‘Ölümden kurtuluyorsunuz, tutabileceğiniz bir el arıyorsunuz’ 2023-03-04 09:00:37 SEMSÛR - Depremin ilk şokunu atlattıktan sonra gönüllü ağına katılan Zeliha Karınca, “Ölümden kurtuluyorsunuz, tutabileceğiniz bir el arıyorsunuz. Size uzanan elin değeri çok büyük” dedi.    Depremin yaşandığı ilk günlerden itibaren devlet tarafından kendi kaderlerine terk edilen Semsûrlular, depremin ortaya çıkardığı ağır yıkım tablosuna rağmen oluşturulan gönüllüler ağına katılarak yaralarını sarmaya çalışıyor.   ‘KİMSEYİ GÖREMEDİM’   Deprem gününü yaşayan ve şimdi yeniden inşa çalışmalarında yer alan Zeliha Karınca (51), insanların uykularının en derin anında depreme yakalandığını, kendisinin de o gece şehir dışından geldiği için hala uyanık olduğunu söyledi. Depremin başlamasıyla ilk önce, “Şimdi geçer” diyerek beklediğini anlatan Karınca, depremin şiddetinin her geçen saniye daha da arttığını kaydetti. Depremin durmasıyla birlikte can havliyle önce evde bulunan yaşlı ebeveynleri dışarı çıkardığını dile getiren Karınca, “Kapıdan dışarı çıktığımda büyük bir yıkımla karşılaştım. Evin duvarları yıkılmıştı, bazı binalar tamamen yıkılmıştı. Sağanak yağmur yağıyordu. O an telefonlarda çekmiyordu. Yakınlarımıza ulaşamıyorduk. Gözlerim ambulans, asker, polis aradı ama kimseyi göremedik” dedi.     ‘BİZE UZANAN ELİN DEĞERİ ÇOK BÜYÜK’   Hava aydınlanıncaya kadar sokakta beklediklerini söyleyen Karınca, hemen köye gittiklerini belirtti. Köye gittiklerinde bir eve 6 aile sığındıklarını dile getiren Karınca, insanların şehirde barınabileceği hiçbir yerin kalmadığını vurguladı. Depremin ilk şokunu atlattıktan hemen sonra tekrar şehir merkezine geldiğini dile getiren Karınca, “Burada çok büyük bir dayanışma var. Dışardan gelen gönüllü gençler var. Türkiye’nin her yerinden gelen kadın kurumları var. Hem köylerde, hem de merkezde ihtiyacı olan ailelere yardımlar yapılıyor. Bu süreçte dayanışmak için gelen gönüllülerin önemi çok büyük. Ölümden kurtuluyorsunuz tutabileceğiniz bir el arıyorsunuz. Bu size uzanan elin değeri çok büyük. Hiçbir şeyle ölçülemez. Onun için yardım eli uzatan herkese minnettarız” diye konuştu.    ‘İLK OLARAK KÜRT HALKI GELDİ’   Kürtlerin hemen geldiğinin altını çizen Karınca, “Depremle birlikte batıya gidenlerin birçoğu bizi arayarak, ‘lütfen bize de çadır ayarlayın. Biz gittik ama geri döneceğiz’ diyor. Fakat buradan doğuya giden ailelerin daha rahat ettiklerini duyuyoruz. Dün bir olaya tanık oldum. Buradan Şırnak’a giden aile olmuş. Aile, ilk gün gittiği zaman kendisi için hazırlanan ve her türlü ihtiyaçları konan eve yerleşmiş. O aile gittiği zaman herkes aileyi ziyarete gelmiş. Acılarını paylaşmış. Onların ihtiyaçlarını karşılamak için çabaya girmeleri büyük bir destek oldu. Oraya giden aileler büyük destek görmüş. Hatta bazı eşyalarını almak için tekrar buraya döndükleri zaman orada yardımcı olan insanlar, buradaki arkadaşları arayarak aileye yardımcı olmalarını, gerekirse araç tutmalarını ve ücretini kendilerinin karşılayacağını söylüyor. Yardımseverliğe bakın. Aile kendi memleketine geliyor ama oradaki insanlar buradakileri arayarak ona yardımcı olmalarını istiyor. Bu gerçekten paha biçilmez bir şey. İyi ki varlar” dedi.    DAYANIŞMANIN SÜREKLİLİĞİ   Dayanışmanın sürekliliğin önemine dikkat çeken Karınca, “Biz daha acımızı bile yaşayamadık. Daha enkaz altındaki insanlarımızı düşünebilecek durumda bile değiliz. İlk şoku atlattık diyoruz ama biz daha o şoku atlatmış değiliz. Daha o acıyı yaşamış durumda değiliz” ifadelerini kullandı.   MA / Ömer Akın