Kobanê Davası'nda savcı esasa dair mütalaa verecek 2023-02-05 10:23:14   ANKARA - Kobanê Davası'nın 3 gün sürecek 21'nci duruşması başlıyor. Savcının duruşmada esasa dair mütalaasını sunması bekleniyor.    DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014 tarihinde ülke genelinde gerçekleştirilen eylemler gerekçe gösterilerek açılan Kobanê Davası’nın 21’inci duruşması, 7-8 ve 9 Şubat tarihlerinde Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Haklarında 3 bin 530 sayfa ve 324 klasör hazırlanan siyasetçiler, henüz esasa dair savunmalarını bitirmedi. Ancak bu duruşmada savcının esasa dair mütalaasını sunması bekleniyor.     Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında olduğu 28 tutuklunun olduğu davada toplam 108 isim yer alıyor. İddianamede, 108 kişi için "Devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozma" ile 37 kez "İnsan öldürme" başta olmak üzere pek çok suçtan ceza isteniyor. İddianamenin ilk 241 sayfasında yaşamını yitiren 37 kişinin isimleri, mağdur müşteki olarak aralarında Adalet Bakanlığı, AKP, CHP, Hür Dava Partisi, MHP, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, MİT, İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ile Milli Savunma Bakanlığı’nın da bulunduğu 2 bin 676 isim yer alıyor. İddianamede, ayrıca 6-8 Ekim’de gerçekleştirilen eylemler ile 20 duruşmadır sadece soyut ve çelişkili beyanlar veren tanık ve “gizli tanık” beyanları yer alıyor.   6-8 EKİM’E NASIL GELİNDİ?   2011 yılında Suriye’de toplumsal protestoların başlamasıyla birlikte PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın paradigmasıyla özgür yaşam inşası için mücadeleye başlayan halklar, 2014 yılına gelindiğinde önce Cizîr daha sonra Kobanê ve Efrîn de kantonlar ilan etti. Suriye rejiminden bağımsız olarak kendi kaderlerini belirlemek isteyen halklara karşı paramiliter grupların saldırıları başladı.     Davaya konu 6-8 Ekim protestolarına gelinen süreç ise, DAİŞ'in 10 Eylül 2014’de Kobanê’ye dönük saldırılarıyla başladı. Kuzey ve Doğu Suriye halkı, bu saldırılara öz savunmayla karşılık verirken, Kobanê’den binlerce insan yerlerini terk ederek, sınır kentlerine yöneldi. DAİŞ’in saldırılarına karşı uluslararası düzeyde yankı uyandırmak ve bölgedeki halkla dayanışmak için Türkiye ve Kurdistan’ın birçok kentinde protestolar gerçekleştirildi. 6 Ekim 2014’te başlayan 7 ve 8 Ekim’de doruğa çıkan protestolar sonrası birçok kentte sokağa çıkma yasağı ilan edildi.   ERDOĞAN’IN AÇIKLAMASI    Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Halkların Demokratik Kongresi (HDK) tarafından iktidara yapılan uyarılar sonuç vermedi. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Dîlok’ta 7 Ekim’de "Kobanê düştü düşecek" açıklaması yaptı. Erdoğan’ın bu sözlerinden sonra eylemler daha da büyüdü. Eylemlere dair hazırlanan raporlara göre, 54 yaşamını yitirdi.    TUTUKLAMALAR   Erdoğan’ın Amed’in Rezan (Bağlar) ilçesinde yaşanan olayda Yasin Börü’nün de aralarında olduğu 4 kişinin yaşamını yitirdiği olayı gündeme getirmesi sonucu siyasetçiler hakkında dava açıldı. 4 Kasım 2016'da HDP’nin önceki Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın yanı sıra HDP’li birçok vekil ve belediye eşbaşkanları gözaltına alındıktan sonra tutuklandı.    SÖZLERİ ÇARPITILMIŞ!   Direnişin devam ettiği sırada “Kobani düştü düşecek” diyen Erdoğan, Kobanê’nin özgürleşmesinin ardından 3 Ağustos 2015’te sözlerinin çarpıtıldığını iddia etti. ABD’nin YPG ve PYD’yi “terör örgütü” olarak görmediğini ve müttefik olarak yardım etmeye devam edeceğini açıklaması sonrası Erdoğan, 10 Şubat 2016’da “Ey Amerika ben miyim senin ortağın Kobani’deki teröristler mi” ifadelerini kullandı.    Erdoğan'ın tehditleri daha sonraki süreçte de devam etti. Erdoğan, 6-8 Ekim’in 3’üncü yıl dönümünde 8 Ekim 2017’de Afyon’da yaptığı bir konuşmada, “En doğudan Akdeniz'e oluşturulmak istenen bir terör koridorunu bozmak mecburiyetindeyiz, buna müsaade edemeyiz. Eğer buna müsaade edersek, yeni bir Kobani yaşarız, kusura bakmasınlar. Biz yeni bir Kobani yaşamak istemiyoruz ve bunu yaşatmayacağız” dedi. Mülteci politikası doğrultusunda Arap coğrafyasından milyonlarca mülteci ve sığınmacıyı “ümmet kardeşimiz” şeklinde karşılayan Erdoğan, DAİŞ’in barbarlığından kaçanlar için 24 Ocak 2018’de “Kobani'den ülkemize kaçanlar ülkelerine dönmüyor” şeklinde konuştu.    AYM KARARI TANINMADI    Daha önce Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) 6-8 Ekim 2014’te yaşananlara dair Demirtaş’ın "suçlu olmadığı" yönünde verdiği kararı tanımadığını söyleyen Erdoğan, 9 Aralık 2020’de “Yargının işine müdahale etmek benim haddime değil ama Selahattin Demirtaş gibi teröristin, varsa, sözde hakkını koruyacak değiliz. İnanıyorum ki yargımız Demirtaş gibi teröriste böyle bir imkan hazırlamaz. Kaldı ki Kobani’nin, Diyarbakır’ın, Yasin Börü’nün faili odur” sözleriyle bir kez daha HDP ve Demirtaş’ı hedef gösterdi.   Tarihler 6 Ağustos 2021’i gösterdiğinde “Kobani düştü düşecek” sözlerini yeniden unutan Erdoğan, “Biliyorsunuz Kobani'de bu millet büyük bir imtihan verdi ve Kobani'yi biz çözdük. Kobani'deki bütün o Kürt vatandaşlarımızı biz koruma altına aldık” açıklamasında bulundu.