Birca Belek Derneği Eşbaşkanı: Asimilasyona izin vermeyelim 2023-04-20 09:01:08 ŞIRNEX - Cizîr'de, tarihi yapılar Türkçe ve İngilizce tanıtılırken, Kürtçeye ise yer verilmiyor. Birca Belek Dil ve Kültür Derneği Eşbaşkanı Fatma Gizleyici, kentteki çok yönlü bir asimilasyon politikalarına dikkat çekerek, “İzin vermeyelim” dedi.    Cumhuriyet'in kuruluşundan günümüze kadar Kürtlere karşı “inkar ve imha” politikası kapsamında köy ve kent isimleri, sistemli bir biçimde kök ve anlamlarından tamamen koparılıp, değiştirilerek Türkçeleştirildi. Bu politikaların sürdürücülüğünü ise günümüzde bu kez belediyelere atanan kayyımlar yapıyor. Şirnex’in Cizîr (Cizre) ilçesinde tarihi ve turistik mekanların tanıtım tabelalarına ve afişlerine kayyımlar tarafından Kürtçe’ye yer verilmezken, bu tanıtımlar Türkçe ve İngilizce yapılıyor. Nüfusunun tamamına yakınının Kürtçe konuştuğu Cizîr’de uygulanan bu politikalara tepki gösteren Birca Belek Dil ve Kültür Derneği Fatma Gizleyici, asimilasyona karşı daha fazla mücadele edilmesi çağrısında bulundu.    ESER KÜRTÇE, TANITIMI TÜRKÇE   Gizleyici, kayyımların bölgede çok yönlü bir asimilasyon politikası yürüttüğünü ifade ederek, “Kayyımlardan önce burada Kürtçe dernekler ve kurumlar vardı. Bu alanda çalışma yapan Mem û Zîn Kültür ve Sanat Merkezi vardı. Mem û Zîn'de aynı zamanda Kürtçe dil eğitimi veriliyordu. Kayyımlardan önce her mahallede Kürtçe kurslar açılmıştı. Buralarda gençler, kadınlar ve çocuklar kendi anadillerinde eğitim alıyordu. 2015’ten sonra eğitim veren yerler kapatıldı ve dil üzerinde ki baskı ve yasaklar başladı. Amaç Kürtçeyi unutturmaktı. Bu zihniyete yabancı değildik. O yüzden bu baskılardan sonra dilimize daha çok sahip çıkmamız gerektiği bir kez daha ortaya çıktı” dedi. ,   Tarihi ve turistik yerlerin tanıtımının yapıldığı tabelalarda, Kürtçenin olmamasının Kürtçeye dönük tahammülsüzlükten geldiğini söyleyen Gizleyici, "Cizîr tarihiyle tanınan ve bilinen bir yer. Medreseya Sor, Birca Belek ve Mem û Zîn Botan’ın kimliğidir. Ama bu tarihi eserlerin tanımı Türkçe ve İngilizce yapılıyor, Kürtçeye yer verilmiyor. Burada kimse İngilizce konuşmaz ve insanlar mecbur kalmadığı sürece Türkçe de konuşmuyor. Ama Kürtçeye yer verilmiyor” sözleriyle tepkisini dile getirdi.    “Bu politikalara karşı bizlerin tarihimize, kültürümüze daha çok sahip çıkmamız gerekiyor” diyen Gizleyici, politikaların önünü bu şekilde alabileceklerini belirtti. Gizleyici, “Bir halkın dilini unutturduğunuzda onun kültürünü de, tarihini de sanatını da unutturursunuz. Daha sonra da topraklarına el koyarsınız. Buradaki tarihi yapı ve eserlerin hepsi Kürtçedir. Dillere destan kahramanlıkları var ama Türkçe tanımı yapılıyor. Kürtçeye yer vermiyorlar. Bizim tarihimizi bu şekilde kendilerininmiş gibi lanse ediyorlar. Mem û Zîn destanı Kürtçedir, yazarı da Ehmedê Xanê'dir. Ama biz bugün Mem û Zîn türbesine gittiğimizde türbenin tanıtımı Türkçe ve İngilizcedir. Bunu kabul edemeyiz” şeklinde konuştu.    'ASİMİLASYONA KARŞI MÜCADELE'    Kayyımların politikalarına karşı dernek olarak çalışmalarını büyüteceklerine işaret eden Gizleyici, “Derneğimizi açtığımızdan beri halk tarafından çok büyük bir ilgi var. Kürtçe eğitimlerimizi başlattık. Kültürel ve sanatsal çalışmalar var. Dilimiz ve kültürümüz üzerindeki her asimilasyon politikasına karşı mücadele edeceğiz ve her yerde çalışmalarımızı büyüteceğiz. Bizler ancak bu şekilde bu politikaların önüne geçebiliriz" diye konuştu.