Kimlik kontrolü yapan polislerce darp edildi 2024-05-08 23:30:26   ANKARA – Otobüs durağında beklerken GBT yapan polisler tarafından darp edilerek ters kelepçeyle gözaltına alındığını belirten Tolga Köseoğlu, “Seni burada ezerim, seni burada gömerim” tehditlerine maruz kaldığını anlattı.    Kızılay Güvenpark’ta bulunan bir otobüs durağında bekleyen Tolga Köseoğlu, Genel Bilgi Toplama (GBT) işlemi yapan polislerce darp edilerek gözaltına alındı. Ters kelepçeyle gözaltına alınan Köseoğlu, Çankaya Necatibey Karakoluna götürüldü. Avukatların karakola gitmesi üzerine, Köseoğlu’na “polise mukavemet” suçlamasıyla işlem yapılıp tutanak imzalatıldıktan sonra serbest bırakıldı.    Yaşadıklarını Mezopotamya Ajansı’na (MA) anlatan Köseoğlu, otobüs durağında beklediği sırada polislerin yanına gelip GBT yapmak istediklerini belirtti.  GBT için kimliğini verdiğini ancak polislerin bunun üzerine kendisine “Nerelisin” diye sorduğunu ifade eden Köseoğlu, “Ben de nereli olduğumun GBT ile ne alakası olduğunu sordum. GBT yapacaksanız kimliğimi verdiğimi belirttim. Bunun üzerine polisler daha da agresifleşti ve ‘Soru sordum, cevap vereceksin. Geç şu duvara, çantanı arayacağım’ dedi. GBT aramasında çantamı arayamayacaklarını söyledim. Çantamı ve üzerimi aramalarına karşı çıkınca da ‘Seni burada ezerim, seni burada gömerim’ gibi tehditler savurmaya başladılar. Bu tehdit karşısında ben de bağırarak teşhir etmeye başladım. Polis, nereli olduğumu sorarak aslında, ırkçı saikle bunu yaptığını bu nedenle beni fiziksel şiddetle tehdit ettiğini anladım ve bunun üzerine ben de ‘İşkence var’ diye teşhir etmeye çalıştım. Aynı zamanda GBT’ler de yoklama kaçağım çıkıyor, normalde bir belge imzalayarak bırakıyorlar. Ancak bu sefer beni Güvenpark’ın ıssız bir yerine çekmeye çalıştılar. Ben de bunu kabul etmeyerek daha önce de bir tebligat imzalayarak burada bırakılmıştım dedim” ifadeleri kullandı.   ‘DARP EDİLDİM, KÜFÜRLERE MARUZ KALDIM’   Polisler tarafından çekiştirildiğini, itildiği için bir kez daha bağırdığını kaydeden Köseoğlu, “Sonra daha az görünen bir yere geçince bir kez daha ‘Yüzünü duvara dön, üstünü arayacağız’ gibi şeyleri tekrarladılar. Benim teşhir etmek amaçlı bağırışlarımın üzerine daha fazla polis çağırdılar. 10 civarı polis vardı ve yere yatırıp ters kelepçe yapmaya çalıştılar, kafama basmaya başladılar, tekmelemeye başladılar ve ters kelepçe taktılar. Ardından ters kelepçeli bir şekilde polis aracının yanına götürüldüm ve orada da tekmeli yumruklu işkence devam etti. Sonrasında ise tacize varacak cinsiyetçi küfürlere maruz kaldım” dedi. Köseoğlu, polislerin kendisine aracın yanında sorular sormaya başladıklarını ve 1 Mayıs’ta Taksim’de yaşanan direnişi de sorduklarını ifade ederek, “Taksim direnişi epey zorlarına gitmiş olmalı ki ‘Taksim’de taş atarken iyiydi değil mi! Niye direniyorsun? Direndiğin için örgütün seni takdir mi edecek’ gibi söylemlere maruz kaldım. Ayrıca ‘Biz faşistiz bilmiyor musun’ gibi laflar ettiler. Bir taraftan urmaya devam ettiler, diğer taraftan ise fazlasıyla tehdit ettiler. Sonra ters kelepçeli bir şekilde beni aracın arkasına bindirdiler” diye anlattı.    ‘TUTANAK İMZALATMAYA ÇALIŞTILAR’   Gözaltında kendisine önceden hazırlanmış bir tutanak getirdiklerini ifade eden Köseoğlu, “Fiziksel şiddet ve tehditlerin olduğu olayda hiçbir şey olmamış gibi tutanak tutmuşlardı. Bana sözde hangi yasalar doğrultusunda bunları yaptıklarını hangi yasalar doğrultusunda izinlerin gösterildiğini ve en baştan kimliğimi vermediğimi kimliğimi vermemekte direndiğimi, neticesinde ise kademeli ve orantılı bir zor kullanarak gözaltına aldıklarını yazdıkları bir tutanak getirdiler. O esnada zaten ben onu okuyamadım, zaten okutmadan da imzalamak istediklerini fark ettim ve imzadan imtina ettim. Tehdit, küfür ve sataşmalar arasında sağlık kontrolü için hastaneye götürdüler ve orada da ilk önce muayeneye girerken kelepçelerimi açmayacaklardı. Ters kelepçeli bir şekilde muayene etmek isteyince kelepçeleri sökmelerini ve dışarı çıkmalarını söyledim ve biraz direttikten sonra kelepçeler açıtılar ve dışarı çıktılar. Sonrasında ise Çankaya karakoluna götürülüp orada yakınıma, arkadaşlarıma ve avukatıma haber verme hakkım bir süre engellendi. Gözaltı odasında saatlerce bekledikten sonra telefonum benden alınmadan önce bir fırsatını bulup arkadaşlarıma attığım ses kaydı neticesinde gözaltında olduğumu bilen arkadaşlarım bir avukat gönderdi ve bir süre sonra da ifade verip çıktım” ifadelerini kullandı.    ŞİKAYETÇİ OLACAK    Köseoğlu, darp raporu aldıktan sonra İnsan Hakları Derneği’ne (İHD) başvuracağını ve söz konusu polisler hakkında suç duyurusunda bulunacağını belirtti.