‘Hasta tutukluların sağlığa erişim hakkı engelleniyor’ 2022-10-14 09:02:10   DİYARBAKIR - Hasta tutukluların sağlığa erişim hakkının engellendiğini belirten sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, tutukluların sağlık durumlarının dikkate alınarak tahliye edilmesi çağrısı yaptı.    Hasta ve infazı yakılan tutukluların tahliye ve tedavilerinin engellenmesi, her gün cezaevlerinden cenazelerin çıkmasına neden oluyor. İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) verilerine göre; 2022 yılının 10 ayında cezaevlerinde 63 tutuklu katledildi. Hasta tutukluların bir an önce serbest bırakılması çağrısı yapan insan ve hukuk örgütleri, sağlık ve yaşam hakkının ihlal edildiğini belirterek, kamuoyuna duyarlılık çağrısı yaptı.    İKTİDARIN BASKI ARACI    Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Yönetim Kurulu üyesi avukat Halise Dakalı, Türkiye siyasetinde her zaman en ağır hak ihlallerinin yaşandığı, iktidarın baskı aracının ilk olarak uygulamaya konulduğu mekanların başında cezaevlerinin geldiğine dikkat çekerek, “Türkiye hapishanelerinin ağır hak ihlallerinin çetelesine baktığımızda, son süreçlerde özellikle gözlem ve sınıflandırma merkezleri ilgili yönetmelik, ATK tarafından verilen raporlarla birlikte ağır hasta tutsakların yaşam hakkı ihlal ediliyor. Herhangi bir gerekçe göstermeksizin kişisel siyasi fikirleri üzerinden ‘iyi halli’ olmadığı gerekçesiyle oluşturulan raporlar sonucunda mahpusların infazı erteleniyor” diyerek, “koşullu salıverilme” hakkının tanınmadığını söyledi.    ‘TEHLİKELİ’ DEĞERLENDİRMESİ    Objektif ve bilimsellikten uzak ATK raporlarıyla hasta tutukluların tahliyesinin engellendiğini dile getiren Dakalı, “Aysel Tuğluk ve Mehmet Emin Özkan’dan da gördüğümüz üzere, ATK tarafından ‘cezaevinde kalamaz’ raporu verilmesine rağmen bu kez emniyet ve kolluk görevlilerinin, kişinin ‘toplumsal olarak tehlikeli’ değerlendirmesi neticesinde bu hak engelleniyor. Öncelikle hukuku açıdan zaten bir kişinin toplumsal tehlike yaratıp yaratmadığı hususunun değerlendirmesinin emniyet birimlerine bırakılması, en büyük hak ihlallerinin başında gelmektedir” şeklinde konuştu.    SAĞLIĞA ERİŞİM ENGELLENİYOR    Sağlık hakkına erişimin de engellendiğine değinen Dakalı, “Bugün mahpuslar revire çıkarılırken veya hastaneye götürülürken, insanlık dışı işkence ve kötü muamele uygulamalarını kabul etmediği için sağlığa erişim hakkından yoksun bırakılmaktadır. Aynı zamanda mahpusların revire ulaşımlarıyla ilgili de çok ciddi sorunlar yaşanıyor. Dilekçe vermelerine rağmen, cezaevi idaresine bunu bildirilmelerine rağmen, zaman zaman doktorun bulunmaması, etkili bir muayene yapılmamasıyla sağlığa erişiminden mahrum bırakılıyorlar” dedi.   KELEPÇELİ TEDAVİ DAYATMASI    Türkiye İnsan Hakları Vakfı Diyarbakır Temsilcisi avukat Murat Aba,  cezaevinde sağlığa erişim hakkının engellenemeyeceğini söyledi. Ancak tutukluların sağlığa erişim hakkında mahrum bırakıldığını ifade eden Aba, “Gelen mektuplardan hak ihlallerini görebiliyoruz. Hastane sevki istemesine rağmen 2 ile 6 ay arasında bir süreç işliyor ve sonra hastaneye götürülüyor. Hastanede de birçok hasta tutukluya kelepçeyle tedavi dayatılıyor” ifadelerini kullandı.    ‘SES YÜKSELTMEMİZ GEREKİYOR’   ATK’nin tek kurum olduğunu ve bilimsel normlara göre kararlar vermediğini söyleyen Aba, “ATK verdiği raporlarla hasta mahpuslarının yaşamını yitirmesinde taraf olmuş oluyor. Bunların çoğu hasta tutuklu olmasına rağmen ATK ‘cezaevinde kalabilir’ raporu verdi. Bu nedenle her kurum ve her bir bireyin bu meseleye dair sesini yükseltmesi lazım” diye seslendi.     SAĞLIK DURUMU DİKKATE ALINMALI   İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi Cezaevi Komisyonu üyesi Jiyan Ormanlı, hastanelerde kelepçeli muayene ve ağız içi arama dayatmasının sağlığa erişim hakkının önünde engel olduğunu belirtti. Tutukluların sağlık durumunun dikkate alınarak tahliye edilmesi gerektiğinin altını çizen Ormanlı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “af” yetkisinin de tarafsız olması gerektiğinin altını çizdi.