Mısırlı akademisyen: Öcalan'ı özgür koşullarda Riha'da görmek isterim 2025-12-10 08:45:14 İSTANBUL – Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün sağlanması gerektiğini ifade eden Mısırlı akademisyen Mohamed Refaat El-Emam, "Sayın Öcalan'ın özgür koşullarda kendi doğduğu Riha'da görmek isterim" dedi.  Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) tarafından 6-7 Aralık'ta İstanbul'da düzenlenen "Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı'na" Mısır Damanhour Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı ve Tarih Profesörü Mohamed Refaat El-Emam'da katıldı. Son iki yıldır Kürt mücadelesi ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın paradigmasını fakültesinde ders olarak veren Refaat El-Emam, "Şeyh Said devriminin 100'üncü yılı" kitabının Abdullah Öcalan'a ulaştırılması için kendi ile birlikte konferansa getirmiş. Refaat El-Emam, kitabını Kürtçe "Ji bo birêz Abdullah Öcalan. Bir önder, düşünür ve mücadele insanı. Barış ve Demokratik Toplum Süreci'nin sahibi saygı ve sevgilerimle", Arapça ise "Şêx Said'den devrimci Abdullah Öcalan'a. Yaşamak direnmektir. Kültür direnmektir" notuyla Abdullah Öcalan'a gönderdi.    Refaat El-Emam, aynı zamanda yayın aşamasında olan "Kürt Dağı: Katliamdan önceki mücadele" kitabını da Abdullah Öcalan'a atfetmeyi planlıyor. Refaat El-Emam ile Kürt sorunu ve Türkiye'de yaşanan gelişmeleri Mezopotamya Ajansı'na (MA) değerlendirdi. Türkiye'ye ilk kez geldiğini aktaran Refaat El-Emam, "Sayın Abdullah Öcalan'ın düşünceleri nedeniyle burada olmak benim için çok anlamlı. İki gün boyunca katıldığım tartışmalar oldukça zengin ve ufuk açıcıydı. Kürt meselesine dair yenilikçi ve çözüm odaklı bakış açıları ortaya kondu" dedi.    Abdullah Öcalan'ın konferansa gönderdiği mesaja dair de Refaat El-Emam, "Sayın Öcalan'ı çok iyi okuyorum. Son mesajını da okudum. Çok önemli bir mesajdı. Sayın Abdullah Öcalan'ın daha önceki düşüncelerini tamamlayan, ileriye dönük çok önemli mesajlar içermektedir" diye konuştu.    'TARİHİ SÜREÇLERE DAİR DERİN ANALİZLERİ VAR'   Ortadoğu halklarının sorunlarını araştırdığını kaydeden Refaat El-Emam, kendisini Kürtlere dair araştırmaya iten süreci de şöyle anlattı: "Ermeni sorunu ile ilgili bir dizi araştırmalar yaptım. Bu çalışmalarda Kürt meselesinin Ermeni meselesiyle yakından bağlantılı olduğu dikkatimi çekti. Okumalar yaparken Sayın Abdullah Öcalan'ın hem düşünceleri hem de mücadelesi dikkatimi çekti. Manifestosunun Arapçasını okudum. Kişisel düşüncelerimin ortaklaştığı bir şeydi. Tarihi süreçlere dair derin analizleri dikkatimi çekti. Nadir düşüncelerden biri olarak gördüm. Çok güçlü yorumları var, analizleri de çok önemliydi. Sayın Abdullah Öcalan düşünceleri otoriterlere meydan okuyan, çatışan düşüncelerdi. Bu fikirlerin toplumsal tabanda anlaşılması için nesiller boyunca sürecek bir bilinç dönüşümü gerekli."   