Kimyasaldan etkilendiğine dair görüntüleri yayınlanan Ete’nin ailesi: Büyük direndi 2022-10-23 10:18:26   ŞIRNAK - Kimyasal silahtan etkilendiği anlara dair görüntüleri yayınlanan YJA-Star'lı Kevser Ete’yi anlatan koçer ailesi, "Aylardır toplarla, uçaklarla saldırıyorlar ama başaramadılar. Çok büyük direndi" dedi.    Türkiye’nin Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) ortaklığı ile Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine dönük 17 Nisan'da başlattığı saldırılar devam ediyor. Aradan geçen 6 ayda KDP’nin desteğine rağmen herhangi bir ilerleme sağlamayan Türkiye, bu kez HPG’lilere karşı kimyasal silah ve zehirli gaz kullanma yöntemine başvurdu. HPG, son açıklamasında Ağustos, Eylül ve Ekim aylarında 17 üyesinin kimyasal silah saldırısında yaşamını yitirdiğini açıkladı. Ayrıca 18 Ekim’de kimyasal silah saldırısında hayatını kaybedenlerin görüntüleri yayınlandı. Kimyasal silaha maruz kaldıktan sonra yaşamını yitiren YJA-Star üyesi Kevser Ete (Helbest Koçerîn) de yayınlanan görüntüde yer alan 2 isimden birisiydi.    Avaşîn’de maruz kaldığı kimyasal saldırıdan sonra yaşamını yitiren Ete, koçer bir ailenin 8 çocuğundan 3’üncüsü olarak dünyaya geldi. 1996 yılında Batman’ın Hasankeyf ilçesinde dünyaya gelen Ete, ilkokul 5’inci sınıfa giderken annesi rahatsızlandı. Kız çocuklarının en büyüğü olduğu için evin bütün yükü omuzlarına kalan Ete, okulu bırakmak zorunda kaldı. Hem evin işleri hem de kardeşlerinin sorumluluğunu almak zorunda kalan Ete, bu yıllarda Kürtler için tarihi öneme sahip olan Newroz kutlamalarına katılmaktan geri durmadı. Yanı sıra 8 Mart ve mitinglerde de yer alan Ete, Kürtlere yönelik hiçbir dönem bitmeyen baskı ve zulme karşı 15 Ağustos 2014 tarihinde PKK’ye katıldı.   KARDEŞİNE SORXWÎN ADINI KOYDU    PKK’ye katılmadan kısa bir süre önce dünyaya gelen kız kardeşine ailesi Fatma ismini vermek istese de o Kürtçe isimden yana ısrar edip kardeşine Sorxwîn ismini koydu. Kevser’in gidişinden sonra Siirt’in Eruh ilçesine koçer olarak giden aile, kendilerine destek olan kimse olmadığı için bakamadıkları hayvanlarını satarak, 2015 yılında mevsimlik işçi olarak Kıbrıs’a gitti. Bir yıl Kıbrıs’ta kalan aile, mevsimlik işçi olarak gittikleri Manisa’da da 4 yıl kaldı. Kevser’in daha çocuk yaşlarda sürekli olarak “Batıya gidip kimseye hizmet etmenizi istemiyorum, kendi topraklarınızda çalışın” diyerek telkinlerde bulunduğu aile, 5 yılın ardından (2020 yılında) tekrar hayvan alarak Siirt’in Eruh ilçesine dönüş yaptı.    Eruh’ta koçer olarak yaşamlarını sürdüren anne Leyla ve baba Ahmet Ete, kızları ve mücadelesine dair konuştu.    'ÇOK BÜYÜK DİRENDİ'   Anne Leyla Ete (50), kızının daha küçük yaşta yaşamın yükünü omuzladığını belirterek, şunları anlattı: “8 çocuğumdan 3’üncüsü, kızların en büyüğüydü.  