Newroz Ehmed: Türkiye DAİŞ’in bitmesini istemiyor 2022-10-13 09:01:03   URFA - Türkiye’nin Kobanê direnişini hazmedemediğini belirten QSD Genel Komutanlık üyesi Newroz Ehmed, “DAİŞ her zayıfladığında araya Türkiye girerek bitmesine izin vermiyor" dedi.    Türkiye’nin, Federe Kürdistan Bölgesi'ndeki Zap, Avaşîn ve Metina ile Kuzey ve Doğu Suriye ile Mahmur ve Şengal’e yönelik saldırıları sürüyor. Türkiye’nin, Kobanê’ye dönük 6 Ekim’de yaptığı SİHA saldırısında Yekîneyên Parastina Gel (YPG) komutanı Hasan Demirtaş (Koçero Batman) yaşamını yitirdi. Saldırı, Kobanê’ye dönük DAİŞ'in 15 Eylül 2014 tarihinde başlattığı saldırılara karşı Kuzey Kürdistan’da başlayan direnişin yıl dönümünde yapıldı. Türkiye’nin bölgedeki saldırılarında en çok komutan düzeyindeki kişiler hedef olarak seçiliyor.    Silahlı İnsansız Hava Araçları (SİHA) ile yapılan saldırılarda bugüne kadar aralarında çocukların da olduğu çok sayıda sivil ve savunma gücü hayatını kaybetti.     Türkiye saldırılarının özel olarak Rovaja devrimi ve halkların kendi mücadele değerlerine karşı yapıldığını ifade eden Demokratik Suriye Güçleri (QSD) Genel Komutanlık üyesi Newroz Ehmed, saldırılara dair Mezopotamya Ajansı'na (MA) konuştu.   ‘HALK SALDIRILARI KABUL ETMİYOR’   Yapılan saldırıların Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşayan halklar tarafından kabul edilmediğini belirten Ehmed, “Burada halk içerisinde yer etmiş değerler ve halk için önemli olan bazı günler var. Geçmişte yapılan katliamlarla karşı karşıya kalan halk, bunu nasıl geri püskürteceğini, özgürlük mücadelesini nasıl vereceğini biliyor artık. Bu sebeple böylesi önemli günlerde halk ve devrime dönük saldırılar yaşanıyor. Bu saldırılar, halkın verdiği özgürlük mücadelesini ve yaptığı devrimin kabul edilmemesinden kaynaklıdır. Türkiye böylesi önemli günlerde, bize geçmişte yapılan ve yarım bırakılan katliam, işgal, imha ve tasfiye saldırılarını tekrarlayarak politika yapmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.   ‘KOBANÊ DİRENİŞİ ÖRNEK OLDU’   Ehmed, Kobanê özelinde gelişen direnişin, Kürt halkı, Ortadoğu halkları ve dünyada, baskı altında tutulan, varlık mücadelesi veren, özgürlük ve haklarını isteyen tüm halklar için bir örnek olduğunu belirtti. “2014’teki Kobanê direnişi, Kuzey Kürdistan’da DAİŞ saldırılarına karşı Kürt halkının gençler öncülüğünde, demokrasi ve özgürlük isteyenlerin katıldığı bir mücadeleydi” diyen Ehmed, şunları kaydetti: “Türkiye’nin Kobanê mücadelesi için önemli olan bir günde böyle bir saldırı yapmasından anlıyoruz ki, bu direnişi hazmedemiyorlar. O gün de kabul etmediler, şimdi de etmiyorlar. Kuzey Kürdistan’da görülen Kobanê davaları buna örnektir. Kobanê direnişi Kuzey’de hala devam ediyor. Kobanê davası bize bunu gösteriyor. Bu direnişte yer alan ve ona esas olanlar, bu tehditleri bir zafere dönüştürebilirler.”    KOÇERO DAİŞ’E KARŞI UZUN YILLAR SAVAŞTI   Ehmed, direniş sürecinde yaralanan birçok arkadaşlarının Özerk Bölge’nin her alanında çalışmalarını sürdürdüğünü vurgulayarak, “DAİŞ’in saldırı ve katliamına karşı yüzünü Kobanê’ye dönen ve yıllardır bu tehditlerin yeniden ortaya çıkmaması için mücadele veren arkadaşlarımız bugün şehit düşüyorlar. Onlar hem DAİŞ hem de Türkiye saldırılarında, bir fedailik ruhu ile mücadele veriyorlar. Koçero da onlardan biri oldu. Farklı alanlarda ve farklı pozisyonlarda birçok kez görev aldı. Kendi geçmiş tecrübelerini Rojava Devrimi’ne aktardı. Katledilen Rojhat arkadaşımız da öyle. Onlar Kobanê işgalinin ilk günlerinde sıcağı sıcağına yaşanan çatışmalarda yer aldı, ta ki Kobanê özgürleşene kadar. Kobanê de en önemli savaş DAİŞ’in kırılması ile verildi ve sonra Rakka, Minbic, Dêra Zor gibi birçok kent özgürleştirildi. Ancak Serêkaniye ve Girê Spi’de gelişen işgaller ile Türkiye de bu bataklıkta yerini aldı.”   ‘ÖZSAVUNMA GÜÇLERİ HEDEF’   Kuzey ve Doğu Suriye’nin her yanında halkların hala kendi yaşamları, hakları ve değerleri için büyük bir mücadele içerisinde olduğunu ifade eden Ehmed, komutanlara dönük saldırıların normal karşılanmaması gerektiğini belirtti. Türkiye’nin tarihsel süreçte de bu saldırılara benzer şekilde politikalar yürüttüğüne dikkat çeken Ehmed, “Türkiye burada düştüğü bataklığı gizlemeye ya da bundan bir sonuç almaya çalışıyor. Bu saldırılarda Özerk yönetim içerisinde siyaset yürütenler de hedef alındı. Özel olarak ise halkları koruyan ve onları ayakta tutan askeri kanat hedef alındı. Özsavunmayı yapan askeri kanat aslında halka da bir önderlik yapıyor. Erdoğan zaten birçok kez farklı yol ve yöntemler ile savaşacaklarını itiraf etmişti. Biz de bunların yansımalarını görüyoruz” diye konuştu.     MÜCADELE KANADI KIRILMAK İSTENDİ   Türkiye’nin komutanları hedef almakla birçok şey planladığını ifade eden Ehmed, şunları söyledi: “Birincisi askeri kola bir darbe indirmek istediler. Askeri kanadı komutansız bırakmak ve onlara karşı koyan mücadele kanadını kırmayı hedeflediler. Ancak onların saldırıları ile genç komutanlarımızın birçoğu mücadelenin daha da büyütülmesi için daha çok çalışacaklarını açıkladı. Onların yerlerini alacak ve onların tecrübelerine sahip çıkacak binlerce komutanımız var. Bu açıdan genç komutanlarımızın da yollarını açacak, onları geliştirecek birçok komutanımız, bu mücadelede rol alacak. İkinci olarak halka ve onun yaşamına, değerlerine sahip çıkan komutanları katlederek halkın umudunu kırmayı hedeflediler. Ancak burada da yanıldılar. Halk, katledilen komutanlar için saldırıların sorumlularına, ‘Onlar bu halkın çocukları, bu halk için onun özgürlüğü için kanlarını döktüler’ mesajı vererek komutanlarına sahip çıktı. Bu bizlere de bir mesajdı. Halk bize, bu arkadaşlarımız için daha fazla sorumluluk almamız gerektiğini, bizden beklenen sahiplenmeyi yapmamız gerektiğini ve devrimi daha da büyütmemiz gerektiğini hatırlattı. Önümüzdeki süreçte kendimizi savunmayı ve zaferi, özgürlüğü hedefleyecek adımlar atmayı planlıyoruz.”   ‘DAİŞ ZAYIFLADIKÇA TÜRKİYE DEVREYE GİRİYOR’   İlerleyen süreçte daha sağlam adımlar atmayı ve askeri kanadı güçlendirmeye dönük hedefleri olduğunu söyleyen Ehmed, halkın direnişi ve mücadelesinin Türkiye’ye de bir mesaj verdiğini belirtti. Ehmed, “Halkın saldırılara mesajı, ‘Bizi bunlarla korkutamazsınız. Komutanlarımızı, bu devrime öncülük eden çocuklarımızı hedef alarak yaptığınız saldırılara karşı bu devrime daha çok sahip çıkacağız’ oldu” dedi. DAİŞ’in zayıf düştüğü zamanlarda aynı saldırıların yeniden tekrar ettiğini işaret eden Ehmed, “Türkiye ve DAİŞ ilişkilerini birçok kez ifşa eden belgeleri kamuoyu ile paylaştık. Türkiye DAİŞ’e direk olarak destek veriyor. DAİŞ her zayıfladığında araya Türkiye giriyor. DAİŞ’in zayıflamasına, bitmesine izin vermiyor. Aslında bir ispata da gerek yok. DAİŞ saldırıları ve Türkiye saldırılarının paralelliği, bu ilişkiye dair en büyük ispattır. Her seferinde DAİŞ’in saldırıları ardından saldırarak ‘Biz sizin arkanızdayız’ mesajı veriyor” diye konuştu.   ‘TÜRKİYE SONUÇ ALAMIYOR’   Ehmed, Türkiye’nin bu saldırılar ile DAİŞ’i ayakta tutamayacağını belirterek, “Biz yine ve yeniden mücadelemize kaldığımız yerden devam edeceğiz. Özelde halkımız ve komutanlarımız bu bilinçle hareket ediyor. Burada sadece Kürt halkı ve güçler hedef değil, tüm halklar hedef. Onlara da çağrımız özsavunmalarını geliştirmeli. İşgal edilen toprakları geri almadan özgürlüğümüzü kazanmayacağız. Son süreçte yapılan büyük çaplı saldırılara rağmen her hangi bir sonuç alamadığına şahit oluyoruz” dedi.    MA / Ceylan Şahinli