Çocukların çalıştırılmasına karşı 'acil eylem planı' çağrısı 2023-06-12 13:55:51   HABER MERKEZİ - "12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü"ne ilişkin açıklama yapan insan hakları savunucuları, hak ihlali niteliğinde olan ve çocukların sağlığı, eğitimi, gelişimi için ciddi tehlikeler yaratan çocukların çalışmak zorunda bırakılmasının önlenmesi adına acil eylem planlarının oluşturulmasını istedi.    “12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü” nedeniyle, yapılan açıklamalarda, çalıştırılan çocuklara dikkat çekilirken, çocuk haklarını içeren uluslararası sözleşmelerin uygulanmasına ve uygulamayanların cezalandırılmasına vurgu yapıldı.    İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu, çalıştırılan çocuklara ilişkin dernek binasında açıklama yaptı. Çok sayıda insan hakları savunucusunun katıldığı açıklamada basın metnini İHD Adana Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu Sözcüsü Belgin Işık okudu. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin verilerine göre, 2022 yılında en az 64 çocuğun hayatını kaybettiğini belirten Işık, Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'na (UNICEF) göre ise dünya üzerinde her 10 çocuktan birinin çalıştırıldığı bilgisini paylaştı.    Işık, çalıştırılan çocuklara ilişkin önerilerini şu şekilde sıraladı:    " *Yoksulluk ortadan kaldırılmalıdır.   * Çocukların çocuk işçiliğine dahil olmaları önlenmelidir.   *Çocukların kötü şartlardaki çocuk işçiliğinden uzaklaştırılmaları, sosyal uyumları ve rehabilitasyonları için doğrudan yardım sağlanmalıdır.   *Ucuz çocuk işgücünü teşvik eden ve bunun altyapısını oluşturan eğitim sistemi ve eğitim politikalarına son verilmelidir.   *Çocukların zihinsel ve bedensel gelişimlerini engellemeyen, onların saygınlıklarını güvence altına alan, özgüvenlerini geliştiren ve toplumsal yaşama etkin biçimde katılmalarını kolaylaştıran koşullar için adımlar atılmalıdır. Bu çerçevede Türkiye, taraf olduğu uluslararası sözleşmelere uygun davranmalı ve kapsayıcı uygulamaları işler kılmalıdır.   * Her çocuk için ayrımsız biçimde parasız ve nitelikli eğitim sağlanmalı; onların bu hakkını engelleyen her davranış, tutum ve uygulama derhal yasaklanmalıdır.   * Kayıt-dışı çocuk işçi çalıştırılan kişi ve kurumlara göz yumulmamalı, caydırıcı cezalar verilmelidir.   * Yasadışı çocuk işçi çalıştırmayı önlemeye yönelik tedbirler alınmalı, denetimler etkin ve sıkı bir şekilde yapılmalı, ilgili mevzuatlar yürürlüğe koyulmalıdır."   İZMİR    İzmir Barosu, “12 Haziran Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü”ne ilişkin yazılı açıklama yayınladı. Yüzbinlerce çocuğun 4857 Sayılı İş Kanunu hükümlerinin dışına çıkılarak pek çok farklı biçimde çalıştırıldığına dikkat çekilen açıklamada, "Zorla çalıştırılan çocuklar eğitim hakkına, oyun hakkına ve sağlık hizmetlerine erişememenin yanı sıra; riskli bir çevrede yaşama, şiddet ve istismar, uzun çalışma saatleri, düşük ücretle çalıştırma, iş güvenliği açısından riskli ortamlarda çalışma, fiziksel zorlanma, esenliğinin bozulması, kültürel ve zihinsel anlamda ilerleyememe, olumsuz barınma koşulları, meslek hastalıklarının oluşması gibi hak ihlallerine maruz bırakılmaktadır" denildi.   İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG), 2013-2022 yıllarını kapsayan Çocuk İş Cinayetleri Raporu'na yer verilen açıklamada, bu rapora göre son on yılda en az 616 çocuğun iş cinayetlerinde hayatını kaybettiğini belirtildi.    ÇALIŞTIRILAN ÇOCUK SAYISI ARTABİLİR   Çalıştırılırken yaşamını yitiren çocukların 211’inin 14 yaş ve altında olduğuna dikkat çekilen açıklamada, "Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) araştırma sonuçlarına göre 2019 yılında Türkiye’de 720 bin çalışmak zorunda bırakılan çocuk bulunduğu ve yıllar içerisinde çalışmak zorunda bırakılan çocuk sayısının ve işgücü içindeki oranının düştüğü görülmektedir. MEB verilerine göre yüz binlerce çocuğun eğitimine açıktan devam ettiği görülüyor. Bununla birlikte, güncel sayıların çok daha artma riski bulunmaktadır. ILO’nun tespitlerine göre 6 Şubat’ta yaşanan Maraş merkezli depremlerde 658 bin çalışan geçim olanaklarını kaybetmiş durumdadır. ILO, bu durumun yoksulluğun ve kayıt dışı çalışmanın yanında çalışmak zorunda bırakılan çocukların sayılarını da artıracağını öngörmektedir" diye belirtildi.   