Yargıtay’da bozulan 10 Ekim Davası görüldü 2022-10-19 13:07:11   ANKARA - Yargıtay’ın bozma ilamı sonrası görülen 10 Ekim Ankara Katliamı duruşmasında, tutuklu sanık Erman Ekici hakkında “Anayasal düzeni ortadan kaldırılmaktan” suç duyurusunda bulunulmasına karar verildi.   Ankara 10 Ekim Gar Katliamı davasında verilen kararlara yapılan itirazlar üzerine Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi’nin bir kısım sanıklar yönünden bozma kararı vermesi sonrası usulen gerçekleşen duruşma Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.   Duruşmaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara İl Örgütü ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şube temsilcilerinin yanı sıra 10 Ekim Barış Derneği üyeleri ile çok sayıda sivil toplum kuruluşu yöneticisi katıldı.   Kimlik tespitinin ardından dosyaya eklenen evrakların okunmasıyla başlayan duruşma, katılan avukatların beyanlarıyla devam etti.   İlk olarak söz alan avukat Senem Doğanoğlu, 10 Temmuz 2017 tarihli dosyada Mustafa Budak’ın yaşamının kaybettiğine dair belgeler sunulduğunu hatırlatarak, Budak yönünden uyma kararı verilmesini talep etti ve bir kısım 10 Ekim yaralıların davaya katılma taleplerine dair konuştu.   SANIKLAR SEGBİS SALONUNU TERK ETTİ   Bu sırada SEGBİS üzerinden Doğanoğlu’nun sözünü kesen sanık Metin Akaltın ve Yakup Şahin, “Bizi avukatları dinlemek istemiyoruz. Duruşmalara katılmak istemiyorum” dedi ve ayrılmak istediğini söyledi. Bunun üzerine mahkeme başkanı, iki sanığın SEGBİS salonundan ayrılmasına izin verdi.   TALEPLER   Sonrasında beyanlarına devam eden Doğanoğlu, Mustafa Budak yönünden ailenin dinlenilmesi için gelecek celse yazı yazılmasını talep ederken, olay yerinin ve anının 3 boyutlu olarak ATK tarafından canlandırılmasını istedi. Doğanoğlu, “Olay yeri inceleme ekibi ve bomba imha uzmanı ekiplerinin de bu dosyada tanık olarak dinlenilmesi zorunludur. İki ekipte ortaklaşan sicilleri olanlar var. Tanıklıkları kendi raporlarının açıklanabilmesi ve aynı zamanda Merve Can ve Tayyip Yıldırım’ın konuşlandırılması talebidir. Yargıtay’ın eksik araştırma nedeniyle bozduğu kısımlar için olay yerinde toplanan dijital materyallerin getirilmesini istiyoruz. Olay anına dair çekilen görüntüler, en önemli delillerden biridir. ATK bunu yapabilecek potansiyele sahip” ifadelerin kullandı.   ‘HANGİ DOSYA BU KADAR HIZLI SONUÇLANIYOR?’   Yargıtay’ın 26 sayfalık bir karar verdiğini aktaran avukat İlke Işık, “Bu kararın yarısı zaten isimlerden oluşuyor. Bu katliamda o kadar insan öldü ve yaralandı ki kararların bir kısmı yaşamını yitirenlerin isimlerin oluşmak durumunda. Geri kalan kısmı da söylediklerimiz üzere. Dosya büyük bir oranda onanmış durumda. Ülkenin en büyük katliamına dair yargılamada büyük oranda iç hukuk kapatıldı. Hangi dosya bu kadar hızlı sonuçlanıyor? 200 klasörden bahsediyoruz. Tefrik edilen dosyayla bu sayı çok daha arttı. Yargıtay bu kadar kısa sürede nasıl inceledi? Kimin bu davaya dahil olmadığı üzerine kafa yormuşlar. Mitinge katılan, katılmayan tartışması yürütmüşler. Yargıtay kararı, ‘Türkiye’deki DAİŞ yapılanması normal. Ülkenin sınırını DAİŞ kontrol ediyor, bu da normal. Ankara Emniyeti hiçbir güvenlik almamış bu da önemli değil’ demiş ama bu dosyaya katılma talebi olan kişi ve kurumların talebini normal olarak görmemiş” diye konuştu.   ‘KARAR ADALETE DAİR HİÇBİR ŞEY OLMADIĞINI SÖYLÜYOR’   Yargıtay kararında yaralı Mahsum Alpar’ın yaralama sebebiyle yaralanmadığı, polisin attığı gaz kapsülüyle yaralandığı bilgisi olduğunu söyleyen Işık, “Müvekkillerimizden bir gaz fişeği ile yaralanmış. Yargıtay da diyor ki ‘bunu araştırın.’ Kamu görevlilerinin sorumluluğuna bu saatten sonra yok diyebilecek misiniz? Diyemezsiniz. Sağlık ekipleri geç gitti. Onlara dair bile soruşturma açılmadı. Bu katliam sadece SEGBİS’te bulunan sanıkların tek başına gerçekleştirdiği bir katliam değil. Polisler neden alana girdi? Neden gaz kullandılar? Bu emirleri kim verdi? Bu soruların tartışılmasını istiyoruz. Ülkedeki herkes ‘10 Ekim 2015 tarihinde ne oldu’ diyor. Elimizdeki Yargıtay kararı adalete dair hiçbir şey olmadığını söylüyor” ifadelerini kullandı.   ANKARA BARO BAŞKANI: İNSANLIĞA KARŞI SUÇ SÖZ KONUSU   Daha sonra konuşan Ankara Barosu başkanı Mustafa Köroğlu, “Bugün burada temsil ettiğim kurumun bulunmasının nedenlerinden biri o patlamada meslektaşlarımızdan Uygar Coşkun’u kaybetmemiz. Diğeri ise insan haklarını savunmak ve korumak görevi. Bu dosyada bir plan dahilinde yapılan insanlığa karşı suç söz konusu. Heyetinizin bozma kararı değerlendirmesinin bu bağlamda yapılmasını istiyoruz” diye konuştu   MÜTALAA: BOZMA KARARINA UYULSUN   Sonrasında söz alan iddia makamı, bozma kararına uyulması, 2018/287 sayılı dosya ile birleştirilmesi, sanıkların tutukluluk hallerinin devam etmesi ve eksik hususların giderilmesi yönünde karar verilmesini talep etti.   SANIK: ALLAH’IN İZNİYLE ÇIKACAĞIZ   Ardından tutuklu sanıklara söz verildi. Tutuklu sanıklar bozma ilamına dair diyecek bir şeylerinin olmadığını belirtirken, sanık Talha Güneş, “Hiçbir şey fark etmiyor. Allah’ın izniyle çıkacağız” dedi. Sanık Hacı Ali Durmaz ise, “Sayenizde daha da bilendim. Cezaevinde daha inançlı oldum” dedi.  Sanık Erman Ekici ise tahliyesini talep etti.   Ardından söz verilen sanık avukatları tahliye talebinde bulundu. Bunun üzerine mahkeme heyeti kararını açıklamak üzere duruşmaya yarım saat ara verdi.   KARAR   Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, bozma ilamına uyulmasına, dosyanın 2018/287 sayılı dosya ile birleştirilmesine Mustafa Budak’a ait tedavi evraklarının ATK’ye gönderilerek illiyet bağı ile ilgili rapor alınmasına, Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak mobese kayıtlarının istenmesine, Merve Can ve Tayyip Yıldırım’ın bomba tesiri alanında kalıp kalmadığının bilgisinin alınmasına, ikisinin illiyet bağına dair ATK’den rapor alınmasına, 7 yıldır yapılmayan olay yeri incelemenin yapılmasına, bomba imha ekipleri ve olay yeri inceleme ekiplerinin tanık olarak dinlenilmesinin bileştirilen dosyada değerlendirilmesine, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin “kaçma şüphesi” nedeniyle devamına ve Erman Ekici hakkında “Anayasal düzeni ortadan kaldırılma” suçlamasıyla suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.