
Hasta tutuklu yüzde 89 engel raporuna rağmen tahliye edilmiyor  

2022-09-09 09:01:52


	&nbsp;

	DİYARBAKIR - Hasta tutuklu Şemsettin Kargılı’nın yüzde 89 engelli raporu olduğunu aktaran kızı Rojda Kargılı, raporlar ve ATK’ye yapılan başvurulara rağmen babasının tahliye edilmediğini söyledi.&nbsp;

	&nbsp;

	İnsan Hakları Derneği (İHD) verilerine göre cezaevlerinde bulunan 651’i ağır bin 517 hasta tutuklu, tahliye edilmeyerek ölüme terk ediliyor. Ağır sağlık sorunları ve hastanelerin Sağlık Kurulu tarafından verilen “cezaevinde kalamaz” raporlarına rağmen Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) verdiği “cezaevinde kalabilir” raporlarıyla tutuklular ölüme sürükleniyor. Sadece 2022 yılının ilk 8 ayında, ağır sağlık sorunlarına rağmen tahliye edilmeyen 50 tutuklu yaşamını yitirdi.

	

	HASTA TUTUKLULAR LİSTESİNDE&nbsp;

	&nbsp;

	İHD’nin hasta tutuklular listesinde yer alan Şemsettin Kargılı, yüzde 89 engelli raporuna rağmen tahliye edilmiyor. 1993 yılında tutuklanan ve müebbet hapis cezası verilen Kargılı’nın, böbrek kanseri, kalp, tansiyon ve birçok hastalığı bulunuyor. 2015 yılında götürüldüğü Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından yüzde 89 engelli raporu verilen Kargılı’nın tahliyesi, ATK tarafından engelleniyor.&nbsp;

	&nbsp;

	ATK’NİN TAHLİYE ENGELİ&nbsp;

	&nbsp;

	Antep H Tipi Cezaevi’nde tutulan Kargılı’nın kızı Rojda Kargılı, babasının 10 yıldır böbrek kanserine karşı mücadele ettiğini belirterek, bunun yanı sıra defalarca kalp krizi geçirdiğini ve birçok hastalığının olduğunu söyledi. Hastanenin “cezaevinde kalamaz” raporuna rağmen babasının cezaevinde tutulduğunu dile getiren Kargılı, tahliyenin ATK tarafından engellendiğini kaydetti.&nbsp;

	&nbsp;

	SADECE AĞRI KESİCİ VERİLİYOR&nbsp;

	&nbsp;

	ATK’ye yaptıkları bütün başvuruların sonuçsuz kaldığını dile getiren Kargılı, “Hastane raporları babamın tahliye edilmesi gerektiğini gösteriyor. Ancak ATK tahliyeyi erteledi. Adalet Bakanlığı’na yaptığımız başvurular da yanıtsız bırakıldı. Babam ve hasta tutuklular cezaevinde tedavi edilmiyor. Geçtiğimiz yıl yapılması gereken tedavi, sadece revirde yapıldı. Babamın ağır hastalıkları var, böbrek kanserine karşı mücadele ediyor, bunun için hastanede tedavi edilmesi gerekiyor. Sadece ağrı kesiciler veriliyor. Babamın hastalıkları da 30 gün gördüğü işkenceden kaynaklandı. Tutuklanmadan önce bir hastalığı yoktu. Gözaltında gördüğü işkenceler nedeniyle hastalandı” dedi.&nbsp;

	&nbsp;

	‘GARDİYANLAR İŞKENCE UYGULUYOR’

	&nbsp;

	Cezaevlerinde ağır insan hakları ihlallerinin yaşandığını söyleyen Kargılı, “Cezaevinde görüşe gidince, çıplak arama dayatılıyor. Telefon görüşmesinde tutsaklara bayat yemekler verildiği, gardiyanların tutsaklara işkence yaptığını aktarıyorlar” şeklinde konuştu.&nbsp;

	&nbsp;

	BAKANLIK SEVK İÇİN PARA TALEP ETTİ&nbsp;

	&nbsp;

	Babasının Diyarbakır’a sevk edilmesi için Adalet Bakanlığı’na mektupla başvurduklarını aktaran Kargılı, bakanlığın yol ve askerlerin yemek masraflarının ödenmesi durumunda talebin karşılanacağı yanıtı verdiğini söyledi. Bakanlığın verdiği yanıta tepki gösteren Kargılı, “Sürgün edilince ailelere haber verilmiyor ama biz talep edince para talep ediyorlar” ifadelerini kullandı.&nbsp;

	&nbsp;

	ANNESİNİN CENAZESİNE KATILAMADI&nbsp;

	&nbsp;

	Hasta tutuklu Kargılı’nın annesinin cenaze törenine katılmasının da engellendiğini dile getiren Kargılı, “Babamın törene katılması için saatlerce cenazeyi beklettik. Adalet Bakanlığı’na başvurduk ancak babamın annesinin cenazesine katılmasına izin verilmedi. Babaannem son yıllarda babamın görüşüne de gidemiyordu. Gözü yollarda kaldı. Ancak cenazesine katılmasına dahi izin verilmedi” diye konuştu.&nbsp;

	&nbsp;

	KÜRTLER AYAĞA KALKMALI&nbsp;

	&nbsp;

	Kürtlerin hasta tutuklulara yönelik uygulamalara karşı sessiz kalmaması çağrısı yapan Kargılı, şunları söyledi: “Kürtler bu politikalara karşı ayağa kalkmalı. Onlar halkının özgürlüğü ve dili için cezaevinde. Bu nedenle Kürtler tutsaklara sahip çıkmalı. Ortada adalet diye bir şey kalmadı. Bu ülkede adalet, bir babaya oğlunun kemiklerinin torbada verilmesi kadardır. Kürtler bunlara sessiz kalmamalı.”

	&nbsp;

	MA / Mahmut Altıntaş

	&nbsp;