Ben ve babası tektik, hayvanlarımız vardı ve bakmak çok zahmetliydi. Heval Helbest de artık büyümüştü. Evin bütün işlerini o yapardı. Her mitinge, yürüyüşe katılırdı. Ne zaman bir cenaze gelse katılırdı. Güler yüzlü ve akıllıydı. Evin bütün yükü ondaydı. Bütün çocuklarıma o baktı, büyüttü. 5’inci sınıfa kadar okul okudu, sonra bıraktı. Hastaydım, çocuklara bakacak durumum yoktu. O yüzden onun okula gitmesini istemedim. Ama çok çalışkan bir öğrenciydi. Onun gerillaya katılacağını bilmiyordum. Gideceği gün bile beni hastaneye götürdü. Daha sonra eve geldik ‘anne bana bir altın yüzük al’ dedi. Bende ona altın yüzük aldım. Ondan sonra gitti. O yüzükle katıldı. Hiçbir zaman zulüm ve zorbalığı kabul etmedi. O gittikten sonra işsiz kaldık. Artık Eruh’ta kalmak istemedik. Daha sonra geçimimizi sağlamak için Türkiye kentlerine gittik. Tam 4 yıl boyunca Manisa’da kaldık. Helbest şerefli ve namuslu bir insandı. Çok direnirdi. Onunla gurur duyuyorum. Kürt halkının başı sağ olsun. O sadece benim değil, bütün Kurdistan’ın şehididir. Umut ediyorum ki bütün Kürtler sahiplenir. Herkes uyansın artık. Kimse kimyasal silah saldırısını kabul etmemeli. Aylardır toplarla, uçaklarla saldırıyorlar ama başaramadılar. Başaramadıkları için kimyasal silah kullandılar. Heval Helbest çok büyük direndi, ama ihanet onu katletti.”    O GÖRÜNTÜLERİ GÖRDÜĞÜMDE…   Anne Ete, kızının paylaşılan son görüntülerini gördüğünde hissettiklerine dair şunları söyledi: “Gördüğümde kahroldum. Sabaha kadar ne benim ne de babasının gözlerine uyku girmedi. Daha sonra kendime ‘Tek değilim 17 aile var, bende o aileler gibiyim. Ne kadar şanslıyım ki kızım bu dava uğrunda canını verdi’ dedim. Hepimizin acısı birdir. Savaşamadılar, ihanetle katlettiler. Kimse sessiz kalmamalı. Helbest tanınan bir komutandı. Üzgünüm ama üzgün olduğum kadar da gururluyum. Kızım şeref ve namus yolunda canını verdi.”   'EN BÜYÜK HAİN BARZANİ'   Baba Ahmet Ete (51) ise, Kürtlerin KDP’nin ihaneti nedeniyle bugün bu acıları yaşadığını dile getirerek, “Sadece benim yüreğim değil, bütün Kürtlerin yüreği yandı. Bize düşen neyse yapmamız lazım. İlk olarak birlik olmamız gerekir. Elimizden ne geliyorsa yapmamız gerekiyor. Sadece Helbest’in değil, bütün gerillaların babasıyım. Düşmanla tünele giren, Besta’ya gidenleri lanetliyorum. Ne kadar anlatsam bitmez. Şeref yoksunu olan bazı Kürtler, ‘param olsun gerisi boştur’ diyor. Ama öyle değil. Bugün en büyük hain Barzani’dir. Bir zamanlar Erdoğan, ‘Kurdistan Irak’ta oraya Barzani’nin yanına gidin’ diyordu. Ama bugün Barzani Kürt değil, onun arkadaşı. Niçin? Para için. Kendi kişisel menfaatleri için halkının karşısında duruyor” dedi.   Kızıyla gurur duyduğunu vurgulayan baba Ete, “Şerefli Kürtlerin başı sağ olsun. Ne kadar şanslıyız ki bizi o isme layık gördü. Kimseden korkmuyoruz. İnsan şerefli olsun ama hiçbir şeyi olmasın” ifadelerini kullandı.