Çadır kentin kurulduğu araziye imar sözü verildi mi? 2023-02-21 14:05:42   AMED - Dicle Nehri kıyısında itirazlara rağmen kurulan “çadır kentin" arazisi için "imar sözü" verildiği ileri sürüldü. Kentteki STÖ'ler ve uzmanlar, arazinin risklerini sıraladı.    Dicle Nehri kıyısında riskli olmasına rağmen depremzedeler için yapımı süren 4 bin 500 çadırlık “çadır kent” ile ilgili yerelde yayın yapan Tigris Haber’e açıklama yapan arazinin sahibi iş insanı Mücahit Can, imara kapalı arazi için kendini savundu. Arazide sosyal donatı alanları oluşturmak için daha önce çalışmalar yaptığını ve gerekli alt yapıyı hazırladığını anlatan Can, “Dünyanın her yerinde insanlar su kenarlarını yaşam alanları olarak tercih ederler. Maalesef şimdiye kadar Dicle Nehrini ıslah etmek için bir çaba ortaya koyulmadı. Bundan beş altı yıl önce benim çabalarım neticesinde arazimizin Dicle Nehri’ne olan kıyısına DSİ tarafından tahkimat yapıldı. Eksik kalan kısmını da biz tamamladık. Diyarbakır'a mesire alanı olabilecek muhteşem bir yer oldu. Eleştirenler gidip o bölgeyi görse bu düşüncelerinden vazgeçerler, öyle tahmin ediyorum ki, henüz gidip yakından görmemişlerdir” dedi.   İMARA AÇILACAK!   2004 yerel seçimlerinde AKP'den Amed Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olan Can’ın sahip olduğu arazinin üç parselden oluştuğu, büyük bölümünün Hazine ve Tarım İl Müdürlüğüne ait olduğu öğrenilen ve imara kapalı alanın bir süre depremzedelere kullandırıldıktan sonra imara açılacağı ileri sürülüyor. Can’ın bahsettiği “sosyal donatı ve mesire alanı” projesi üzerine uzun bir süredir hazırlıklar yapıldığı ve depremin fırsata çevrildiğini belirten bazı kaynaklar, kayyım yönetimindeki belediyenin “imar izni” sözünü verdiğini savunuyor. İddialara göre, alanın imara açılması için kayyım yönetimindeki belediyede bazı yöneticiler de “pay” almış.    NEDEN KARŞI ÇIKILIYOR?   Rant, usulsüzlük, tarımsal alanların imara açılma gibi iddialar dışında alana kurulan “çadır kent”in depremzedeler için “ikinci bir felaket” olarak tanımlayan kentteki sivil toplum örgütleri ve uzmanlar, projeden vazgeçilmesini istiyor.    ASBEST RİSKİ VAR    Söz konusu alanın 2011 yılına kadar Büyükşehir Beledisi tarafından hafriyat alanı olarak dolguyla yükseltildiği ve doğallığında asbest riski olduğunu kaydeden uzmanlar, nehir yatağı olduğu için de sık sık sel taşkınına uğradığını hatırlatıyor.    Uzmanların karşı çıktığı diğer riskler ise şöyle:   "* Yoğun sis ve soğuk oranı çok yüksek.   * Yazın sazlık bölgeden kaynaklı yoğun sivrisinek var ve bu çeşitli hastalıklara sebebiyet verecek.   * Dicle ve Kral Kızı Barajı'nın kapağının kopması veya taşması halinde alana 6 saatte su yetişirmiş olacak ve insanların tahliyesi imkansız olacak.   * Mevsimsel yağış durum nedeniyle sık sık su taşkını yaşanacak.   * Kentten uzak olması nedeniyle ulaşım, gıda gibi temel ihtiyaçların karşılanması zorlanacak.   * Eğitim, iş ve sosyal yaşam konusunda sorunlar ortaya çıkacak.   * Nehir yatağı olduğu için sık sık boğulmalar yaşanıyor dolayısıyla çocukların boğulma riski oluşacak.”