Piroğlu: Devlet engellerle yıkımın üstünü örtmeye çalışıyor 2023-02-12 14:27:04   İSTANBUL - İktidarın deprem dolayı ortaya çıkan halk dayanışmasının önüne geçerek yıkımın üstünü örtmeye çalıştığını ifade eden HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu, “iktidarın politikalarına karşı yan yana duralım” dedi.   Mereş’te 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerin, yıkıma neden olduğu kentlere yönelik yardımlar devam ediyor. Sivil toplum örgütleri ve siyasi partilerin, oluşturdukları ağlarla topladıkları yardımların, deprem bölgesine gönderilmesi sırasında yer yer engellemeler yaşanıyor. Halkların Demokratik Partisi (HDP) gibi birçok siyasi parti ve sivil toplum örgütünün de gönderdiği TIR’lar dolusu yardımlara valilik, kaymakamlık ve polislerce el konuluyor. HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu, engellenen yardımlara rağmen halk dayanışmasının yüksek bir boyutta olduğunu belirterek, yardımlara devam edeceklerini söyledi.     HALKLA BERABER SEFERBERLİK    Depremin olduğu andan itibaren parti olarak halkla beraber bir bütünen harekete geçtiklerini ifade eden Piroğlu, bileşen ve ittifaklarının da buna katıldıklarını belirtti. Herkesin aynı duyarlılıkla harekete geçtiğini aktaran Piroğlu, “Deprem bölgelerine takviye ve yardım olarak giden, aslında halkın ve bizim gibi siyasi partilerin örgütlü çalışmasıdır. Bu da bir yerde enkazdan kurtulanların, kalanların hayatta kalmalarını sebebiyet verdi. Örgütümüz her yerde yoğun bir biçimde çalışıyor. Kriz masalarımız ilçelerde, deprem bölgelerinde ve merkezi düzeylerde kuruldu. Yardımlaşmamız, mekanizmamız iki boyutludur. Hem deprem bölgeleri dışında yardımları koordine etme, yardım faaliyetini yoğunlaştırma ve yardımları ulaştırmaya çalışıyoruz hem de bulunduğumuz her yerden, gelen yardımların dağıtılması için koordinasyon ve fiziksel olarak elimizden gelen desteği vermeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.   ‘İKTİDAR YIKIMI ÖRTMEYE ÇALIŞIYOR’   Parti olarak kendilerinin ve toplumun, devletten daha hızlı organize olduklarının altını çizen Piroğlu, ilk günden devasa bir örgütlenme ve TIR’larca yardım gönderdiklerini dile getirdi. Piroğlu, “İktidar söylemleriyle Olağanüstü Hal (OHAL) ilanıyla ve yardım kampanyalarına el koyarak aslında yarattığı yıkımın üstünü örtmeye çalışıyor. Yandaş medyayı izleyen herkes görür: Bir iki görüntü alıyorlar. Esas şikâyetleri ve esas yıkımı görmezden gelerek, neredeyse deprem bölgesinde depremsiz bir yayın politikası yürütüyorlar” dedi. Piroğlu, iktidar toplumun, halk kitlelerinin birbirine temasını da engellemeye çalıştığını kaydetti.    SİYASİ İKTİDARIN ÇABASI    İktidarın birlik ve beraberlik söylemine işaret eden Piroğlu, kavramların egemenler ve ezilenler arasında farklı anlamlar içerdiğini belirtti. Piroğlu, “Onların birlik olalım dediği şey, insanların kendi arkalarına dizayn olmasıdır. İktidar kendi yol açtığı yıkımı doğal afet, doğal bir acı olarak görüyor ve bunu kader olarak tanımlıyor. Onlar birlik olalım dediği şey, kendi sorumluklarından kurtulma çabasıdır. Devletin görevleri vardır. Ve bu görevleri yerine getirmiyorlar. Şu an da insanlar, enkazların başında, iş makinası ve mekanik güç talep ediyor. Ülkede inşaat baronları var ve bu ülke bir inşaat ülkesidir. Bir tanesi harekete geçmedi. Devasa holdingler, doğru düzgün hiçbir şekilde harekete geçmedi. Devletin görevi bütün bunları koordine edip halka yardım etmekti. Ve devleti elinde tutan iktidar, bu işin koordinasyonundan sorumluydu” ifadelerine yer verdi.   ‘İKTİDARA KARŞI YAN YANA DURALIM’   Toplumsal dayanışmanın boyutuna işaret eden Piroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yıkımın boyutları korkunç ama toplumsal dayanışmanın boyutu da çok büyüktü. Kamuoyundan talebimiz şu: En geniş dayanışmayı üretelim. Bütün ilçe örgütlerimiz ve il binalarımız bu yardımlaşma için açık. Kimin yaptığı önemli değil, biz bu dayanışmayı üst boyuta çıkarıp bir an önce deprem bölgesine ulaştırılmasını imkân sağlayalım. Ve iktidarın bu politikalarına karşı yan yana duralım. Bu kampanyaların artık devlet eliyle gitmeyeceği ve götürülmeyeceği açıktır. Depremin acılarını sararız ama yeni depremlere karşı da hazırlıklı olmalıyız. Bundan öte bu yıkıma yol açan iktidarla hesaplaşmayı kesinlikle gözümüzün önüne koymalıyız. Bu iktidarı devirip, bunu yaratan düzenle hesaplaşmalıyız.”