DAİŞ'liler halk mahkemelerinde yargılanacak 2023-06-14 09:01:18 RIHA - Kuzey ve Doğu Suriye İletişim Dairesi Eş Başkanı Ciwan Mele Îbrahîm, 10 bini aşkın DAİŞ üyesini Halk Koruma Mahkemeleri'nde halkın önünde yargılama kararı aldıklarının belirterek, yargılama sürecini anlattı.    Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, 10 Haziran'da yaptığı açıklamayla, bölgelerinde bulunan cezaevlerindeki DAİŞ üyelerinin yargılanacağını duyurdu. Açıklamada DAİŞ’lilerin uluslararası ve yerel yasalara göre adil bir şekilde yargılanacağı belirtildi. Halk Koruma Mahkemesi ve Toplumsal Adalet Meclisi’nin çatısı altında 10 binden fazla DAİŞ üyesinin yargılanması bekleniyor. Özerk Yönetim İletişim Dairesi Eş Başkanı Ciwan Mele Îbrahîm, DAİŞ’lilerin yargılanması sürecine dair Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuştu.    Ciwan Mele Îbrahîm   ÇAĞRILAR YANITSIZ BIRAKILDI   Farklı cezaevlerinde tutulan 10 bini aşkın DAİŞ üyesinin 60 farklı ülkenin vatandaşı olduğunu aktaran Îbrahim, söz konusu kişiler için daha önce birçok kez devletlere "kendi vatandaşlarınızı alın" çağrısı yaptıklarını hatırlattı. Çağrılarının yanıtsız bırakıldığını belirten Îbrahîm, "İki başlıkta onlarca çağrı yapıldı; 'gelin vatandaşlarınızı alın kendi ülkenizde yargılayın ya da uluslararası bir mahkeme kurulsun.' Bu mahkeme Kuzey ve Doğu Suriye’de de kurulabilir, dışarıda da kurulabilir. Ancak çağrılar bugüne kadar hep yanıtsız bırakıldı. Uluslararası toplumdan kimi heyetler Kuzey ve Doğu Suriye’yi ziyaret ettikleri zaman DAİŞ’lilerin ailelerini de ziyaret ettiler ve kimilerini alıp götürdüler. Ancak kalıcı bir çözüm henüz sağlanmadı" dedi.    ‘BÜTÜN DÜNYA İÇİN TEHDİTLER’   Tutuklu DAİŞ’liler ve kamplarda tutulan ailelerini “saatli bombaya” benzeten Îbrahîm, “Ne zaman patlayacakları belli değil. Patlamaları halinde kendileri ile birlikte büyük bir yıkım getirirler. Hesekê’nin Xiwêran Mahallesi’nde bulunan Sina Cezaevi’nde 20 Ocak 2022 tarihinde yaşananlar hala belleklerimizde yerini koruyor. DAİŞ’lilerin tutulduğu cezaevlerinde yaşanan güvenlik sorunları gözler önünde. Bölgede Türkiye’nin destekleri ile yapılan saldırı ve tehditler açık. Bu çeteler sadece Kuzey ve Doğu Suriye için bir tehdit değil, bütün dünya için bir tehdit. Bu çeteler ‘dünya terörü’ olarak adlandırılıyor. Kuzey ve Doğu Suriye halkları bu çetelere karşı çetin bir mücadele verdi ve on binlerce arkadaşımız şehit oldu. Arkadaşlarımızın canlarıyla verdiği emeğin boşa çıkartılmasına izin vermeyiz. Buna bir çözüm bulunması lazım. Bu durum uluslararası hukuka da aykırıdır. Bu çeteler yıllardır yargılanmadan cezaevinde tutuluyor. Bu başlı başına bir sorun” ifadelerini kullandı.    ‘ÇAĞRIMIZ DEVAM EDİYOR’   Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük her alanda ambargo uygulandığını dile getiren Îbrahîm, DAİŞ’lilerin lojistik açıdan da kendileri için bir sorun oluşturduğunu kaydetti. Uluslararası güçlerin ne yargılama ne de barındırma konusunda bir destek sunmadığını ifade eden Îbrahîm, şunları söyledi: "Hem güvenlik hem lojistik açıdan destek olmaları gerek. Özerk Yönetim’e bu kararı almak dışında bir seçenek bırakılmadı. Bu yargılama olacak, ancak hala Özerk Yönetim’in uluslararası topluma çağrısı devam ediyor. Hala ‘Gelin vatandaşlarınızı götürün’ deniliyor. Uluslararası kuruluşlar bu krize bir çözüm bulmak zorunda. DAİŞ coğrafi olarak bitirilmiş olabilir, ancak bu kişilerin kalabalık bir şekilde aynı yerde tutulması bütün dünya için bir tehdittir.”    YARGILAMA NASIL OLACAK?    Özerk Yönetim yasalarında son bir yılda "terörle" ilgili bazı düzenlemeler yapıldığını söyleyen Îbrahîm, yapılan düzenlemelerle DAİŞ’lilerin Halk Koruma Mahkemesi ve Toplumsal Adalet Meclisi çatısı altında yargılanacaklarını dile getirdi. Îbrahîm, "Yargılamaların nasıl yapılacağı konusunda toplantılar yapılıyor. İşlenen suçlar ve belgeler çerçevesinde bir yargılama yapılacak. Yargılamalar yapılırken konuyla alakalı uluslararası mevzuat da göz önünde tutulacak. Hazırlıklar sürüyor, mahkemeler birkaç gün içinde başlayacak. Mahkemeler kamuoyuna açık bir şekilde yapılacak. Mahkemelere DAİŞ’lilerin saldırılarında yaşamını yitiren kişilerin aileleri de katılacak. Uluslararası bütün hukuk kuruluşlarına davetiye göndereceğiz. Yargılanan DAİŞ çeteleri hangi devletin vatandaşı ise o devlete de davetiye gönderilecek. Şeffaf bir şekilde bu mahkemeler yapılacak” şeklinde konuştu.    ‘DOSYALARIN AÇILMASINI İSTEMİYORLAR'   Uluslararası güçlerin DAİŞ’lilerin yargılanmasından korktukları ve dosyaların açılmasını istemediklerini dile getiren Îbrahîm, "Söylenen sözler sadece söylemde kalıyor. Herkes aynı düşüncede, bize hak veriyorlar, bu şekilde devam edemeyeceğini söylüyorlar ama bir adım atmıyorlar. Türkiye ve DAİŞ’in işbirliği uzun bir zamana dayanıyor. Kuzey ve Doğu Suriye’ye gelen DAİŞ’lilerin yüzde 80’i Türkiye sınırından geçerek geldiler. Bu belgeli, açık bir şeydir. Kimse bunu saklayamaz. Güneş balçıkla sıvanmaz. Çıkarlarını düşünen devletler bu nedenle bu dosyaların açılmasını istemiyorlar. Türkiye birçok defa yapılan saldırılarda DAİŞ’lilere açıktan destek verdi. Türkiye bir NATO üyesi olduğu için uluslararası toplum Türkiye ile çıkarlarını esas alıyor. Kimse dünyayı DAİŞ belasından kurtarmak için bir çaba içinde değil” diye konuştu.    ‘KAYBEDECEK ZAMANIMIZ YOK’   Halkın da yargılama noktasında beklentilerinin olduğunu belirten Îbrahîm, şöyle devam etti: "Halklar huzur içinde yaşamak istiyor. Aramızda bulunan bu saatli bombalara bir çare bulunmasını bekliyorlar. Çocukları canlarını verdiler. Bütün güçlerimiz kendi görevlerini yerine getirdiler. DAİŞ’in coğrafi olarak bitirilmesi birinci hamleydi, bu başarı ile sonuçlandı. Şuan ikinci bir hamleye ihtiyacımız var. Bu hamle de DAİŞ’lilerin yargılanması, güvenlik sorunu yaşatacak bir pozisyondan çıkarılması. Sadece cezaevinde tutulan DAİŞ’liler değil, aileleri de kamplarda güvenlik sorunu çıkartıyor. Bu sorun çözülmez ise hiçbir zaman dünya rahat bir nefes alamaz. Artık kaybedecek zamanımız yok. Bu sorunu çözmeye hazırız.”   MA / Emrullah Acar