELLİ ERSÖZ’LE YENİDEN    Yönetim kararıyla kapatılan gazete, 26 Nisan 1993 tarihinde Gurbetelli Ersöz’ün genel yayın yönetmenliğinde yeniden yayına başladı. Ersöz’le açılan yol, kadın yayıncılığında yeni bir başlangıcın da işareti oldu ve özgür basın geleneğinde iz bıraktı.    Gazete 10 Aralık 1993 tarihinde, Dünya İnsan Hakları Günü’nde yüzlerce polis tarafından basıldı ve çalışanları gözaltına alındı.    8 Haziran 1992’de Diyarbakır’da evinden gazeteye giderken, Özgür Gündem gazete muhabiri Hafız Akdemir vurularak öldürüldü. 31 Temmuz’da Batman muhabiri Yahya Orhan evine giderken sokak ortasında öldürüldü, aradan bir hafta geçmeden 5 Ağustos’ta Diyarbakır muhabiri Burhan Karadeniz Hizbullah tarafından silahlı saldırıya uğrayınca 19 yaşında felç oldu. 20 Eylül 1992’de Diyarbakır’da Apé Musa, gazeteci-yazar Musa Anter JİTEM tarafından öldürüldü. Dört gün sonra, Urfa’da muhabir Hüseyin Deniz öldürüldü, cinayetten bir Hizbullah üyesi sorumlu tutuldu. Gazete 10 Aralık 1993 tarihinde, yüzlerce polis tarafından basıldı ve çalışanları gözaltına alındı   Ersöz’le yeniden yayın hayatına başlayan Özgür Gündem, gözaltı ve saldırılar sonucunda yönetiminin fiilen dağıtıldı.    ‘BU ATEŞ SİZİ DE YAKAR’   İlerleyen dönemlerde Özgür Ülke Gazetesi, 28 Nisan 1994’te yayına başladı. Gazetenin üç bürosu da 4 Aralık 1994 günü, aynı anda bombalandı. İstanbul’daki bombalamada Ersin Yıldız yaşamını yitirirken, 21 çalışanı da yaralandı ve gazete ertesi gün, “Bu Ateş Sizi de Yakar” manşetiyle yazmaya devam etti. Bombalama emrinin dönemin Başbakanı Tansu Çiller tarafından verildiği belgeleriyle ortaya çıktı. Bombalamaya rağmen gazete yayınına ara vermeden devam etti. Gazetenin 247 sayından 220 sayısı hakkında toplatma kararı verildi. Açılan davalar nedeniyle gazetenin 7 yazı işleri müdürü tutuklandı. Özgür Ülke, 2 Şubat 1995 günü daha bir yılını dolduramadan İstanbul Sulh Ceza Mahkemesi tarafından “Özgür Gündem’in devamı” olduğu gerekçesiyle kapatıldı.   YENİ POLİTİKA   Onlarca kez kapatılan özgür basın kurumları yeni bir süreçle karşı karşıyaydı. 13 Nisan 1995’te Yeni Politika yayına başladı. Ömrü sadece dört ay olsa dahi birçok muhabiri gözaltına alındı, tutuklandı. Dahası, “Özgür Ülke’nin devamı” olduğu gerekçesiyle 16 Ağustos 1995’te bu kez Yeni Politika kapatıldı.   İLK TELEVİZYON KANALI: MED TV   Sırada Kürt medyasında televizyonlara geçiş vardı. Tarihler, 15 Haziran 1995’i gösterdiğinde İngiltere’nin başkenti Londra’da Med Tv kuruldu. İlk Kürt televizyon kanalı ve Kürtçe ilk test yayını olma özelliği taşıyan Med Tv’nin lisansı Türkiye’nin talebi üzerine 23 Nisan 1999’da iptal edildi. Yerine kurulan Medya TV de Fransa tarafından kapatıldı. Medya TV’nin kapatıldığı yıl Danimarka’da Roj TV yayına başladı. Roj TV nedeniyle Danimarka’ya yoğun baskılar yapan Türkiye, 2013 yılında kanalın kapanmasına neden oldu. Roj TV’nin ardından Nûçe TV ve Stêrk TV kuruldu. Bunun yanı sıra TV geleneği şu an, Medya Haber TV ile yayıncılığını sürdürüyor.    MESLEKİ BİRİKİM VE KÜLTÜR 21’İNCİ YÜZYILA TAŞIDI    Her şeye rağmen hakikati halka ulaştırmayı hedef bilen özgür basın, tüm baskılara ve asimetrik şiddete rağmen gerçekleri söylemekten ve yazmaktan vazgeçmedi. 