İran rejimi provokasyon peşinde! 2022-10-27 14:52:03   ANKARA - Jîna Eminî'nin katledilmesinin 40’ıncı gününde düzenlenen merasimine katılan halka karşı gerçekleşen polis saldırısı sonrasında başlayan eylemler, tüm ülkeye yayıldı. İran rejimi, Şiraz'daki patlamadan Sünnileri sorumlu tuttu.    İran'da Jîna Emînî’nin rejim güçleri tarafından katletmesi sonrası 16 Eylül’de başlayan protesto eylemleri, 41’inci gününde devam ediyor. İran ve Rojhilat kentlerinde rejim güçlerinin saldırılarına rağmen halk günlerdir sokakları terk etmiyor. Dün de on binlerce kişi, Seqiz kentinde Eminî'yi mezarı başında andı. Sînê, Kamyaran, Bokan, Mahamad, Ciwanro ve Bana'dan gelen on binlerce kişi, hep bir ağızdan "Jin, jiyan, azadî" ve "Kürdistan faşizme mezar olacak" sloganları atıldı. Bir haftadır aileyi 40’ıncı gün merasimini gerçekleştirmemesi yönünde tehdit eden Devrim Muhafızları, mezarlıkta toplanan kitleye saldırdı.   BİNLER MEZAR BAŞINDA BULUŞTU    Dün, İran'da ahlak polisi tarafından katledilen 22 yaşındaki Kürt kadın Jîna Eminî'nin ölümün 40'ıncı gününde yapılan merasim için binlerce kişi Kürdistan eyaletinin Seqiz kentinde bir araya geldi. "Jin, jiyan, azadî", "Özgürlük, özgürlük" ve "Hamaney bu yıl devrilecek" sloganlarının atıldığı merasim, güvenlik güçlerinin mezarlıkta herhangi bir toplanmaya izin vermeyecekleri açıklaması üzerine daha da kitlesel bir şekilde gerçekleşti. Bir gece öncesinden Seqiz'e giden tüm yollar, insanların merasime katılımını önlemek amacıyla rejim güçleri tarafından trafiğe kapatılsa da pek çok kentten binler Seqiz'e akın etti.    AİLEYE MERASİM TEHDİDİ    Ailenin verdiği bilgiye göre, Devrim Muhafızları bir hafta öncesinden aile evine belirli aralıklarla giderek, 40’ıncı gün merasiminin yapılmaması yönünde uyarılar ve tehditlerde bulundu. Aileye merasimin yapılması durumunda bir çocuklarını daha öldüreceği tehdidinde bulunan Devrim Muhafızları, ailenin yapılan baskıyı kabul etmemesi üzerine mezarlığa saldırdı. Mezarlık saldırısında pek çok kişi gözaltına alındı ve yaralandı.   EYLEMLER TÜM ÜLKEYE YAYILDI   Mezarlığa yapılan saldırı sonrasında yerel saatle 22.00'a kadar ülke genelinde 30 şehirde protestoların başladığı bildirildi. Tahran ve diğer birçok kentte öğleden sonra hız kazanan protestolar, akşam saatlerinde daha da yoğunlaştı. Videoları yayınlayan insan hakları dernekleri, dün gece tüm ülkede gerçekleşen eylemlerin Eminî'nin ölümünden sonra gerçekleşen tüm eylemlerden daha güçlü ve daha geniş katılımlı olduğunu belirtti.    Bir süredir işçi ve öğrenci grevlerinin ön plana çıktığı İran'da, dün gece itibariyle eylemler daha lüks semt ve mahallelere sıçradı. Tahran'da Devrim Muhafızları ve rejim yöneticilerinin yaşadığı bilinen, bu nedenle asla hiçbir eylemin gerçekleşmediği söylenen lüks mahallerde de eylemlerin başladığı kaydedildi. Pek çok kişinin tutuklandığı, yaralandığı, hatta katledildiği eylemler, sabah saatlerine kadar hız kesmeden devam etti.    ÜNİVERSİTE GREVLERİ DEVAM EDİYOR   Tahran rafinerisinde işçiler greve katıldığını duyururken, Karaj ve Şiraz Üniversiteleri'ndeki öğrenciler de Jîna Eminî'nin 40'ı nedeniyle protesto eylemleri düzenledi. Eylemde, "Jin, jiyan, azadî" ve "İzleyici istemiyoruz, bize katılın" sloganları atıldı. İran'ın tüm eyaletlerinde Eminî'ye saygı için dükkanlar kapatılırken, Tahran'daki büyük çarşının çalışanları pazar yerini çevreleyen sokakları kapatarak protesto gösterileri düzenledi.   HALK PATLAMANIN PROVOKASYON OLDUĞUNA İNANIYOR   Eminî'nin merasimi sürerken, yerel saatle 17.00 sularında hükümet Şiraz'daki bir türbeye "terör saldırısı" düzenlendiğini duyurdu, ancak girişi aynı bir havaalanı gibi korumalı olan türbeye olan saldırıya dair insanların sanal medyadaki tepkileri olayın arkasında kimin olduğuna dair hükümet açıklamalarını inandırıcı bulmadıklarını gösterdi.    Eminî'nin katledilmesi sonrasında tüm İran halklarının birleştiği şu süreçte ayrılık yaratmak için elinden geleni yapan İran rejimi ise, patlamadan dolayı aşırılık yanlısı Sünnileri suçladı. Kürtler ve Beluçilerin Sünni olduğu İran'da Kürdistan ve Belucistan eyaletine rejimin ağır saldırıları sürerken, pek çok gazeteci, bu saldırı ile Belucistan ve Kürdistan halkının "terörist" ilan edileceğini ve rejimin saldırılarını meşrulaştırmak niyetinde olduğunu yazdı. Patlamanın gerçekleşmesinden tam iki dakika sonra devlete ait haber ajanslarında haberin geçilmesi, halkın şüphelerini güçlendirdi.