Devrimci Gençlik Dernekleri: AKP medyasının yazdığı hikaye baştan aşağı yalandır 2022-08-02 15:54:36   İSTANBUL - Devrimci Gençlik Dernekleri, Ankara’daki Alevi derneklere yönelik saldırının dernekleriyle ilişkilendirilmesine tepki göstererek, “AKP medyasının yazdığı hikaye baştan aşağı yalandır” dedi.    Devrimci Gençlik Dernekleri, iktidara yakınlığı ile bilinen Yeni Şafak Gazetesi'nin 30 Temmuz tarihinde Ankara’daki Ana Fatma Cemevi, Şah-ı Merdan Cemevi, Gökçebel Köy Derneği ve Türkmen Alevi Bektaşi Vakfı’na yönelik gerçekleşen saldırıyı Devrimci Gençlik Dernekleri’yle ilişkilendirmesinin ardından yazılı açıklama yaptı.    ‘DERNEĞİMİZLE HİÇBİR BAĞLANTILARI YOK’   Yapılan açıklamada, Alevi kurumlarına dönük eş zamanlı gerçekleşen saldırıyı AKP medyasının hiçbir delile dayandırmadan dernekleriyle ilişkilendirmeye çalıştığı belirtildi. “AKP medyasının yazdığı hikaye baştan aşağı yalandır” denilen açıklamada, bahse konu olan şahısların dernekleriyle hiçbir bağlantısının olmadığı kaydedildi.   ‘HUKUKİ SÜREÇ BAŞLATILACAK’   Açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı: “Polisin ve AKP medyasının ürettiği yalanlarla derneğimizi hedef alması bizzat saldırının faillerinin hedef şaşırtma girişimidir ve saldırının ardından kamuoyunda AKP iktidarına karşı büyüyen tepkiyi boşa çıkarmayı amaçlamaktadır. Bu açıdan derneğimize yönelik yalanlara karşı hukuki süreç başlatacağımız bilinmelidir. Bu ülkede halka karşı işlenen bütün suçlarda olduğu gibi Alevilere yönelik baskı, saldırı ve katliamlarda her zaman devletin parmağı olmuştur. Maraş’ta, Çorum’da, Malatya’da, Gazi Mahallesi’nde ve Sivas’ta; Alevilere yönelik gerçekleşen her saldırı egemen güçler tarafından organize edilmiş ve hayata geçirilmiştir.   YALANLAR İLK DEĞİL    Biz bu yalanlarla ilk kez karşılaşmıyoruz. 1955 6-7 Eylül saldırıları sırasında Demokrat Parti iktidarı tarafından organize edilen çeteler Rumları hedef almış ancak saldırının ardından iktidar basınında çıkan ‘Komünistler yaptı’ haberlerinin ardından gerçek suçlular değil ilerici ve devrimci aydınlar tutuklanmıştı. Maraş ve Çorum katliamlarının ardından saldırılara karşı direnen devrimci güçler, Sivas Katliamı’nın arkasından Aziz Nesin, Gazi ve Ümraniye Katliamı’nın arkasından ise saldırılara karşı direnen mahalle halkı suçlu ilan edilmiş, 2011 yılında Balyoz kumpas davasında yargılanan korgeneral Ziya Güler’in THKP-C üyesi olduğu bile iddia edilmişti. Kirli tarihleri gösteriyor; suçlular da hedef şaşırtanlar da her zaman aynıdır. Halka karşı işlenen suçları devrimcilerin üzerine atmak bir devlet geleneğidir.    ŞAŞIRMADIK   Sivas Katliamı’nın faillerini milletvekilliğiyle ödüllendiren, Alevileri katledenlerin avukatlarını bakan yapan bir iktidarın, bu kez Ankara’da suçüstü yakalanıp hedef şaşırtmaya çalışması bu açıdan bizleri şaşırtmamıştır. Yalanlarla ve komplolarla ilk kez karşı karşıya kalmıyoruz. Son olarak devrimci, demokrat, yurtsever ve ilerici kamuoyunu uyarmak istiyoruz.”