1990’ları büyük bir mücadeleyle aşan özgür basın geleneği, tüm mesleki birikimi ve direniş kültürünü 2000’li yıllara taşıdı.    İLK KÜRTÇE REKLAM VE BELGESEL: ÖZGÜR GÜN    2000’li yıllar özgür basın için, günlük gazetenin yanı sıra haber ajansları, Türkiye’den yayın yapan televizyonlar ve Kürtçe gazetelerin açılmasıydı. Aynı zamanda ifade özgürlüğünü askıya alan asimetrik şiddetin de ifadesi oldu. Özgür Gün Tv, Türkiye’de Kürtçe yayın için 23 Mart 2004 tarihinde RTÜK’e başvuran ilk yayın kuruluşu oldu. İki yıl sonra aldığı izin sonucu, 23 Mart 2006 da Dergûşa Çandê adlı Kurmancî lehçesinde bir kültür sanat programı yaptı. Daha sonra ulusal yayına geçen TV, 2016 yılında Kanun Hükmünde Kararname’yle (KHK) kapatıldı. İlk Kürtçe reklam ve beraberinde ilk Kürtçe belgesel yayınlama özelliğine de imza attı.    GÜNLÜK YAYIN YAPAN İLK KÜRTÇE GAZETE: AZADİYA WELAT   Türkiye’de Kürtçe günlük yayın yapan ilk gazete Azadiya Welat. Özgür basın geleneğini yayın hayatını 2000’li yıllara taşıyarak sürdüren gazete 26 Şubat 1994’ten 2006’ya kadar haftalık olarak yayınlandı. 15 Ağustos 2006’dan itibaren günlük olarak yayımlanan gazete 29 Ekim 2016’da çıkarılan KHK ile kapatıldı.  Gazetenin Adana dağıtımcısı Kadir Bağdu, 2014 yılında 5 kurşun sıkılarak öldürülürken, gazetenin Yazı İşleri müdürü Rohat Aktaş ise Cizre’de “vahşet bodrumlarında” katledildi.   GERÇEKLERDEN ASLA TAVİZ VERİLMEZ MOTTOSUYLA: DİHA   Özgür basın geleneğinin Türkiye’de kurulan ilk ajansı olma özelliği taşıyan Dicle Haber Ajansı (DİHA), 4 Nisan 2002’de kuruldu. Kürtçe, Türkçe ve İngilizce yayınlar yaptı. Çok sayıda muhabiri tutuklanan DİHA, 29 Ekim 2016’da çıkarılan KHK ile kapatıldı. DİHA’nın, Mart 2017 itibariyle 27 muhabiri Türkiye’deki farklı cezaevlerinde olmakla birlikte, birçok muhabiri de yurt dışında.   KADINLARIN SESİ OLMA YOLUNDA: JİNHA   Jin Haber Ajansı (JINHA) 8 Mart 2012’de Diyarbakır’da kuruldu. Türkiye’de çalışanlarının tamamı kadın olan ilk haber ajansı olma özelliği taşıyan JINHA, kadınların sesi oldu. JINHA da birçok Kürt basın kurumu gibi 29 Ekim 2016’da çıkarılan KHK ile kapatıldı.   HAKİKATİ YAZMAYA DEVAM…   Özgür basın bugün de aynı yayıncılık ilkeleriyle devam ediyor ve çalışmalarını sürdürüyor. Birçok TV kanalı, gazetesi, ajansı ve dergisi kapatılan özgür basın geleneği bugün uğradığı saldırılara rağmen hakikatin izini bırakmıyor.  Çalışanları, tutuklandı, sürgünlerde yazdı, cezaevlerinde kaldı ama kalemlerini gün geçtikçe daha da güçlendirerek, demokrasi, insan hakları ve barış talebini halka ulaştırmaya ve hakikatler ışığında yazmaya devam ettiler.   DİHABER   KHK’larla kapatılan kurumların yerlerini dolduran özgür basın geleneği, ulusal ve uluslararası alanda haberleri, anlık olarak her kesime ulaştırmaya devam etti.  14 Kasım 2016’da “Gerçekler karanlıkta kalmayacak” şiarıyla yayın hayatına başlayan dihaber 25 Ağustos 2017’de yine KHK ile kapatıldı.     MA   Tarihler 20 Eylül 2017’ye gelince, onlarca muhabiriyle Türkiye ve Ortadoğu’dan topladığı haberleri, görsel ve yazılı şekilde anlık olarak Türkçe, Kürtçe ve İngilizce olarak servis eden Mezopotamya Ajansı (MA) kuruldu. Apê Musa’nın öldürüldüğü 20 Eylül tarihinde kuruluşunu ilan eden MA, yayın hayatını sürdürüyor.   