Sergolan'da donarak yaşamını yitirdiler 2023-02-10 10:47:33   MEREŞ - Sergolan'da en fazla yıkım Cumhuriyet Mahallesi’nde. Enkazlardan kendi imkanlarıyla çıkan ve yakınlarını çıkaran yurttaşlar, enkazlardan çıkardıkları kişilerin donarak yaşamını yitirdiğini belirtti.    Merkez üssü Mereş’in Pazarcix ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen şiddetli depremlerin büyük yıkıma neden olduğu ilçelerden birisi de Semsûr’un Sergolan (Gölbaşı) ilçesi oldu. İlk iki gün neredeyse hiçbir arama kurtarma ekibinin ulaşmadığı Pazarcix’a yaklaşık 50 kilometre mesafedeki ilçede, Perşembe günü itibariyle birçok noktada iş makinaları ve arama kurtarma ekipleri enkazlarda çalışmalara başladı. Cumhuriyet Mahallesi’nde büyük bir yıkıma neden olan deprem, Hürriyet Mahallesi’nde de Pazarcix yolu üzerinde bulunan binaların bir bölümünü tamamen yıktı. Gün boyunca dolaştığımız ilçenin Mimar Sinan Mahallesi’nde ise evlerin büyük bir bölümü ayakta kalmayı başarmış.    ÇADIR SORUN   Sokakları dolaşırken evi yıkılan bir kadın, bir an önce kendilerine çadır verilmesini istedi. Cumhuriyet Mahallesi’nde evi yıkılan ve hafif yaralarla depremden kurtulan bir kadın, 6 katlı binalarının 3 ve 4’üncü katlarının tamamen çöktüğünü, üst ve alt katların ise ayakta kaldığı için kurtulduklarını söyledi. Kendisinin de 5’inci katta yaşadığını söyleyen yurttaş, “Evimiz, arabamız, yiyeceğimiz, her şeyimiz gitti. Başımızı sokacağımız hiçbir şey yok. Belediye Başkanı’ndan da istedim ama dört gün olmasına rağmen hala çadır vermediler” dedi.   Kenti dolaşırken kimi noktalarda yurttaşların AFAD’ın çadırlarına ulaştığını görüyoruz. Kente çok sayıda çadırın geldiğini ve dağıtımının devam ettiğini belirten yetkililer, ayrıca çadırkent kurulum çalışmalarının da sona geldiğini aktardı.   KENDİLERİ ÇIKTI, ÇIKARDI   Cumhuriyet Mahallesi’nde bir enkazın görüntüsünü çektiğimde mahalle ismini sorduğum bir kadın, “Cumhuriyet Mahallesi’nde buna benzer manzaralar çok fazla. Bu bina da bizim binamızdı. Yerler kabardı, derin çatlaklar oluştu, evimiz yıkıldı. Bu binada 3 kişi yaşamını yitirdi. Bizler sağ çıktık. Eşim çıktı önce, sonra yaklaşık 3 saat sonra bizleri kurtardı. Ama bir oğlumuzu çıkaramadık. 12 yaşındaki oğlumuz Mehmet Efe Atılgan’a 8 saat sonra kendi gücümüzle ulaştık ve enkazdan cansız bedenini çıkardık. Çaresiziz ne yapacağımızı bilemiyoruz” diyor.   DONARAK ÖLDÜLER   Sokakların tamamında aynı manzara var. Gölbaşı Anadolu Lisesi’nin karşısındaki 4 katlı binanın enkazında kimse kalıp kalmadığını sorduğum Adem Boncuklu isimli genç, “Ben bu binadaydım. Biz en üst katta oturuyorduk. Büyük bir gürültüyle bina çöktü ve enkazın altında kaldık. Akrabalarımız, komşularımız bizi çıkardı. Annem Reyhan Boncuklu yaşıyordu hatırladığım kadarıyla. Benden önce onu kurtardılar, enkazın altından çıkardılar. Bir saat