Özgür basında kesintisiz 20 yıl: Mehmet Ali Ertaş 2022-06-21 09:15:35   DİYARBAKIR - Tutuklanan Xwebûn Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Mehmet Ali Ertaş, 20 yıldır özgür basında gazetecilik yapıyor. Çalışma arkadaşı Hakkı Boltan, Ertaş için, “Özgür basının ruhudur” dedi.    Diyarbakır’da 8 Haziran’da Kürt gazetecilere yönelik yapılan operasyonda 20’si gazeteci olmak üzere 22 kişi gözaltına alındı. Gazetecilik faaliyetleri suç sayılarak gözaltına alınan gazetecilerden 16’sı sekiz günlük gözaltı işlemlerinin ardından sevk edildikleri mahkemece “örgüt üyesi olmak” suçlamasıyla tutuklandı.  Tutuklanan gazetecilerden biri de Xwebûn Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Mehmet Ali Ertaş, gözaltına alındığı gün polislerce elleri kelepçeli şekilde tam 10 saat bekletilmişti. Ertaş’ı, 17 yıllık çalışma arkadaşı gazeteci Hakı Boltan anlattı.    ÖZGÜR BASINDA KESİNTİSİZ 20 YIL    Dicle Haber Ajansı’nda (DİHA) 2003 yılında gazetecilik mesleğine başlamasından bu yana sayısız kez gazetecilik faaliyeti nedeniyle gözaltına alınan Ertaş, 29 Mart 2008’de Mersin’de haber takibi sırasında gözaltına alınarak tutuklandı. Bir süre cezaevinde tutuklu kalan Ertaş, tahliye olduktan hemen sonra gazetecilik mesleğine kaldığı yerden devam etti. 29 Ekim 2016'da DİHA’nın kapatılmasının ardından Dihaber, Mezopotamya Ajansı, Azadîya Welat gazetesi ve son olarak haftalık Xwebûn gazetesinde meslek hayatını sürdürdü.   Bugüne kadar çalıştığı haber ajanslarında muhabirlik, editörlük, haber şefliği yapan Ertaş, Xwebûn gazetesinin Yazı İşleri Müdürü görevini yürütüyordu.   Gazetecilik mesleğini 20 yıldır kesintisiz şekilde sürdüren Ertaş, özellikle mevsimlik işçileri, göçertilen Kürt ailelerinin hikâyeleri başta olmak üzere güncel siyaset alanında önemli haberlere imza attı. Bulunduğu tüm alanlarda Kürtçe için de mücadele veren Ertaş, mesleğini de Kürtçe yaptı. Ertaş’ın Kürtçe konuşma-yazma hassasiyeti Kürtçe haber alanında da ciddi etki yarattı.    'ÖZGÜR BASINI İYİ ANLAMIŞTI'   Gazeteci Mehmet Ali Ertaş’ı “Özgür basının müdavimi” şeklinde tanımlayan gazeteci Hakkı Boltan, günümüzde özgür basından bahsedildiğinde akla gelen ilk isimlerden birinin de Ertaş olduğunu söyledi. Ertaş için “içten ve yürekten çalışıyordu” diyen Boltan, “Özgür basını iyi anlamıştı ve o anlamanın verdiği inançla çalışıyordu. Çünkü bir şeyi anlamadığınızda kendinizi tamamıyla o çalışmaya veremezsiniz. Dolayısıyla Mehmet Ali’de özgür basını çok iyi anlamıştı ve çalışması da onu gösteriyordu. Bu anlamıyla kendisini tamamen özgür basına vermiş ve işini de öyle yapıyordu” diye belirtti.   KÜRTÇE UĞRAŞI    Gazeteciliğin yanı sıra Kürtçe’nin gelişimi için de büyük uğraş içerisinde olduğunu ifade eden Boltan, “Bu nedenle bugün herkes Mehmet Ali’yi örnek gösterir. Dil üzerine bir haber yaptığımızda, bir yerde bir hata gördüğünde Mehmet Ali o gece uyumazdı. Bir an önce o haberi yazan arkadaşla görüşür, gerekirse saatlerce konuşur, o hatayı anlatır ve iyi anlaşılacağı ana kadar durmazdı. Bu şunu gösteriyordu: Mehmet Ali sadece kendini geliştirmekle değil, diğer özgür basın çalışanı arkadaşlarının gelişimi için de büyük uğraş veriyordu. Bu da esasında özgür basının daha çok gelişmesi içindi” dedi.    Ertaş’ı özgür basın da bir “model” olarak tanımladıklarını belirten Boltan, “O bizler için bir modeldir. Mehmet Ali gazeteciliğin gelişimi üzerine yazdığı ve bizlere gönderdiği onlarca yazı var. Bizler onun sayesinde haber yazabildik. Bizlerin gelişmesi için sayısız çabası var. Onun sayesinde gazeteciliği sevdik. Çok mütevazi bir insan ve popülizmi sevmez. O özgür basının ruhuydu. O kendini özgür basınla geliştirmiş ve özgür basının geleneğiyle yaşıyor” şeklinde anlattı.   Boltan, Ertaş’ı anlatmaya şu sözlerle devam etti: “Mehmet Ali, ‘yemek, içmek ve uyumak keşke hayatımda olmasaydı’ diyordu. Bakıyorduk hastalanmış, yemek yemesini istiyorduk ama o bize kızıyordu, küsüyordu; ‘ben kendimi görmüyor muyum? Nasıl olduğumu bilmiyor muyum?’ diyerek tepki gösteriyordu. Bizler akşam eve giderdik ama onun işi yeni başlardı. O her zaman işe ilk gelen ve son eve gidendi. Mehmet Ali başladığı günden, bugüne kadar aynı ruh ve azimle çalıştı. Ondan hiçbir zaman bir yanlışlık görmedik. Ona şahitlik edebilirim ki, o bundan sonra da hiçbir zaman yanlış yapmayacak. Çünkü o en büyük gazetecilik ehliyetini halktan almıştı. Bizler Mehmet Ali’nin verdiği güç ile çalışmalarımızı yürütmeye devam edeceğiz.”   MA / Cengiz Özbasar