'Savaş diktatörlerin yöntemidir' 2022-12-09 10:17:20   AMED - Kuzey ve Doğu Suriye'de yaşam alanlarının hedef alınmasını değerlendiren sivil toplum ve inanç temsilcileri, "Savaş diktatörlerin yöntemleridir. Bu zulme karşı çıkılmalı" dedi.    Türkiye'nin Kuzey ve Doğu Suriye kentlerine dönük 19 Kasım gecesi başlattığı hava saldırıları sürüyor. Hastane, okul, inanç merkezleri, gıda ambarları gibi birçok yaşamsal kaynakları hedef alan Türkiye, bir yandan da Federe Kürdistan Bölgesi’nde kullandığı kimyasal silahlarlarla gündemde. Amed’te bulunan sivil toplum örgütleri ve inanç temsilcileri, Kürtlere yönelik saldırıları kınayarak, savaşa son verilmesini istedi.   ‘HÜKÜMET ELİYLE GERÇEKLEŞİYOR’   Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma, Dayanışma, Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) Êlih Eşbaşkanı Medeni Onar, "Kimyasal kullanımının devam ettiği belirtiliyor. Bu insanlığa karşı yürütülen bir savaştır. Bu savaş NATO ve uluslararası hükümetlerin eliyle yürütülüyor. Buğday tarlaları, hastaneler, okullar, camiler bombalanıyor. Amaçları insanları yok etmek ve yerlerinden etmek. NATO ülkeleri buna izin vermezse saldıramazlar. Uluslararası kamuoyu ve demokratik kurumlarla birlikte harekete geçmeliyiz. Kürt halkına karşı bir savaş yürütülüyor. Bu saldırıyı durdurmak için sesimizi yükseltmeliyiz” dedi.   'ÖCALAN’LA GÖRÜŞÜLSÜN'   Amed 78'liler Derneği Eşbaşkanı Halise Batgi, saldırılara karşı tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “Biz kadınlar savaş istemiyoruz ve savaşın kadınların duygularını çaldığını, yok ettiğini ve zedelediğini söylüyoruz. İstanbul'da meydana gelen patlamanın hangi taraftan olduğunun da biliyoruz. Rojava taraftarlarına defalarca bu patlamadan sorumlu olmadıklarını duyurdu. Savaşın durdurulmasını ve barışın sağlanmasını istiyoruz. Sayın Abdullah Öcalan ile görüşmeler yapılsın. Bu savaş durdurulsun ve çözüm bulunsun. Toplumun yoksulluğunun ve yokluğunun nedeni bu savaştandır.”   'SAVAŞ DİKTATÖRLERİN YÖNTEMİDİR'   Kapatılan DİAYDER üyelerinden mele Seyda Kino ise, saldırılarda camilerin de vurulduğuna dikkati çekerek, “İslam’ın ahlaki kuralları vardır ve savaş zamanında bu ahlaki kurallar ihlal edilemez. Bölgede yaşanan savaş, mazlumların, kadınların ve yoksulların haklarını ihlal ediyor. Rovaja'daki Kürtler, topraklarını savunmak için silaha sarıldı. Türkiye, NATO üyesidir ve Rovaja'ya yönelik saldırılara buradan destek alıyor. Okul, hastane, su şebekesi, zahire ambarları ve yaşam alanlarını yok ediyorlar. Bu yöntemler diktatörlerin yöntemleridir” diye belirtti.   İslam dininin zulme ve savaşa karşı olduğunu söyleyen Kino, şunları söyledi: "Zulüm olduğu zaman karşı çıkıp ortadan kaldırınız’ diyen bir ayet var. Herkes kendisi için ayağa kalkmalı. ‘Bu insanlar benim değil’ demeyin. Bugün bu ülkede bir kargaşa var. Öncelikle, tüm Ortadoğu ve dünya müminleri bu zulme karşı çıkmalıdır. Onları utandırmak ve savaşların İslam ile alakalı olmadığını söylemek gerekiyor.”   MA / Mehmet Güleş - Zerrin Sargut