Roboskî’de 11 yıl geride kaldı: Adalet beklerken, yeni katliamlar yapıldı 2022-12-24 09:24:38   ŞIRNEX - Roboskî Katliamı’nın 11’inci yılı geride kalırken, “Biz adalet bekledik, onlar yeni katliam yaptı” diyen aileler, “O günden bugüne kadar Roboskî’den beter ettiler. Kürt halkı üzerinde katliamlar yaptılar” diyerek, verilen sözlerin tutulmadığını kaydetti.   Şîrnex’in Qilêban (Uludere) ilçesine bağlı Roboskî köyünde 28 Aralık 2011 yılında 19’u çocuk 34 kişinin Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait savaş uçakları ile bombalanarak katledilmesinin üzerinden 11 yıl geçti. Aradan geçen yılarda, failler korundu, katledilenlerin yakınlarına davalar açıldı, ancak adalet beklentisi sona ermedi. Katliamın ardından Genelkurmay Başkanlığı açıklama yapana kadar hükümet ve ana akım medya sessizliğe gömülürken, Genelkurmay açıklamasından sonra “operasyon kazası" söylemleriyle katliamın üzeri örtülmek istendi. Dönemin Başbakanı ve halen Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan AKP’li Tayyip Erdoğan, “TSK görevini samimi bir şekilde yapmıştır” açıklamasıyla katliamı meşrulaştırmaya çalışıp, ailelerden hesaplarına yatırılan tazminatları alarak susmalarını bekledi. Ancak aileler, tazminat değil, adalet istediklerini dile getirerek, faillerin yargılanmasını istedi.   İLK MECLİS ÖRTMEYE ÇALIŞTI   Erdoğan daha sonra "Bu olayın failleri Ankara'nın karanlık dehlizlerinde kaybolmayacak" dedi, ancak ne hükümet ne de yargı kanadında bir şey değişmedi. 8 Ocak 2012’de katliamla ilgili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılırken, 9 Ocak 2012’de kurulan Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Uludere Alt Komisyonu, 6 Mart 2013’te iktidar partisinin ağzıyla hazırladığı raporu kamuoyuyla paylaşarak, “olayın kasten yapıldığına yönelik herhangi bir delil elde edilememiştir” diyerek, katliamı örtme girişimlerini bir kez daha ortaya koydu.   ASKERİ MAHKEMEDEN AİHM’E CEZASIZLIK SÜRDÜ   Raporun açıklanması üzerine Haziran 2013’te de Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı,  “görevsizlik kararı” vererek dosyayı Genelkurmay Askeri Savcılığı'na gönderdi. Genelkurmay Askeri Savcılığı, 7 Ocak 2014’te dosyada “şüpheli” olarak adları geçen Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral İlhan Bölük, Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Korgeneral Yıldırım Güvenç, 2. Ordu Komutanlığı İstihbarat Başkanı Albay Aygün Eker, 2. Ordu Harekat Kurmay Yarbaşkanı Tuğgeneral Halil Erkek ve 2. İstihbarat Analiz ve Değerlendirme Daire Başkanı Tuğgeneral Ali Rıza Kuğu hakkında “kovuşturmaya yer olmadığı” yönünde karar verdi. Askeri Savcılık gerekçeli kararında ise, “Gerek şüphelilerin gerekse olayda görev yapan diğer TSK personelinin, TBMM ve Bakanlar Kurulu kararları çerçevesinde kanun emrini icra kapsamında kendilerine verilen görevin gereklerini yerine getirdikleri, görev gereklerini yerine getirirken kaçınılmaz hataya düştükleri” ifadelerine yer verdi. Ailelerin “takipsizlik” kararına yaptığı itiraz da 20 Haziran 2014’te reddedildi.    Soruşturmalardan sonuç alamayan aileler dosyayı, Temmuz 2014’te 1108 avukat ile birlikte Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) taşıdı. Ancak AYM 26 Şubat 2016’da 53 başvurucudan 3’ünün avukatlarının vekaletnamelerini 2 gün geciktirmeleri dolayısıyla “eksik evrak” gerekçesi ile başvuruyu reddetti. Bunun üzerine 281 başvurucu ile dosya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşındı. Ancak AİHM de, 17 Mayıs 2018’de “belgelerin iki gün gecikmesi” gerekçesiyle başvuruyu “kabul edilemez” bularak reddetti.     