Gazeteci Hesen: Efrîn'de Kürtler korku duvarını yıktı 2023-03-28 09:00:28 RIHA - Efrîn'de katliam ve saldırıların amacının göç ettirme olduğunu belirten gazeteci Nurhat Hesen, Newroz kutlamasında 4 sivilin katledilmesiyle başlayan protestolara ilişkin,"Efrîn'de Kürtler korku duvarını yıktı" dedi.    Efrîn'in Türkiye ve himayesindeki paramiliter grupların kontrolüne geçtiği 24 Mart 2018 tarihinden bu yana şiddet, tecavüz, katliam kentten eksik olmadı. Efrîn, 5 yıllık işgal sürecinde hak ihlalleri, saldırı, gasp, tecavüz ile anılır oldu. Son olarak 20 Mart'ta Efrîn'in Cindirês ilçesinde bir aileden 4 kişi, Newroz kutlamak istedikleri için katledildi, 2 kişi de yaralandı. Türkiye'ye bağlı Ehrar El Şerqiye grubu tarafından gerçekleştirilen katliam, Efrîn halkını sokaklara döktü. İşgal altındaki Efrîn'de 5 yıl sonra ilk defa sokaklara dökülen halkın, bu saldırılara karşı öfkesi devam ediyor.     Rojava TV muhabiri Nurhat Hesen, Cindirês ilçesindeki katliam ve Efrîn halkının devam eden protestolarıyla ilgili Mezopotamya Ajansı’na (MA)  konuştu.    'SALDIRILARIN AMACI GÖÇ ETTİRME'   Son 5 yıllık işgal döneminde Efrîn'de birçok katliam ve hak ihlallinin yaşandığını aktaran Hesen, Efrîn'de onlarca kişinin Türkiye'ye bağlı paramiliter gruplar tarafından katledildiğini söyledi. 20 Mart'ta Newroz kutladıkları için Türkiye'ye bağlı Ehrar El Şerqiye üyeleri tarafından 4 sivil yurttaşın katledilmesiyle ilgili konuşan Hesen, "Bu katliamların en büyük amacı halkı göç ettirerek demografyayı değiştirmek. Depremden etkilenen Cindirês'te Türk devleti halkın göç etmesi için elinden geleni yaptı, ancak halk evleri yıkılmasına rağmen göç etmedi ve kendi kurdukları çadırlarda kaldılar. Halkın göç etmemesi, onların amaçlarına ulaşmasını engelledi. Bu nedenle de çeteler eliyle 4 sivili katlettiler. Newroz ateşi zalime karşı gelmenin sembolü, onlar da zalim olduklarını biliyorlar. Bu nedenle de Newroz ateşi zorlarına gidiyor, halkın kutlamasını istemiyorlar" ifadelerini kullandı.    'KÜRTLER GÖÇE ZORLANIYOR’   Efrîn'de Kürt halkına yönelik bir soykırım olduğuna dikkat çeken Hesen, şöyle devam etti: "Türk devleti Cindirês'te katledilen sivillerin ailelerini ölümle tehdit ediyor. 'Bu protestoları durdurmazsanız sizi de öldürürüz' diyorlar. Bu nedenle Efrin'de yaşananlara sadece işgal diyemeyiz. Efrîn'de Kürt halkına karşı bir soykırım uygulanıyor. 5 yılda 7 binden fazla Kürt zindanlara atıldı, birçok kişi katledildi. Yaşlı bir kadın ile adam zindanda katledildi. Kürt kadınları zindanlarda tecavüze uğradı. Yani işgalin de kendine göre kanunları var, ancak Efrîn'de hiçbir kanun yok. Bu nedenle Efrîn halkına yönelik bir soykırım gerçekleşiyor. Halkın göç etmesi için, tecavüz, katliam ve hak ihlalleri yaşanıyor."   'TÜRKİYE SORUMLU'   Bu katliamlardan Türkiye'nin sorumlu olduğunu belirten Hesen, "Türk devleti artık bu meseleden kendini temizlemek istiyor ama asıl sorumlu Türk devletidir. Türkiye çetelerin Efrîn'e girmesine izin verdi. Aynı şekilde bu çetelerin Efrîn'de katliamları yapmasına izin veriyor. Uluslararası devletler de diyor ki, biz Türkiye'nin bu katliamı yapanları yargılamasını istiyoruz ama bu katliamları asıl yapan Türkiye, kendisini nasıl yargılayacak? Uluslararası devletlerin de böyle bir çelişkisi var. Efrîn halkı da bu katliamların asıl sorumlusunun Türk devleti olduğunu biliyor. Efrîn yeni işgal edildiğinde Türk devleti çetelerle bir toplantı yaptı. Toplantıda çetelere Kürtleri bu bölgeden çıkarın diye emir verilmiş" diye belirtti.    