DEVREDEN YOKSULLUK   Çocukların çalışmak zorunda bırakılmasının, “devreden yoksulluk” kavramlarıyla oldukça ilgili olduğuna değinilen açıklamada, kamu kaynaklarının kullanımında çocuk hakları bakış açısıyla etki değerlendirilmesinin yapılması önerisine yer verildi.    ACİL EYLEM PLANI ÇAĞRISI    Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: “İzmir Barosu olarak çocukların zorla çalıştırılmadığı ve çalışmak zorunda bırakılmadığı bir dünya hayaliyle çabalayacağımızı bildiriyor; Anayasamız ve tarafı bulunduğumuz uluslararası sözleşmeler çerçevesinde çocuk hakları ihlali niteliğinde olan ve çocukların sağlığı, eğitimi, gelişimi için ciddi tehlikeler yaratan çocukların çalışmak zorunda bırakılmasının önlenmesi adına acil eylem planlarını oluşturmaya ve uygulamaya çağırıyoruz."   AMED   Amed Barosu Çocuk Hakları Merkezi, baro binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan Amed Barosu Çocuk Hakları Merkezi Üyesi Nupelda Eren, dünyada milyonlarca çocuğun çeşitli gerekçelerle çalıştırıldığını söyledi. Çocuk Hakları Sözleşmesine göre 18 yaşını doldurmamış her bireyin çocuk olduğunu hatırlatan Eren, “BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne taraf olan Türkiye, 18 yaşına kadar her insanı çocuk olarak tanımlamış olsa da İş Kanunu’nda bulunan 15 yaş sınırı ile 18 yaşından küçük çocukların çalışabileceğini düzenlemiştir. Türkiye'nin bu tezatlıktan kurtulması ve çocuk işçi kavramını bir bütün olarak kabul ederek çalışılan işin hafif veya zorluğunu ayırt etmeksizin çocukların çalıştırılmasına karşı çıkarak bu doğrultuda etkili çalışmalar yapması gerekmektedir” dedi.    'TÜRKİYE SORUMLULUKLARI YERİNE GETİRMİYOR'   Çocuk işçiliği ile mücadele kapsamında verilecek her tavizin çalıştırılan çocuk yönünden çeşitli ihlallere yol açacağını söyleyen Eren, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ve mevzuat kapsamında çocuk işçiliği ile mücadele konusunda kendisine yükletilen sorumlulukları yerine getirmediğini, bu konuda hak temelli, gerçekçi ve bütüncül politikalar geliştiremediğini söyledi.    Eren son olarak şunları söyledi:  “Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi olarak çocuk işçiliğinin birçok hak ihlalini beraberinde getirdiğini ve bu sebeple çocuk işçiliği ile mücadele kapsamında çocuk hak temelli, gerçekçi ve bütünlüklü politikalar üretilmesi gerektiğinin önemine dikkat çekerek bu alanda mücadelemize devam edeceğiz.” ADANA Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Çocuk Hakları Meclisi, “12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü” nedeniyle İnönü Parkı'nda basın açıklaması yaptı. Çok sayıda kişinin katıldığı açıklamada basın açıklamasını Derya Çiçek Nar okudu. "Çocukları patronların eline bırakmayacağız!" diyen Nar, "Bizler, TÖP Çocuk Hakları Meclisi olarak çocuk emeğinin sömürülmesinin önüne geçmek, çocuk yoksulluğu ile mücadele etmek için üzerimize düşen sorumluluğun farkındayız" dedi. HATAY TÖP Çocuk Hakları Meclisi, “12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü” vesilesiyle Hatay'ın Defne ilçesinde bulunan Defne TÖP Koordinasyon ve Dayanışma Merkezi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasını Elena Dilber Samiye Yakıcı okudu. Çocuk emeğini kimin sömürdürdüğünü iyi bildiklerini ifade eden Yakıcı, Çocuklar bölgede “ne iş olsa” yapıyorlar; yoğunluklu olarak inşaat, fırın, berber, restaurant gibi yerlerde çalışıyorlar. Buralarda hem çok az ücret alıyor hem de çok çeşitli biçimlerde istismara maruz kalıyor, açıktan şiddete uğruyorlar. Devletin deprem bölgesindeki halkı, halkın çocuklarını yalnız bırakma halinin faturası çocuklara işte böyle yansıyor. İzin vermeyeceğiz! Buradayız! Bizler, patronlardan değil çocuklardan yanayız" diye konuştu.