‘Ailenin geçimini karşılıyorduk, ablam depremde öldü, ben de bacağımdan oldum’ 2023-03-01 10:02:15   MEREŞ - Depremde kız kardeşi ve ablası Lorin'i yitiren, kendisi de yaralı kurtulan Suriyeli Sened Elşahade’nin sağ bacağı kesildi. Ailenin yükünü omuzladığını söyleyen 14 yaşındaki Sened, "Bundan sonra ne yapacağımızı bilemiyoruz” diyor.   Mereş’in Bazarcix ilçesinde meydana gelen depremin hemen ardından Mezopotamya Ajansı (MA) olarak aynı gün Bazarcix’a ulaştık. İlçe merkezindeki çalışmaların yanı sıra tek tek dolaştığımız mahallelerde, birçok ailenin acı hikayesine ve deprem sonrası yaşadıklarına tanık olduk. 12 Şubat’ta gittiğimiz Osmandede Mahallesi’nde bir enkazın altında kalan motosikletini kurtarmaya çalışan Mihemed Elşahade’nin ailesi de o ailelerden biriydi. Deprem günü bütün ailesiyle enkazın altında kalan Mihemed Elşahade, kendisi kurtulduktan sonra eşini ve 5 yaşındaki çocuğunu enkazın altından sağ salim çıkarmış, kızları Fatma ve Lorin’in cansız bedenlerini ağır beton bloklarının altından çekmiş, oğlunu da bacağından ağır yaralanmış olarak çıkarmış. Gözlerinin feri sönmüş halde bizleri karşılayan baba, o gün gözyaşları içinde yaşadıklarını anlatmaya çalışmıştı.    12 Şubat’ta gittiğimiz Osmandede'de tesadüfen karşılaştığımız Mihemed Elşahade, deprem günü yaşadıklarını, iki çocuğunu yitirdiğini, oğlunun da bacağının ezildiğini ve hastaneye kaldırıldığını gözyaşları içinde anlattı. Motosikletini çıkarmaya çalışmasının tehlikeli olduğunu söylediğimiz Elşahade, çaresiz bir şekilde “Ne yapalım, tek ulaşım aracımız bu” yanıtını vermiş hikayesiyle derinden üzmüştü.    SURİYE’DEKİ İÇ SAVAŞTAN KAÇMIŞLARDI   8 yıl önce iç savaş nedeniyle Suriye’nin Es Sewra (Tebqa) kentinden Mereş’e gelen Mihemed Elşahade, ailesiyle birlikte, daha önce akrabalarının yerleştiği Bazarcix’in Arslanbey Çiftliği Köyü’ne yerleşiyor. Kendisi çalışamayacak durumda olan babanın henüz küçük yaşta olan çocukları Sened ve Lorin köylülerin hayvanlarını yetiştirerek geçimlerini sağlamaya başlar. Bir süre bu köyde kalan aile daha sonra Topaluşağı (Seyrantepe) Köyü’ne geçer ve aynı işi burada sürdürür. Ardından Osmandede Köyü’ndeki bir köylünün hayvanlarına bakmak için buraya taşınan Elşahade ailesi, 2 ay önce köylünün hayvanlarını satması sonucu işsiz kalmaya başlar. Ancak bu köyden hemen taşınmazlar. 6 Şubat günü meydana gelen depremde Mihemed Elşahade’nin henüz 18 yaşına girmemiş 1 Eylül 2005 doğumlu kızı Lorin ve 10 yaşındaki 27 Şubat 2013 doğumlu kızı Fatma yaşamını yitirir. Baba çalışamayacak durumda olan ve küçük yaşına rağmen evin bütün yükünü sırtlayan 14 yaşındaki Sened de ağır yaralı olarak Dîlok’ta hastaneye kaldırılır.    ‘OĞLUM TABURCU OLDU AMA…’   28 Şubat günü ailenin ve hastaneye kaldırılan çocuklarının son durumunu öğrenmek için tekrar gittiğimiz Osmandede Mahallesi’nde Mihemed Elşahade bizleri karşılıyor ve “oğlum taburcu oldu, şu an çadırda” diyor. Verdiği sevindirici haberle çadırın içine girdiğimizde yaşadığı ağır acı yüzüne yansıyan Sened’in, sağ bacağının kesildiğine tanık oluyoruz.     SENED ANLATIYOR   Sonrasını Sened Elşahade anlatıyor: “Bir hafta Antep’te tedavi gördüm. Sağ bacağımı kurtaramadılar. Tedavinin ardından beni taburcu ettiler ve ailemin kaldığı bu çadıra getirdiler. Tabi hastanedeyken verilen ağrı kesicilere rağmen dayanamayacak durumdaydım. Çadıra taşındıktan sonra ağrılarım daha da dayanılmaz oldu. İlk bir hafta benimle birlikte annemi, babamı ve küçük kız kardeşimi de uyutamadım. Bir gün acılarım o kadar dayanılmaz oldu ki ambulansı aradık ve beni hastaneye kaldırmalarını istedim. Maraş’ta Necip Fazıl Şehir Hastanesi’ne kaldırdılar. Ağrı kesicilerle acımı dindirmeye çalıştılar. Sonra beni kırık bir tekerlekli sandalyeye aldılar ve ben o sandalyenin üstünden düşünce dikiş yerlerinden bacağım tekrar zarar gördü, yaralarım açıldı, dikişler patladı. Bacağımdaki yara enfeksiyon kaptı. Hastanede dikişleri açtılar biraz kanama oldu. Sonra yeniden köye ailemin kaldığı çadıra getirdiler. Bacağıma her gün pansuman yapılması gerekiyor ve bana artık hastaneye gelmene gerek yok, evde sağlık hizmetinden faydalanabileceğimi söylediler. Ama çadırdayız ve nasıl yapacağımızı bilemiyoruz.”   ‘BEN DE BACAĞIMDAN OLDUM’   Konuşurken yaşadığı acı yüzüne yansıyan Sened, 14 yaşında olduğunu söyleyince şaşırıyorum ve anlatmayı sürdürüyor: “Evet 14 yaşındayım ama ailemin bütün yükü benim sırtımdaydı. Babam çalışacak durumda değil o yüzden köylünün hayvanlarına ben bakıyordum. Yine ablam Lorin de bana yardım ediyordu. Zaten diğer kardeşlerim de küçüktü. Lorin vefat etti ve ben de bacağımdan oldum. Bundan sonra ne yapacağımızı bilemiyoruz” diyor.    Asıl ihtiyacı bir protez olmasına rağmen, uzandığı minderde her kıvrandığında dikiş yerlerinin zarar gördüğünü ve bu nedenle büyük acılar yaşadığını söyleyen Sened, bir yatağa ihtiyaç duyduğunu anlatıyor.    Kızlarının bilgilerini benimle paylaşmak için bir çantadan “Geçici Koruma Kimlik Belgesi” kartlarını çıkaran baba, gözyaşları içinde kızlarının fotoğraflarını öpüyor ve “Lorinim, Fatoşum” diyerek ağıt yakıyor. Baba Elşahade, “Kızım Lorin doğduğunda, babaannesi çok sevinmişti ve ona Lorin adını vermişti” diyor.    MA / Abdurrahman Gök – Rukiye Adıgüzel