ŞÛJİN   19 Aralık 2016’da “Medyanın diline, çuvaldız niyetine” şiarıyla Gazete Şûjin yayın hayatına başladı ancak  25 Ağustos 2017’de KHK ile kapatıldı.    JİNNEWS   25 Eylül 2017’de tüm çalışanlarının kadın olduğu ve kadın odaklı habercilik yapan JİNNEWS kuruldu. JİNNEWS yayın hayatını Türkçe, Kürtçe, Zazaca, Arapça ve İngilizce dilleriyle sürdürmeye devam ediyor.    YENİ YAŞAM   17 yıl aradan sonra 4 Nisan 2011’de yeniden yayın hayatına başlayan Özgür Gündem Gazetesi, devam eden baskılar ve hakkında açılan davalarla birlikte 29 Ekim 2016’da KHK ile kapatıldı. Özgür Gündem’in kapatılmasından sonra, Özgürlükçü Demokrasi yayın hayatına başladı. Kısa bir süre yayını sürdüren gazeteye kayyım atandı. Sonrasında tarihler, 5 Mayıs 2018’i gösterince Yeni Yaşam, özgür basına “merhaba” dedi. Ve hala da günlük olarak yayın hayatına devam ediyor.   Özgür basın geleneği bugün Xwebun, ANHA, ANF, Yeni Özgür Politika, JİN TV, Medya Haber TV, HAWAR ve birçok TV kanalı, ajans ve internet yayınlarıyla geleneğini sürdürüyor.    AYKOL: HALKA HABER İLETMEYE ÇALIŞTIK   Özgür basın geleneğinin ilk adımı sayılan haftalık Halk Gerçeği Gazetesi’nin fiili yayın yönetmeni gazeteci-yazar Hüseyin Aykol, 32 yılla dayanan mücadeleyi Mezopotamya Ajansı’na (MA) anlattı.   Özgür basına 1990 yılında yola çıktığına değinen Aykol “O günden bu yana, gazetelerimiz, haber ajanslarımız, internet sitelerimiz, radyolarımız ve televizyonlarımızla halka haber iletmeye çalıştık. Ancak iktidarların çoğunlukla hoşuna gitmeyen haberlerimizin, okur ve dinleyicilere ulaşmasını engellemek isteyenlerin baskısına hep maruz kaldık. Bu yüzden, habercilik yapan gazeteci ve yazarlarımızla gazetelerimizi dağıtan insanlardan 50’den fazlası öldürüldü. Gazetelerimizi çıkaramayalım diye, gazete bürolarımız ve merkez binamız bombalandı. Öldürülenler arasında 70 yaşındaki Kürt bilgesi Musa Anter de vardı; 14 yaşındaki dağıtımcı Yalçın Yaşa da vardı” dedi.   ‘YARGILANMAKTA OLAN GAZETECİLERİN SAYISI 150’DEN FAZLA’   Türkiye’nin Olağanüstü Hal (OHAL) ile yönetilmeye başlandığı 15 Temmuz 2016’dan sonra birçok bürolarının basıldığını ve el konulan eşyalarının daha sonra satıldığını ifade eden Aykol, “Söz konusu baskınlarla, bizlere açılan davalarda onlarca arkadaşımız halen yargılanıyor. Şu anda hakkında açılmış davalarla yargılanmakta olan gazeteci arkadaşımızın sayısı 150’ den fazladır. Şimdi buna 20 kişi daha eklenecek. Mahkemeye çıkarılması beklenen arkadaşlarımızın hepsi serbest bırakılsa bile, haklarında büyük ihtimalle dava açılacaktır” ifadelerine yer verdi.   DİYARBAKIR MESAJI: GAZETECİLİĞE DÖRT ELLE SARILACAĞIZ   Diyarbakır’da yaklaşık bir haftadır gözaltında tutulan özgür basın çalışanlarının da durumuna değinen Aykol, “Bizler öncelikle bu saldırılara pek şaşırmıyoruz. Çünkü haberlerini yaptığımız başta Kürt halkı olmak üzere ülkemizin demokrat, sol ve sosyalist kesimlerinin maruz kaldığı baskıları biliyoruz. Onlar ne yaşıyorsa, bizler de onların bir parçası olarak onları yaşıyoruz. Ancak halklarımız bizleri okumak ve dinlemek istedikçe, yani özgür basın geleneğinin kurumlarından haber almak istedikçe, şimdiye kadar olduğu gibi, gazetecilik işimize dört elle sarılmaya devam edeceğiz” dedi.   MA / Zerrin Sargut