Şêx Seîd isyanının toplumsal bellekteki yeri tartışıldı 2025-06-28 17:35:10   HABER MERKEZİ -100. yılında Şêx Seîd isyanına dair süren konferansta, Şêx Seîd isyanının kültürel, edebi ve toplumsal bellekteki yeri tartışıldı.    Belçika’nın başkenti Brüksel’de düzenlenen  "100. yılında Şeyh Said isyanı, Azadî Hareketi, Şêx Seîd ve arkadaşları, hafıza ve kolektif itiraz" başlıklı konferans sona erdi. Konferansın beşinci oturumunda “Şeyh Said ve Özgürlük Hareketi'nin Kültürel, Edebi ve Toplumsal Bellekteki Yeri” ele alındı.    Moderatörlüğünü Dr. Ayhan Işık’ın yaptığı oturumda doktora adayı Merve Fırat, “1925 Şeyh Said Hareketi Sonrası Zorunlu Göç ve Sürgün Politikaları” konulu bir sunum yaptı. Merve Fırat, Şêx Seîd ailesinin ve Kürdistan’da yaşanan sürgünlere dikkat çekti. Özelikle Şeyh Alirıza’nın İran ve Irak hattında Kürtler arası siyasi birlik sağlama çabalarının dönemin İngiltere politikalar tarafından engellendiğini ve Bağdat’da zorunlu ikamete tabii tutulduğunu söyledi. Merve Fırat, ayaklanma sonrası yaşanan sürgün, zorunlu ikamet politikalarının ailelere yansımalarını da örneklerle anlattı.    Şeyh Said ailesi ve Kürdistan’ın birçok kesiminde ayaklanmadan sonra iki ayrı dönem sürgün ve zorunlu ikamet yaşandığına dikkat çeken Merve Fırat, bu ailelerin tarihsel süreçlerde yaşadığı sıkıntıları ve zorunlu ikamete iken Kürt kültürünü yaşatmak için verilen mücadeleleri ele aldı.   KÜRT TOPLUMUNUN KİMLİĞİ     Dr. Delal Aydın da “Şeyh Said’den Günümüze: Devlet Şiddetinin Sürekliliği ve Kürt Direnişi” konusunda sunum gerçekleştirdi. 1925 ayaklanmasının yalnızca bir ayaklanma olmadığını dile getiren Delal Aydın, cumhuriyet rejiminin belirsizlikleri ortadan kaldırmaya çalıştığı, otoritesini yeniden kurduğu kritik bir dönem olduğuna işaret etti. Delal Aydın, devletin sadece fiziki değil, aynı zamanda sembolik ve toplumsal olarak Kürt kimliğini bastırmaya yöneldiğini ifade etti. Ayaklanma sonrası yaşananları ve halka yönelik şiddet politikasının değişmeyen sürekli baskının tekrarlandığı bir zaman biçimi olarak değerlendiren Aydın, “1925 yılında yaşananlar da böyle bir zamansallığın parçasıdır” dedi. Delal Aydın, Şeyh Said’in hem dini hem de ulusal bir lider ve sembol olduğunu belirterek, onun idam edilmesi aynı zamanda Kürt halkının belleğine, aidiyetine ve geleceğine yönelik bir müdahale olduğunun altını çizdi.   DENGBEJLİK VE TARİH BİLİNCİ    Hukukçu-yazar Ömer Güneş, “1925 Özgürlük Hareketinin Temelinde Dengbejlik ve Kürt Müziğinin etkisi” başlıklı sunumunda, dengbej sanatının Şeyh Said ayaklanması ve döneminin toplumsal hafızasında nasıl merkezi bir rol oynadığını vurguladı. Dengbejlerin sözlü anlatımları, tarihi olayları ve kişisel trajedileri nesilden nesile aktararak, hem kolektif hafızayı hem de bireysel deneyimleri canlı tuttuğunu belirten Güneş, “Bu sözlü sanat, kahvehane gibi halkın bir araya geldiği sosyal mekanlarda, toplumun önde gelen kişilerin evlerinde ve çeşitli topluluk buluşmalarında paylaşılarak, tarihi bilincin korunmasına katkı sağlıyor” dedi. Güneş, dengbejliğin sadece bir sanat tarzında gelişmediğini aynı zamanda sürece bir direniş ve kimlik bilincinin yaşatıldığı bir kültürel hafıza aracı olduğunu söyledi.   Doç. Dr. Selim Temo da “Kürt edebiyat ve şiirlerinde Şeyh Said” konulu sunumunda, hareketin dönemi ve sonrasındaki şiirlerde ve edebiyattaki yansımalarını ele aldı.