3 fay zonu geçiyor: Dersim depreme hazır mı? 2023-04-27 09:03:38   DERSIM - 3 fay zonunun bulunduğu Dersim’de, 75 kilometre uzunluğundaki Kuzey Anadolu Fay Zonu Pîlemor ilçesini içine almasına rağmen hiçbir önlem alınmıyor.    Dersim deprem riskinin yüksek olduğunu kentlerden biri. 3 fay zonunun yer aldığı bölgede, Çewlig’in Çêrme (Yedisu), Erzingan’ın Çimîn (Üzümlü) ve Pîlemor (Pülümür) ilçelerinde aktif olan fay hatları bulunuyor. Yaklaşık 75 kilometre uzunluğundaki Kuzey Anadolu Fay Zonu'nun kalan kısmı Dersim’in (Pîlemor) Pülümür ilçesinin bir kısmını da içine alıyor.    Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Dersim İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Sekreteri Uğur Beycan, depreme dair hazırlıkları ve olası riskleri değerlendirdi.    ‘İMAR AFLARI SEÇİM YATIRIMIYDI’   Depremlerin sürekli hale geldiğini hatırlatan Beycan, Türkiye’nin depremlere dair iyi bir sınav vermediğini söyledi. Beşeri ve doğal afetlerin doğayı sınadığını ifade eden Beycan, “Geçmişten günümüze Erzingan Gölcük, Wan depremlerinin görüldüğü Türkiye’de, bir de sel felaketleri gelişiyor. Sistematik olarak önlem alma, doğayı, bilimi esas almaya tabi olmuyoruz. Bu anlamda,  bilimi ve realiteyi esas alan bir anlayıştan uzak olan bir noktadayız. Maraş Depremini ‘asrın felaketi’ yerine ‘asrın ihmali’ olarak değerlendiriyoruz. Depremden kaynaklı milyonlarca insanı kaybettik. Binlerce insan hayatından oldu, çok ciddi bir ekonomik kayıp gelişti. Depremin olduğu saatten tutun, oradaki mevsim koşullarına bununla birlikte depremin şiddetine kadar hepsi büyük etkenlerdi. Bunların gelişmesinde yanlış politik somutlamalar, imar aflarının seçim yatırımı olarak ele alınması, yapılaşmaya kapalı olan yerlerin yapılanmaya açılması oldukça etkili oldu. Deprem bölgelerinde gelen vuruş gücü, Dersim’de de etkisini gösterdi” dedi.    ‘DEPREM GERÇEKLİĞİ VAR’   Dersim’in de bir deprem gerçekliğinin olduğunu vurgulayan Beycan, “Kırılması beklenen fay hatları var. Dersim’de olacak depremlere dair bir an önce somutlamaya gidilmeli. Dersim özelindeki bütün kurumların ve STK’lerin, meslek örgütlerinin ve kamu kurumlarının bu konuyla ilgili çalışma yapması gerekiyor. Depremin 4’üncü ve 5’inci gününde TMMOB ve TBB düzeyinde bir deprem protokolü imzalanmıştı. Bu protokolü de imza altına alarak, Dersim Barosu üzerinden komisyon kurduk.  Öncelediğimiz durum da bir yapı stokumuz var ve yapı stokumuz üzerinden bir tektik iyileştirme ve değiştirme kapsamında ‘deprem mevzuatı iyileştirme’ çalışmasına girdik. 32 maddelik bir deprem iyileştirmesi çıktı. Oluşturduğumuz mevzuatı da Dersim Belediye Meclisi’ne sunduk. Şu anda bunlarla ilgili bir kamusal çalışma yürütülüyor. Depremden sonra Kent Konseyi Kurulu fiilen kuruldu. En yakın zamanda bir zemine oturtacağız” diye belirtti.    ‘CİDDİ KAYGILARIMIZ VAR’   Dersim’de riskli yapıların tespit edilmesi gerektiğini dile getiren Beycan, “Dersim’in mevcut bir yapı stoku var, bu yapı stokunun öne çıkarılması gerekir.  Bunun üzerinden riskli yapıların tespit edilmesi, riskli yapıların yıkılması gerekir. Dersim’de 3 bin 500 civarında bir yapı var. Bunun yüzde 60’ı eski binalar. Bu yapıların çoğu da Atatürk Mahallesi ve Cumhuriyet Mahallesi’nde bulunuyor. Bu iki alanla ilgili kaygılarımız çok yok. Dersim merkezdeki mahalleler, daha eski yerleşim yerleri,  bu da mevcut yapının yüzde 30 ve 40’ını oluşturuyor. Bu ciddi bir rakam ve bu rakam üzerinde de kaygılarımız var. Dersim merkez çarşı ve mahalleler daha büyük bir risk boyutunda” dedi.   ‘SORUNLARI MİNİMUM DÜZEYE İNDİRECEĞİZ’   Depremden sonrası kentte bulunan sivil toplum örgütleriyle, baro ve belediyenin birlikte bir “deprem mevzuatı” hazırladıklarını belirten Beycan, mevzuatın tek başına yeterli olmadığını ve çalışmalara devam edeceklerini söyledi. Beycan, sözlerini şöyle tamamladı: “Çalışmalarımızı yürütürken bunları toplumsallaştırma kaygısı taşıyoruz. Liyakatsiz atamalar, siyasi yatırımlar oluyor, depremde birçok kamu kurumu işlevsiz kaldı. Göç, deprem, istihdam gibi birçok konuda kurumlarımız liyakati kendine esas alarak bütünlüklü bir çalışmayı esas aldığı zaman sorunları minimum düzeye düşüreceğimize inanıyoruz. Çalışmalarımız sürecek, sorunları minimum düzeye indireceğiz.”   MA / Zerrin Sargut