Nefret söylemi mültecileri öldürüyor! 2022-09-05 09:49:52 HATAY - Mülteci Medyası'ndan Deysem Siti, Suriyeli Faris Muhammed Al-Ali'nin öldürülmesinin altında artan nefret söyleminin olduğunu belirterek, "Faris yaralanmış olsaydı, suçlu oymuş gibi sınır dışı edilecekti" dedi.     Nefret söylemiyle hedef alınan mültecilere dönük saldırılar sürüyor. En son 3 Eylül’de 17 yaşındaki Suriyeli Faris Muhammed Al-Ali, Hatay'ın Antakya ilçesine bağlı Narlıca mahallesinde 5 kişinin bıçaklı saldırısı sonucu yaşamını yitirdi. Olaya dair yazılı açıklama yapan Hatay Valiliği, faillerin yakalandığını ve adli makamlara sevk edildiğini belirtti. Mülteci Medyası’ndan Deysem Siti, olayın detayları ve son dönemde mültecilere dönük artan nefret söylemlerini değerlendirdi.    SİTİ: AMAÇ ÖLDÜRMEK   Al-Ali’nin Suriye'deki iç savaşta babasını kaybettikten sonra annesi ve kardeşiyle birlikte Antakya'ya yerleştiğini belirten Siti, Al-Ali’nin bu yıl Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesini kazandığını ifade etti. Siti, yaşanan olaya dair şunları paylaştı: "Faris, fabrikada çalıştığı esnada 10 gün önce ustabaşı bir kadınla çarpışıyor. Kadın bağırıyor. Faris ise, yanlışlıkla çarptığını belirterek, özür diliyor. 3 Eylül'de Faris ve arkadaşı Abdurrahman, işten çıktıktan sonra önleri 16 ila 19 yaşları arasında değişen 5 kişi tarafından kesiliyor. Bunların içinde, çarpıştığı kadının oğlu da var. Faris’e, ‘Sen anneme mi çarptın?' diyor. O da, ‘Yanlışlıkla oldu, özür diledim, kapandı konu’ diyor. Türk çocuklar, 'bizimle yürüyün' diyerek, tenha bir noktaya çekmişler. Amaçları dövmek değil, öldürmek. Abdurrahman’ın başına vurup, Faris’i de belinden bıçaklayıp kaçmışlar."   Al-Ali’nin ailesiyle görüştüğünü söyleyen Siti, ailenin bugün cenazeyi İdlib’te defnedeceklerini ifade etti. Siti, "Aile hala şokta ve perişan durumda. Baba zaten yok, anne ve kardeşi tek var” dedi.    ‘YARALANSAYDI SINIR DIŞI EDİLECEKTİ’   Mültecilere dönük nefret suçlarının giderek arttığını söyleyen Siti, "Çok vahim bir durum. Hükümetin söylemleri bu olayların artmasında en büyük etken. Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Antakya ve Bolu Belediye başkanları gibi siyasetçilerin nefret söylemleri bu olayları arttırıyor. Başta siyasetçiler ve bazı medya organları bu nefret dilini bırakmalı. İktidarın mültecilere yönelik politikası yok, bu politikalardan dolayı mülteci katliamları oluyor. Eminin bu olayda da Faris ölmemiş, yaralanmış olsaydı, sınır dışı edilecekti. O bıçaklayan kişi serbest kalacaktı. Sanki suçlu oymuş gibi geri gönderilecekti” diye konuştu.    ‘MÜLTECİLER TEHLİKEDE’   Mültecilere dönük saldırılara karşı caydırıcı cezalar ve politikalar üretilmesi gerektiğini vurgulayan Siti, sivil toplum örgütleri ve mülteci alanında çalışma yapanlara bu noktada büyük bir sorumluluk düştüğünü ifade etti. Siti, "Mülteci Medyası olarak elimizden geldiğince sosyal medyada kamuoyu oluşturmaya, mültecilere yönelik bu ön yargıları yıkmaya çalışıyoruz. Ama yeterli değil. Hükümet duruma ses çıkarmıyor, idare ediyor, geri gönderme merkezleri 10 binlerce mülteciyle dolu. Bunların hepsi mağdur" diye kaydetti.   Herhangi bir kavgada mağdur olan mültecinin geri gönderme merkezlerine, karşı tarafın ise serbest bırakıldığını söyleyen Siti, "Çok vahim bir durum. Muhalefet mülteci konusunda mücadele etmeli. Mültecilerin can güvenliği tehlikede. Bu durum bazı siyasetçilerin nefret söylemleriyle nefret suçuna dönüşmüş durumda. Mültecilerin can güvenliği korunmalı” çağrısı yaptı.