sonra filan yaşamını yitirdi. Babam Osman Boncuklu cansız bir şekilde çıkarıldı. Kardeşim de buradaydı, donarak öldü. Makinalar gelmediğinden dolayı kendimizin gücü de onu çıkarmaya yetmediği için vefat etti. Ona ulaştık ama çıkaramadık. Asker de, AFAD ekibi de geldi ama sonra gittiler. Daha sonra 7 kişinin cansız bedenini buradan çıkardılar. Burnunda bile kan yoktu. Üzeri ıslaktı biraz donmuştu zaten. Bizim alt katta iki kişi vardı. Yaşar Emiröz ile Ayfer Emiröz’ün oğlu ve kızı vefat etti. Onların aşağısında Ali Beyazbal ile Selvi Beyazbal vardı. Ali evde değildi ama eşi Selvi vefat etti. Çocukları kurtuldu. En alt kattakilerin isimlerini bilmiyorum Yunus bey yoktu ama eşi ve çocukları kurtuldu sanırım.”   Kentin birçok noktasındaki derin yarıklar dikkatimizi çekiyor. Tanıklığını sorduğumuz bir yurttaş, “Deprem sırasında kendimizi dışarı attığımızda bu gördüğünüz yarıklardan sular fışkırıyordu. Buralarda su ve kanalizasyon tesisatı yok, o yüzden biz çok korktuk. Zaten önceden beri buranın altının su olduğu söyleniyor. İsmini de zaten hemen ilçenin yanı başındaki gölden alıyor” dedi.   CENAZELERİ ÇIKARIYORLAR   Özdemir Pastanesi ve yanındaki iki binaların enkazında da çalışmalar sürüyor. Oradayken bir cenazenin çıkarılmasına tanık oluyoruz. Ekiplerin çalışma sürdürdüğü noktada 5 kişinin daha bulunduğu, herhangi bir ses alınmadığı, ancak orada oldukları bilindiği için çalışmaların devam ettiği belirtildi. Pastanenin hemen aşağısında Gazi Caddesi üzerinde bulunan caminin minaresi de ikiye bölünmüş ve yandaki binanın üst katını çökertmiş. Buradaki çalışmaları izleyen bir genç, depremden hemen sonra konu komşunun yardımıyla kendisinin de enkazdan çıkarıldığını, üstüne dolapların devrildiğini, tüm ailesiyle enkazdan sağ çıkarıldıklarını söyledi.   Kentin en tanınan pastanelerinden biri olan Özdemir Pastanesi’nin bulunduğu binanın yanı sıra sağında ve solunda bulunan binalar da yerle bir oldu. Bazı binalar işyeri olduğu için içinde kimsenin yaşamadığı öğrenildi.   KÖYLER YOK SAYILIYOR   Gazeteci olduğumu gören kimi yurttaşlar da hem organizasyonluktan hem de hala çadırların yeterince herkese dağıtılmamasından şikayet etti. Bazı yurttaşlar ailelerini alıp köye götürdüklerini ifade etti. Köylerin durumunu sorduğumda ise, “Burada ne görüyorsanız köylerde de aynısı var. Ama maalesef şu ana kadar köylere kimse gitmiş değil. İnsanlar en çok çadıra muhtaç ve bir an önce köylere de çadır ulaştırılması gerekiyor” dedi.   Daha sonra Devlet Hastanesi’nin bulunduğu Mimar Sinan Mahallesi’ne geçiyorum. Burada binaların büyük bir bölümü ayakta, ancak hasarlı. Çadır alanlar çadırlarda, çadır alamayanlar ise evlerinin yakınına kurdukları barakalarda kalıyor. Devlet Hastanesi’nin binası ise ayakta, ancak hizmetler bahçede kurulan çadırlarda veriliyor.   MA / Abrurrahman Gök - Azad Altay