Hrant Dink katledildiği yerde anıldı 2025-01-19 16:50:23   İSTANBUL - Hrant Dink, 18 yıl önce katledildiği yer olan Agos gazetesinin eski çalışma ofisinin bulunduğu Sebat Apartmanı’nın önünde anıldı.    Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, katledilişinin 18'inci yılında, katledildiği yer olan Sebat Apartmanı önünde anıldı. Sebat Apartmanı’na Hrant Dink’in fotoğrafının bulunduğu “Hafıza, hakikat, hayat, hasret” yazılı pankart asıldı. Anmada sık sık “Hepimiz Hrant’ız hepimiz Ermeni’yiz”, “Faşizme inat kardeşimsin Hrant” ve “Katiller halka hesap verecek” sloganları atıldı.   ‘İNATLA BURADAYIZ’   Anmada, Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Gezi direnişçilerinden Çiğdem Mater’in mektubu okundu. Mektupta, “Hrant Dink aramızda alınalı 18 yıl oldu. Ben üçüncü kez onu uzaktan anıyorum. Hrant Dink katledildiğinde İstanbul sokaklarını dolduran on binlerin farklı gerekçeleri vardı. Çoğu Hrant’ı tanımıyordu, kimi bir hemşerisine veda etmek için sokaktaydı. Kiminin aklına kendi ailesi, kendi hikayesi düştü. On binler adı konmamış bir sözleşmeyi ihlal ederek Ermeni’yi bir kimlik olarak kabul etti, var etti. Eminim bugün Sebat Apartmanı’nın önünde Hrant öldürüldüğünde doğmamış olanlar var. İnatla buradayız" ifadelerine yer verildi.    ‘HRANT İÇİN HERKES İÇİN ADALET’   Marmara Kapalı Cezaevi’nde tutulan Osman Kavala’nın mektubu da anmada okundu. Osman Kavala, gönderdiği mektupta, Hrant Dink ve herkes için adalet vurgusu yaparak, “Herkes için adalet şiarını en güçlü biçimde seslendiriyoruz . Ben de kendimi orada Hrant’ın vurulduğu yerde, Hrant’la hissediyorum. Hrant için, tüm yurttaşlar için adalet talep ediyorum” diye kaydetti.    ‘ACININ YENİSİ ESKİSİ OLMAZ’   Anma konuşmasını ise Hrant'ın Arkadaşları adına yazar Takuhi Tomasyan yaptı. Takuhi Tomasyan, şunları belirtti: "O korkunç 19 Ocak Cuma’dan bugüne tam 18 yıl geçti. Her yıl 19 Ocak’ta seni anmak için binlerce can kardeşin burada toplandı, her yıl senin de çok sevdiğin kişiler bu pencereden sana seslendiler, barış ve özgürlük aşkından bahsettiler. Sana kalkan elleri lanetlediler. 18 yıl sonra hala ve daima hep birlikte lanetliyoruz. Canım kardeşim, güzel Hrant’ım bu yıl çok sevgili arkadaşların, bu pencereden benim sana seslenmemi istediler. ‘Agos’un o güzelim gençlerinin bir dediğini iki etmem’ dedim ama gel de bana sor. Acının yenisi eskisi olmaz. 2007’nin Ocak ayının 19’unda bir cuma tam bu saatlerde canımı Hrant’ımı vurdular. Bütün gençlerimizin üzerine titriyordum, bu güzelim topraklarda gönüllerince yaşasınlar diye.   Suçu neydi, suçu aşikardır. İnsan sevgisi, demokrasi ve insan hakları tutkusu, ifade özgürlüğüne inancı. O da yetmedi iki halk arasında barışı savunması. Bütün bunların üzerine bir de Tanrı vergisi insanları ikna etme yeteneği. İşte bu sonuncusu bazı insanları çok ama çok korkuttu. Canım Hrant’ım 18 sene oldu senin öldüğüne inanmıyorum, inanamıyorum. Kabul edemiyorum. Senin canına bir irmik helvası kavuramıyorum, yüreğim ilk günkü gibi sızlıyor. Bak güzel kardeşim, sana söz veriyorum, günün birinde, hayali ile yaşadığın, yüreğini, aklını, nefesini tükettiğin o sınır kapısı var ya… Şayet bir gün açılırsa, Takuhi yayamdan kalma bakır tenceremi alıp, açılan sınır kapısında bir irmik helvası kavuracağım. Senin hayallerinin gerçekleşeceği o günü ben görür müyüm bilmiyorum. Ama şayet yaşarsam bu sözümü tutacağım. Bu fikir beni ancak teselli ediyor. Hatta bazı coşuyorum, hayalimi büyütüyor, bir kazan değil, onlarca kazan irmik helvası yapmayı, yaptırmayı düşünüyorum. Bu topraklarda bir fikir uğruna, bir hayal uğruna can veren veya canı elinden alınanlar için” diye konuştu   Anma konuşmaların ardından son buldu.