KILIÇDAROĞLU 11 YIL SONRA ROBOSKİ’YE GİTTİ   Roboskî Katliamı dosyasında adalet beklentileri karşılanmazken, her yıl katliamın yaşandığı köye giden heyetler ailelere “adalet sözü” verdi. En son aileler ile köylerinde “Helalleşme” programları kapsamında görüşen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Eğer ülkeye adalet gelecekse bu acının dindirilmesi lazım. Olayın aydınlatılması lazım, bu olayı aydınlatacağıma dair söz vermek için buraya geldim" sözlerini kullandı.   Adalet beklentileri yerini bulmayan Roboskili aileler, 11 yıldır süren adalet mücadelelerini ve beklentilerini Mezopotamya Ajansı’na (MA) anlattı.   ALMA: ADALET MÜCADELESİ VERİYORUZ   Katledilen Nadir Alma’nın annesi Azime Alma, yanlarına gelmeyen kimsenin kalmadığını, tüm partilerin kendilerine söz verdiklerini dile getirerek, “Her gelen Roboski’ye adalet getireceğini söyledi. Katliamı aydınlatacaklarını, gönlümüzü rahatlatacaklarını söylediler. Çünkü bu katliam büyük bir katliamdı. Çocuklarımız mağdur oldukları için gitmişlerdi. Keyfinden gitmemiş, mağdur oldukları için gitmişlerdi. Yoksa biz canımızı verir, çocuklarımızı göndermezdik o kışın soğuğunda. Kim geldiyse elini göğsünün üzerine koyarak, söz verdi. Ama kimse sözünü yerine getirmedi. Kimse bize adalet getirmedi” ifadelerini kullandı. En son Kılıçdaroğlu’nun yaptığı ziyareti hatırlatarak, CHP’nin iktidara gelmesi durumunda adaletin yerine getirilmesi için bir nebze de olsa umutları olduğunu kaydeden Alma, “Belki birileri mahkemede yargılanır, birilerine ceza verilir. Bizim de biraz gönlümüz rahatlar. Çünkü yaşamayan bilemez nasıl bir acı olduğunu. Gönlümüz rahat değil. Aklımızdan çıkmıyor. 11 yıl bitti, 12’nci yıla giriyoruz. Halen mezarlığa uğramadan evime gidemiyorum. Çocuklarımızın bir suçu yoktu. Suçları vardıysa bile öldürmeye hakları yoktu. 11 yıldır mücadele ediyoruz. Adalet gelmedi Roboskî’ye” ifadelerini kullandı.   ‘EMRİ VERENLER BELLİ’   Emri verenin de katliamı gerçekleştirenlerin de kimler olduğunun bilinmesine rağmen gizlendiğini kaydeden Alma, kaç defa Meclise gittiklerini ve sonuç alamadan geri döndüklerini dile getirerek, “Biz adalet istiyoruz. Kürt halkına çağrı yapıyoruz. Bizleri yalnız bırakmasınlar. Vicdanlı insanlar kim olursa olsun başımızın üstünde yerleri var. Bizi yalnız bırakmasınlar. Biz Roboskî’ye adalet bekliyoruz. Bu savaşın durmasını istiyoruz. Kim olursa olsun kimsenin çocuklarının ölmesini istemiyoruz. Adalet olsun, barış olsun, güzel şeyler olsun istiyoruz. Sadece kendi çocuklarımız için değil herkes için istiyoruz bunları” dedi. Katliamın başından itibaren yıllarca adalet talebiyle gitmedikleri yerin kalmadığını ancak 2-3 yıldır durgunluk olduğunu da sözlerine ekleyen Alma, “Hiçbir zaman unutmayacağız. Nefes aldığımız sürece davamızın peşindeyiz” diye konuştu.   ANNE ENCU: FAİLLERİ İSTEDİK, ERDOĞAN BİZDEN KAÇTI   Katledilen Şervan Encu’nun annesi Leyla Encu, katledilenlerin hepsinin kendi çocukları olduğunu ve aralarında fark olmadığını söyledi. 11 yıldır adaletin gelmediğini ve artık kuvvetlerinin kalmadığını ifade eden Encu, her Perşembe mezarlığa gitmeye devam ettiklerini belirterek, günlerin nasıl geçtiğini anlamadıklarını söyledi. Her saat yaşananların akıllarında olduğunu ifade eden Encu, “Gönlümüz kırık. Halen düğünlere dahi gidince siyaha bürünüyoruz. Çünkü Roboskî’ye adalet gelmedi. Çocuklarımızın faillerini bulamadık. Diyarbakır’a, Ankara’ya, İstanbul’a, bütün şehirlere gittik. Nereye gittiysek, Türk devleti, Tayyip Erdoğan bizden kaçtı. Meclise gittik, bizden kaçtı. Çıkmadı karşımıza. Derdimizi taleplerimizi söylemek istedik. Faillerimizi bize göstermesini istedik. Biz demedik öldürsünler. Biz failleri yargılamalarını, hapse koymalarını istedik. Bu olmadan bize huzur yok, güzel bir şey yok, keyif yok. Hepimizin psikolojisi bozuldu. Ne hakkı vardı Türk devletinin bize bunları yaşatmaya” diye konuştu.   ‘BİZ ADALET DEDİK, ONLAR KATLİAM YAPTI’   Mecliste pilotun dahi grubun “kaçakçı” olduğunu söylemesine rağmen komutanlarından aldığı talimat sonucu saldırıyı yaptığını itiraf ettiğini belirten Encu, “Biz Türk devletine gittik, biz ‘adalet’ istedikçe onlar katliam ile cevap verdiler. Biz adalet dedik, onlar katliam dedi. O günden bu güne kadar Roboskî’den beter ettiler. Kürt halkı üzerinde katliamlar yaptılar. Görüyorsunuz, dünya duyuyor. Ne hakları var buna? Bir şey elimize geçmedi. Ayda birkaç defa çağırıyorlar; ‘gelin tazminatlarınız alın’ diye. Hadi kendi çocuğunu birkaç yıl hapse koysun Tayyip Erdoğan. Öldürmesin de. ‘Roboskî’nin 34 genci öldü, ben kendi oğlumu bir yıl hapse atıyorum’ desin. Yapabilir mi? Yapamaz. Emine Erdoğan geldi bölgeye. Söz verdi. ‘Tayyip Erdoğan faillerini hapse atacak’ dedi. Yapmadı. 12 yıl oldu” ifadelerini kullandı.   ‘KÜRT HALKI YANIMIZDA OLSUN’   CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun da kendilerini ziyaret edip, söz verdiğini kaydeden anne Encu, “Kendisi için geldi. 12 yıl oldu. Faillerimizi mi ortaya çıkaracak? Yok vallahi çıkarmayacak. O da kendi makamı için geldi. O da koltuğa oturduğunda bizi tanımayacak. Ama bize söz verdi. İktidara gelirse, failleri ortaya çıkaracağının sözünü verdi. Ben inanmıyorum. Erdoğan da söz verdi. Yerine getirdi mi? Askerlerinin arkasında durdu. Askerlerini diğer tarafa gönderdi. Sınır ötesine gideceğini, katliam yapacağını söylediği zaman Kemal Kılıçdaroğlu diyebildi mi kabul etmiyoruz? İlk onlar gidip imza attı. İmza atmasın. Gitmeyin desin. Yok. Kürtlerin topraklarını hepsini kapattılar. O da onun kardeşidir. İnanmıyorum Cumhurbaşkanı olduğunda halimizi soracağına. Ben de istiyorum Erdoğan gitsin, biri Cumhurbaşkanı olsun hesabımızı sorsun. Avrupa en yaptı ki, yine gitsek reddedecek” dedi. Katliamın yıldönümü dolayısıyla bütün Kürt halkının yanlarında olmasını istediklerini belirten anne Encu, bunun dışında bir isteklerinin olmadığını söyledi.   XAZAL ENCU: ADALET İSTEDİK, BİZLERİ YARGILADILAR   Katledilen 17 yaşındaki lise öğrencisi Cemal Encu’nun annesi Xazal Encu ise, oğlunu ve katliam gününü anlatarak, “Cenazenin başına gittim. Cemal’in bedenine dokundum sıcaktır, sağ mıdır diye. Tamam olmuştu. Öldürmüşlerdi. Vallahi, kimse sözünü yerine getirmedi. Her gelen adalet getireceğini söyledi, kimse sözünü yerine getirmedi. 11 yıldır kimse bir şey yapmadı. Biz adalet istedik, adalet gelmedi Roboskî’ye. Bizi yargıladılar. Çocuklarımız mahkemelerde yargılandı. Biz katilleri mahkemeye çıkarın dedikçe onlar ailelerimizi, bizi mahkemeye çıkardılar. Adalet Türkiye’de yerini bulmuyor. Kılıçdaroğlu’da geldi, gitti. O da bir şey yapmadı halen. Yönümüzü adalete çevirdik. Bekliyoruz, belki birini mahkemeye çıkarırlar yargılarlar ama 11 yıldır kimse yargılanmadı. Bilmiyorlar mıydı hepsinin silahsız olduğunu, çocuk olduklarını. Her birinin yanında iki katır olduğunu bilmiyorlar mıydı? Gizlediler, bir şey yapmadılar. Bizleri mahkemelere yargıladılar” dedi.   BABA ENCU: UMUDUMUZ KALMADI   Katledilen Hüseyin Encu’nun babası İslam Encu da, katliamın hemen ardından silah bırakan ilk koruculardan. Encu, heyetlerin gelip gittiğini ancak Roboskî’ye adalet gelmediğini dile getirerek, “Kaç defa Ankara’ya Meclise gittik, geldik. Adaletin sağlanacağı söylendi. Ama hiçbir şey yapılmadı. Adaletin geleceğinden de umudumuz kalmadı. 11 yılda umut nasıl kalacak. Ben inanmıyorum. Ümidim de kalmadı, bitti. 11 yılda adaleti sağlamak isteselerdi, yaparlardı. İsteğimiz adalettir. Bize yapılan bu hakaret yerde kalmasın. Adaletli insan kalmamış, bu nedenle benim umudum yok. Adalet sağlanacak olsaydı bir senede, 3 senede, 4 senede sağlanırdı. Dünyada adalet kalmamış. Hükümet değişirse belki olur ama ben inanmıyorum. Geç kaldılar artık. Ama yine de heyetlerin gelip, mezar başında ses vermelerini istiyoruz. En azından bunu istiyoruz” ifadelerini kullandı.   MA / Ahmet Kanbal – Zeynep Durgut