Abdullah Öcalan: Êzidîler imha tehlikesi altında 2022-11-13 09:30:57   HABER MERKEZİ - Türkiye’nin hedefinde olan Êzidîlere büyük önem atfeden PKK Lideri Abdullah Öcalan, bugüne kadar yaptığı tüm değerlendirmelerde Êzidîlerin imha tehlikesi altında olduğuna işaret ederek, “Kıyametin koparılması gerekiyor” dedi.    Tarihte birçok katliama maruz kalan Êzidîler, son yıllarda AKP-KDP’nin hedefinde. DAİŞ’in Şengal'e yönelik 3 Ağustos 2014 tarihinde başlattığı ve “73’üncü Ferman” olarak tarihe geçen katliamın üzerinden 8 yıl geçmesine rağmen Êzidîlere yönelik saldırılar bitmedi. DAİŞ’in saldırılarının püskürtülmesinin ardından Êzidîler, Şengal Direniş Birlikleri (YBŞ) ve Êzidî Kadın Birlikleri (YJÊ) ile kendilerini korumaya aldı. Êzidîler, örgütlenmelerini ise Şengal Demokratik Özerk Meclisi (MXDŞ) çatışı altında sağlayarak, her alanda bir güç haline geldi.    DAİŞ’in izlerini silmeye çalışan Êzidîler, bu kez Türkiye’nin ve Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) baskısıyla Bağdat ve Hewlêr arasında 9 Ekim 2020’de imzalanan “Şengal Anlaşması” ile hedef alındı. Özerk yönetimlerin tasfiyesi, idari sistemin tarafsız kaymakama devredilmesi öngörülen anlaşmayla, DAİŞ saldırısında Êzidîleri savunan ve DAİŞ’i püskürten HPG, YBŞ ve Haşdi Şabi’nin Şengal’i terk etmesi amaçlanıyor.    Anlaşmanın uygulanmasına izin vermeyen Êzidîler, bu kapsamda yapılan sürdürülen saldırılara da direniyor. KDP’nin baskısıyla birçok kez Şengal’a saldırı başlatan Irak Ordusu, halkın direnişi karşısında geri çekilmek zorunda kaldı. Bir yandan Irak Ordusu’nun bölgedeki tehditleri devam ederken, diğer yandan Türkiye’nin hava saldırıları da sürüyor. “Şengal Anlaşması”nın imzalandığı 9 Ekim 2020’den bugüne, Türkiye Şengal’e yönelik en az 25 hava saldırısında bulundu. Silahlı İnsansız Hava Araçları’nın (SİHA) saldırısı sonucu, 17 kişi katledildi.    Tarihleri boyunca katliamlara uğrayan Êzidîlere büyük önem atfeden PKK Lideri Abdullah Öcalan, İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nden defalarca saldırılara karşı uyarılarda bulundu.    ÊZIDÎLER İMHA TEHLİKESİ ALTINDA    Güney Kurdistan’ın Kahtaniye kentinde 14 Ağustos 2007’de düzenlenen 3 ayrı bombalı saldırıda 200 Êzidî’nin yaşamını yitirmesiyle ilgili 22 Ağustos 2007 tarihli avukat görüşmesinde uyarılarda bulunan Abdullah Öcalan, “Êzidîlere sahip çıkılması gerektiğini belirtmiştim. Ben daha ne yapayım? Êzidîlerin imha tehlikesi altında olduğu konusunda, başka diğer konularda da defalarca uyarıda bulundum” dedi.    DEWREŞÊ EVDÎ’NİN HİKAYESİ   Abdullah Öcalan, 2 Şubat 2011 tarihli avukat görüşmesinde Dewreşê Evdî’nin Şengalli Êzidî Kürt olduğunu hatırlatarak, şunları söyledi: “Bir müzik eserini bile dinlerken, Kürt’ün tarihine ait bir şeyi öğreniyorsun. Onun hakikatine varıyorsun. O an o parça bile o kadar etkileyici ve öğretici oluyor ki kendi hakikatinin farkına varıyorsun. Hakikate sadece bilimle ulaşılmaz, sanatla, müzikle de hakikate ulaşabilirsin. Bir Êzidî'nin (Dewreşê Evdê) hikayesi bile seni kendi hakikatinle, kimliğinle buluşturabiliyor. Yeri gelmişken söyleyeyim, kendi Kürtlük orijinini en saf biçimiyle yaşayanlar, ifade edenler sırasıyla Êzidî Kürtler, Alevi Kürtler ve ovalı Sunni Kürtler. Êzidî Kürtlerin kimlik temsiliyetleri başta geliyor. Biliniyor; en çok baskıya maruz kalanlar da onlardır, göçertildiler.”    ‘ÊZIDÎLER ÖNCÜL TEMSİLCİLERDİR’   Abdullah Öcalan, Êzidîlerin Kürt halkının öncül temsilcileri olduğunu belirttiği 24 Haziran 2013 tarihli İmralı Heyeti ile görüşmesinde, “Êzidîler, Özgürlük Hareketi’nin de temelidir aslında. Kendilerine dair bu güne kadar çokça çözümlemelerim oldu. Etnik ve dinsel muhafazakarlığa düşmeden halkımızın içinde özgünlüğünü yaşamalılar, kendilerini özgürlük mücadelesine daha fazla katmalılar” diye belirtti.    DEWREŞ VE ADULÊ DESTANI    Abdullah Öcalan, DAİŞ’in Şengal’e yönelik saldırılarına dair 15 Ağustos 2014’te heyet ile yaptığı görüşmede, “Yaşanan olaylar çok trajiktir. Katliamlar oluyor, kadınlara yönelik farklı şeylerden bahsediliyor. Şimdi Êzidî kadınların yaşadıklarını görüyorum, çok üzülüyorum. Dewreş ve Adulê Destanı şimdi aynı şekilde yaşanıyor, yaşananlar bire bir aynıdır, incelenmeye değer” dedi.    ÊZİDÎLER KATLİAMLARLA KARŞI KARŞIYA    PKK Lideri, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü: “IŞİD Türkiye için de bir baş belasıdır. Türkmenleri de astı, kesti ve ellerinde rehineler var. Barzani de, Türkiye de bunu yeni anlıyorlar. Katliam kapının ucundaydı, fakat bunu görmediler. Ben çok önceden uyardım. Benim burada bir yıl önce gördüğümü niye görmüyorlar? O zaman da Êzidîlerin içine birkaç adam gönderin dedim, anlatsınlar. Şimdi de Êzidî halkı katliamlarla karşı karşıyadır. Biz ne bu katliamı unuturuz ya da kabul ederiz ne de oturur gözyaşı dökeriz. İnsanlık tarihinde bu katliamlar asla unutulmaz. Unutulursa senin vicdanın da bitmiştir.”   DEWREŞÊ EVDÊ’NİN AŞKI   Abdullah Öcalan, Êzîdîlerle ilgili Dewreşê Evdê’nin aşkını örnek verdiği 7 Eylül 2014 tarihli görüşmede, “O gün anlatılanlarla, bugün yaşananlar neredeyse aynıdır. AKP'nin bugün kurduğu ittifakın aynısını, o dönem de Osmanlı yapıyor. Dewreşê Evdê'nin vurulduğu anda ortaya çıkan bir destandır. Vuruluyor, eziliyor, ölüyor, ama muhteşem bir destan ortaya çıkıyor. Êzîdî halkı hep Sünni faşizmine karşı bugüne kadar mücadele etti. Özgür yaşamı sağlamadan hiçbir şey olmaz, aşk da olmaz. Ben Kürtlerde aşk imkansızdır derken, bunu kastetmiştim. Dewreşê Evdê'nin felsefesini bile anlamıyorlar. Benim sosyolojik analizlerim iyidir, bilimsel sosyoloji olmadan hiçbir şeyi değerlendiremeyiz. Siyasette de, sanatta da bu böyledir. Ben her şeye hakikat algısıyla yaklaşırım” şeklinde konuştu.    ‘TECAVÜZE UĞRAYAN HEPİMİZDİK’   Aynı görüşmede Şengal ile ilgili yıllardır uyarılarda bulunduğunu belirten Abdullah Öcalan, “IŞİD her tarafı cayır cayır yakacaktı. Şengal’le ilgili 7 yıldır uyarmama rağmen tedbir almadıkları için ne olduğunu gördünüz. Aslında katledilen, tecavüze uğrayan hepimizdik. Kıyametin koparılması gerekiyordu” ifadelerini kullandı.   ŞENGAL’DE GERİLLA OLSAYDI...   HPG’nin Mahmur, Kerkük ve Celawla’dan çekilmesiyle ilgili Abdullah Öcalan, 14 Mart 2015 tarihli görüşmede şu değerlendirmelerde bulundu: “KDP istemese de halk istemese de kalacak. Halka ihanet var. Şengal’de bir gerilla grubu olsaydı, o kadar insan katledilmezdi. Orada halk diye bir şey kalmaz. PKK gerillası olmazsa, bizim itibarımız olmazsa, halk perişan olur.”   MA / Özgür Paksoy