'ENKS, TÜRKİYE'NİN İŞGALİNİ MEŞRULAŞTIRIYOR'   Türkiye ve ENKS iş birliğine de değinen Hesen, ENKS'nin geçmişten beri Türkiye ile ilişki içerisinde olduğunu belirtti. ENKS'nin Türkiye'nin Efrîn'deki işgalini meşrulaştırdığının altını çizen Hesen, "Türk devleti Barzani Yardım Vakfı'nın depremden etkilenen Cindirês ilçesine girmesine izin verdi. Çünkü Türkiye ile Güney hükümetinin arası iyi. Bu nedenle de Barzani Vakfı'nın Efrîn’e girmesine müsaade ettiler. Fakat depremden etkilenen Cindirês halkı, yardım istemediklerini belirtip, çetelerin bölgeden çıkmasını istediler. ENKS ise halkın protestolarını engellemek istiyor. Halka sürekli evlerinize girin, protestoları durdurun diyorlar. Türk devleti de katledilen 4 sivilin ailesini tehdit ederek 'bu protestolar durmazsa sizi de öldürürüz' diyorlar. Fakat buna rağmen protestolar devam ediyor. ENKS Türk devletinin Efrîn'deki işgalini meşrulaştırıyor. Türk devleti ENKS'yi kullanarak, 'biz Efrin'i işgal etmedik, bakın bir Kürt partisi burada' diyerek işgalini meşrulaştırıyor. Fakat ENKS tarihten beri Türkiye'ye bağlı. Kürt halkının bu tür partilerden uzak durması gerekiyor" dedi.    'ÖZ YÖNETİM DIŞINDA KİMSE İŞGALE KARŞI ÇIKMIYOR'   Özerk Yönetimin Efrîn'ê girmesinin Türkiye tarafından engellenmesine de dikkati çeken Hesen, "Hem Barzani Vakfı, hem de bağlı olduğu PDK, Türkiye ile ilişki içerisinde. ENKS'de zaten PDK'nin yandaşı, fakat Türk devleti, Kürt halkının düşmanı. Bu nedenle de Özerk Yönetimin Efrîn'e girmesine izin vermiyor. Düşünün, Suriye sınırları içerisinde bir yönetimin yardımı dışardaki bir devlet tarafından engelleniyor. Çünkü Özerk Yönetim dışında hiç kimse Efrîn'deki çetelere ve Türk devletinin işgaline ses çıkarmıyor" şeklinde konuştu.    'KORKU DUVARI YIKILDI'   4 sivilin katledilmesi ile 5 yıl sonra Efrîn halkının korku duvarını yıkıp sokaklara çıktığını vurgulayan Hesen, "Efrîn işgalinden 5 yıl sonra halk ilk kez bu şekilde kitlesel bir eylem gerçekleştiriyor. Halk ilk kez sokaklarda ‘Şehitler ölmez, Efrîn Kürtlerindir, ey şehit kanın yerde kalmayacak’ sloganları atıyor. Efrîn'de Kürtler korku duvarını yıktı. Efrîn'de bir anne ‘sokaklarda öldürülüyoruz, artık korkmuyoruz’ diyor. Efrîn'de bir baba bu konuşmadan sonra ‘öldürüleceğimi biliyorum’ diyor ama yine de ‘konuşacağım’ diyor. Bu protestolar sonlasa dahi yine halk sokaklara çıkacak. Artık korku duvarı yıkıldı" dedi.    'EFRÎN HALKININ DESTEĞE İHTİYACI VAR'   Efrin'deki hak ihlallerine karşı Birleşmiş Milletler'in (BM) raporlarına da değinen Hesen, raporlara rağmen uluslararası devletlerin Türkiye ile olan çıkarlarından dolayı sesiz kaldıklarını söyledi. Efrîn halkının eylemlerine devam etmesi için güçlü bir desteğe ihtiyaçları olduğunu kaydeden Hesen, halka şu çağrıda bulundu: "Bugüne kadar sokağa çıkan ve eylemlere katılan çok sayıda kişi tutuklandı. Cindirês ve Efrîn'de çok sayıda yurttaş tutuklanıp işkence gördü ama eylemler hala devam ediyor. Rojava bölgesinde de bu katliama karşı çok sayıda tepki, açıklama ve gösteri yapıldı. Bunun yanında güçlü bir tepki görmedik. Avrupa'da eylemciler tepki gösterdi ama yeterli değil. Efrîn halkının çok güçlü bir desteğe ihtiyacı var. Kürt halkının her yerde sokaklara çıkıp bu desteği göstermesi gerekiyor. Kürtlerin de birlik olması gerekiyor. Birlik olursak Efrîn halkının isteklerine cevap olabiliriz."   MA / Mahmut Altıntaş