'Hızla prefabrik Aile Sağlığı Merkezleri kurulmalı' 2023-02-25 09:11:46 İSTANBUL - Deprem bölgesindeki sağlık sorunlarına dair uyarılarda bulunan Dr. Ahmet Tapduk Mehlepçi, “Aşı problemi devam ediyor. Yıkılan Aile Sağlığı Merkezleri’nin yerine çelik konstrüksiyon ve dayanıklı prefabrikler yapılmalı” dedi.   Mereş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremlerin etkilediği 10 kentte 44 bine yakın kişi yaşamını yitirdi. Çöken binaların enkazında kalan binlerce kişi kurtarılmadan arama kurtarma çalışmaları sonlandırılarak, enkaz kaldırma çalışmaları başlatıldı. Devlet ve iktidar yetkililerinin bölgeye geç müdahale etmesi tepkileri beraberinde getirirken, depremzedeler bu kez hijyen ve temizlik konusunda yaşanan sorunlar nedeniyle bulaşıcı hastalık ve salgın tehlikesiyle karşı karşıya.   Deprem bölgesinde gönüllü olarak gidip çalışan İstanbul Tabip Odası (İTO) üyesi Dr. Ahmet Tapduk Mehlepçi, gözlemlerini aktararak, Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi’nin (ECDC) de uyarılarda bulunduğu salgın hastalıklara karşı alınması gereken önlemlere dikkat çekti.    EKİP MUHATAP BULAMADI    Deprem sonrası oluşturdukları sağlık ekipleriyle bölgeye gittiklerini belirten Mehlepçi, devletin bölgedeki organizasyonsuzluğu ve yetersizlikleri karşısında hayal kırıklığına uğradıklarını söyledi. Ekip olarak İlçe Sağlık Müdürlüğü tarafından önce Adana Havalimanı’na yönlendirildiklerini ancak burada hiçbir şekilde muhatap bulamadıklarını dile getiren Mehlepçi, daha sonra AFAD Koordinasyonu ile Hatay’a ulaştıklarını aktardı. Mehlepçi, bu noktadan sonra ekip olarak inisiyatif alarak, yardım ve dayanışma için işe koyulduklarını söyledi.    SAĞLIK İÇİN ÖNEMLİ UYARILAR   Deprem bölgesi için sık sık uyarıları yapılan salgın hastalıklara değinen Mehlepçi, depremzedelerin toplu olarak kaldıklarını ve bu durumun salgın riskini artırdığını söyledi. Mehlepçi, “Öncelikle çadır kentler ve spor salonları gibi yerlerde grip salgını, soğuk algınlığı ve salgın gibi hastalıklar ortaya çıkabilir. Sonraki süreçte su kaynakları temiz değilse gastroenteritler (bağırsak enfeksiyornu) gözükebilir. Ayrıca son zamanlarda Türkiye’de çok fazla görülen uyuz salgını riski de var. Uyuz salgınına karşı sıcak suyun olması ve sık sık banyo yapılması gerekiyor. Bu aşamada havalar soğuk olduğu için çok problem olacağını düşünmüyoruz. Hatay belki biraz sıcak ama Meletî, Dîlok, Semsûr gibi vesaire kentlerde hava sıcaklığı 4 ila 5 derecenin altında olduğu için direkt enfeksiyon yaratmayabilir” diye belirtti.     KADINLAR İÇİN TETANOS AŞISI UYARISI    Deprem sonrası ölen hayvanlara dikkat çeken Mehlepçi, var olan kaosta düzgün kaldırılmayan hayvan cesetlerinin insanların cenazelerinden daha tehlikeli olabileceği konusunda uyardı. Sağlık Bakanlığı’nın suçiçeği vakalarının ortaya çıktığı açıklamasını hatırlatan Mehlepçi, suçiçeği hastalığının çocuklar arasında hızlı bir şekilde yayıldığını belirterek, ekledi: “Suçiçeği zaten bulaşıcı bir hastalık olduğu için ve çadır kentlerde yakın temas olduğu için hızlı bir şekilde diğer çocuklara bulaşma ihtimali yüksek. Bölgedeki hamile kadınlar oluşan stresten düşük yapıyor. Bunun stresten kaynaklanan anksiyeteden dolayı olduğunu düşünüyorum. Düzgün beslenememe ve barınma anksiyetesi bu düşüklere ve erken doğumlara yol açabiliyor. Ayrıca 15 ila 19 yaş arasındaki regl olan kadınların muhakkak tetanos aşısı olması gerekir. Tetanos aşıları önemli çünkü doğum yapacak kadınların ne şartlarda doğum gerçekleştirecekleri bilinmiyor.”   CİNSEL TACİZE KARŞI ÖNLEMLER    Bölgede önlemlerin yeterli olmadığını belirten Mehlepçi, enkaz kaldırma çalışmalarında dikkatli olunması gerektiğinin altını çizdi. Enkazdan kaynaklı asbest salınımı olduğunu ve bundan kaynaklı görevlilerin muhakkak FFP2 maskesi kullanması gerektiğini hatırlatan Mehlepçi, temizlik ve güvenliğin önemine değindi. Çadır kentlerin sokak dizaynı şeklinde hazırlanması gerektiğini belirten Mehlepçi, şöyle devam etti: “Burada tuvaletlerin çadırlara uzaklığı 500 metreyi geçmemiş ve oraya giden yolun ışıklandırılması gerekiyor. Çünkü çadır kentler gibi toplu alanlarda taciz olaylarıyla daha fazla karşılaşıyoruz. Tüberküloz hastalarını biliyorsunuz, elden direkt ilaç tedavisi veriyoruz. Bu hastaların 10’uncu günden sonra eğer ilaç tedavisi kesilirse bulaşma riski tekrar ortaya çıkıyor. Bu hastalara da hızlı bir şekilde ilaçlarının ulaştırılması gerekiyor.   PSİKOLOJİK DESTEK    Deprem bölgesinde psikolog ve psikiyatri dernekleri de bulunuyor. Bu insanlar büyük bir travma yaşadı. İnsanlar yakınlarını, evlerini, umutlarını kaybetti. Kısaca her şeyini kaybettiler. Yaraların bir an önce sarılması gerekiyor. Sadece fiziki anlamda değil, ruhsal anlamda da yaralarının sarılması gerekiyor. Burada halkın dayanışması çok önemli bir faktör. Sağlık Bakanlığı’nın yeterli olmadığını düşünüyorum. Aşı problemimiz zaten vardı ve devam ediyor. Yıkılan Aile Sağlığı Merkezleri’nin (ASM) yerine çelik konstrüksiyon, dayanıklı prefabrikler yapılabilir. Bunlar hızlı bir şekilde yapılmalı ve bunun devlet tarafından karşılanması gerekiyor.”