Tecride Karşı Adalet Girişimi: Öcalan'ın özgürlük koşulları sağlansın 2025-01-16 10:31:51   ANKARA - Çalışmalarını sonlandıran Tecride Karşı Adalet Girişimi, muhalefeti "Abdullah Öcalan’ın sağlık, güvenlik ve özgürlük koşullarını sağlayacak demokratik mücadele yürütmeye" çağırdı.    Tecride Karşı Adalet Girişimi, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde devam eden İmralı tecridine dair yaptıkları çalışmalar hakkında yazılı açıklama yayınladı.   Girişimin, 5 Eylül 2024 günü Diyarbakır’da yaptığı basın açıklaması ile faaliyetlerine başladığı hatırlatılan açıklamada şunlar kaydedildi: “Adalet girişimi, İmralı Ada Hapishanesinde Eylül 2024 itibarı ile 43 aydır tecridi aşan bir şekilde mutlak iletişimsizlik altında tutulan sayın Abdullah Öcalan ve diğer mahpuslar sayın Hamili Yıldırım, sayın Ömer Hayri Konar ve sayın Veysi Aktaş’ın durumunu gündeme getirmek ve tecride son vermek amacı ile süreli olarak çalışmalarını sürdürmüştür. Adalet girişimi bir grup hak savunucusu ve aktivist tarafından kişisel insiyatifleri ile kurulmuştur. Adalet girişimi çalışmalarında Asrın Hukuk Bürosu’nun hazırladığı İmralı Ada Hapishanesinde tecrit altında tutulan sayın Öcalan ve arkadaşlarının durumunu anlatan raporu kullanmıştır. Raporun İngilizce çevirisi de yapılmıştır.   Adalet girişimi çalışmalarını Ankara, Diyarbakır ve İstanbul’da gerçekleştirmiştir. Adalet girişimi Ankara’da diplomatik misyonla görüşmüş, siyasi partiler ve geçmiş çözüm süreçlerinde önemli görevler üstlenmiş kişilerle görüşmeler gerçekleştirerek ilk defa bu kadar uzun süren (43 ay) tecridi tüm boyutları ile anlatmıştır. Adalet girişimi Diyarbakır’da özellikle sivil toplumla görüşmeler gerçekleştirmiş ve konunun ağır bir hak ihlali olmasının yanı sıra toplumsal barışa verdiği zararı anlatmıştır. Adalet girişimi İstanbul’da yaptığı görüşmelerde basın yoluyla kamuoyunu daha fazla tecritle ilgilenmesi yönünde görüşmeler gerçekleştirmiştir.   ÖCALAN BAŞ MÜZAKERECİ   Adalet girişimi çalışmaları esnasında İmralı Ada hapishanesinde tutulan Sayın Öcalan ve arkadaşları ile ilgili olarak Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi’nin 5 Ağustos 2020 tarihli raporunda açık bir şekilde tanımladığı mutlak iletişimsizlik halinin ortadan kaldırılması gerektiğini, BM İnsan Hakları Komitesi’nin 6 Eylül 2020 tarihli tecridin kaldırılmasına dair tedbir kararını, AİHM’in 18 Mart 2014 tarihli Öcalan No:2/Türkiye kararında belirttiği sözleşmenin 3. maddesinin ihlali ve bu ihlalin giderilmesi için AK Bakanlar Komitesinin Eylül 2021 ve 19 Eylül 2024 tarihli Umut Hakkı’nın kullandırılması ile ilgili Türkiye’den bireysel ve genel tedbirlerin alınmasına dair kararlarını dile getirerek, ağır hukuksuzluk halini anlatmıştır. Adalet girişimi görüşmelerinde aynı zamanda Kürt sorunun demokratik ve barışçıl çözümü konusunda 1993 yılından beri en önemli muhatap ve baş müzakereci konumunda olan Sayın Öcalan’ın tecridinin kaldırılmasının zorunlu olduğunu da hatırlatmıştır.   ÇALIŞMALAR BUZKIRAN ETKİSİ YARATTI   Adalet girişimi yaptığı çalışmalarla adeta bir buzkıran etkisi yaratmıştır. Sayın Öcalan’ın yeğeni Ömer Öcalan’ın 23 Ekim 2024 günü İmralı ada hapishanesine yapmış olduğu ziyaretten sonra yaptığı açıklamalarda, Sayın Öcalan’ın mesajlarını iletmesi üzerine siyasi süreç hızlanmış ve özellikle DEM parti eş genel başkanlarının parti ziyaretlerinde tecrit konusu ana gündem maddesi haline gelmiştir. İmralı heyetinin yeniden İmralı ada hapishanesini ziyaret etmesi üzerine tecrit konusu tüm toplumda konuşulan ana gündem maddesi haline gelmiştir.    ADALET GİRİŞİMİ ÇALIŞMALARINI SONA ERDİRDİ   Adalet girişimi yaşanan siyasi gelişmeler üzerine İmralı ada hapishanesinde tecrit uygulandığının başta iktidarda bulunan Cumhur İttifakı olmak üzere muhalefet partileri tarafından da kabul edilmesi nedeni ile çalışmanın kısmen amaca ulaştığı sonucuna ulaşmış ve çalışmalarını sona erdirmiştir.  Adalet girişimi, İmralı Ada hapishanesinde tecridin kalkmadığını ve sürdürüldüğünü, başta siyasal iktidar olmak üzere siyasal ve toplumsal muhalefetin Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yollarla çözümü konusunda ana muhatap ve baş müzakereci konumunda olan Sayın Öcalan’ın konumunu kavradığı tespitini yapmıştır. Şimdi yapılması gereken siyasal ve toplumsal muhalefetin bir bütün olarak İmralı ada hapishanesinde tecridi tamamen sona erdirerek, Sayın Öcalan’ın sağlık, güvenlik ve özgürlük koşullarını sağlayacak bir demokratik mücadele içerisine girmeleridir. Adalet girişiminde yer alan bizler girişim olarak çalışmalarımızı sona erdirmekle beraber insan hakları, barış ve adalet mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.”