'KÜRTLERİN VARLIĞINI KABUL ETTİRDİ'   Kürt sorunun ortaya çıkışına dair de araştırmalar yaptığını dile getiren Refaat El-Emam, Kürt sorununa dair görüşlerini şöyle paylaştı: "Kürdistan 19'uncu yüzyıla kadar özerk bir yapısı vardı. İngiltere, Rusya ve Osmanlı İmparatorluğu, Farslarla anlaştılar. Bir Kürt devletinin Ortadoğu'da inşa edilmemesi üzerine dörtlü bir anlaşma gerçekleşti. Avrupa ve Ortadoğu'da dengelerin bozulmaması için Kürtlerin Ortadoğu'da bir devlet kurmaması için anlaşmaları oldu. 1071'de Kürtler, Türklere Anadolu kapılarını açmalarına rağmen bu yapıldı. Anadolu'nun Şialaştırılmaması konusunda da Kürtler, Türklere yardım ettiler. İngilizler Anadolu'yu işgal ettiklerinde, Anadolu'nun özgürleştirilmesi için Kürtler, 3'üncü kez Türklere yardım ettiler. Osmanlı'ya alternatif bir devletin kurulması konusunda Kürtler ve Türkler anlaştılar. Kürt ve Türk ulusunun birlikteliği konusunda bir anlaşma vardı. Ancak modern ulusçu, şovenist Türkiye, oluşan konsesüse rağmen Kürtlere hak verilmesini reddetti. Kürt halkının dramı kendi haklarını ispat etme ile başladı. Bir dizi ayaklanmalar gerçekleşti. Seyit Rıza, Şeyh Said, Agirî İsyani, Dêrsim İsyanı bunlar arasındaydı. Devletin askeri baskıcı gücüyle birlikte bu ayaklanmalar başarısızlıkla sonuçlandı. Ta ki Sayın Abdullah Öcalan'ın sahaya çıkmasıyla ve Kürdistan İşçi Partisi'ni kurmasıyla birlikte Kürtler yeniden canlandı. Bir nokta da kendi Kürtlerin varlığını bütün uluslararası alanda kabul ettirdi."   'TÜRKİYE GERÇEK ÇÖZÜMLERLE KÜRTLERLE ANLAŞMALI'   Türkiye'de yürütülen sürece dair de Refaat El-Emam, "Sayın Öcalan'ın çözüm önerileri çok makuldür. Türkiye'nin de Sayın Öcalan'ın perspektifleri ve attığı adımlar doğrultusunda bazı adımlar atması gerektiğine inanıyorum. Türkiye'deki yasaların değişmesi gerekiyor. Kürtlerin verdiği mücadeleye yaftaladıkları 'terör' kavramını da kullanmamaları gerektiğine inanıyorum. Demokratik cumhuriyete entegrasyonun gerçekleşmesi içinde gerekli yasaların yapılması gerektiğine inanıyorum. Türkiye'nin artık 21'inci yüzyıla girdiğinin farkına varması lazım. Bu yüzyılın, 19-20'nci yüzyıldan farklı olduğunu bilince çıkarmaları gerekiyor. Artık Kürtler, dağ Kürtleri değil. Bunun farkına varılması gerekiyor. Kürtler artık tarihi bir gerçeklik olarak önümüzde duruyor. Kürtler artık bölgenin ve Ortadoğu'nun asli unsurlarıdır. Türklerinde artık gerçek çözüm konusunda Kürtlerle anlaşması gerekiyor. Uygulanması ertelenmeden biran önce gerçekçi çözümlerin kabullenmesinin zamanı gelmiştir" ifadelerini kullandı.    'SAYIN ÖCALAN'I RIHA'DA GÖRMEK İSTİYORUM'   Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün sağlanması gerektiğini dile getiren Refaat El-Emam, "Sayın Abdullah Öcalan'ın ziyaret edip, görmek istiyorum. Sayın Öcalan'ın özgür koşullarda kendi doğduğu Rıha'da görmek isterim. Sayın Öcalan'ın özgürlüğü önemlidir. Sayın Öcalan Kürt halkı için uzun soluklu bir mücadele verdi. Sayın Öcalan'ın ömrü onu zindanlarda hapsedenlerin ömründe çok daha uzun olacak. Bundan dolayı Türk devletinin biran önce olumlu adım atması gerekiyor. Sayın Öcalan'ın sürece olan katkısını dikkate alarak, özgürleştirmesi gerekiyor" diye konuştu.    'SAYIN ÖCALAN İMRALI'DA OLSA DA DÜŞÜNCELERİ MISIR'DA'   Abdullah Öcalan'ın düşüncelerinin yayılması için mücadelesini de sürdüreceğini kaydeden Refaat El-Emam, "İki yıl boyunca üniversitede Kürt sorunu ders olarak okuttum. Sayın Abdullah Öcalan'ın Barış ve Demokratik Toplum Süreci'ni öğrencilere anlattım. Kürdistan İşçi Partisi'nin mücadelesini ve Sayın Abdullah Öcalan'ın paradigmasını iki yıl boyunca Damanhour Üniversite'sinde ders konusu olarak anlattım. Yaklaşık 500 öğrenci ile birlikte Kürt sorununda PKK'nin misyonunu tartıştık. Sayın Abdullah Öcalan'ın 'Barış ve Demokratik Toplum Sürecini' sınav sorusu olarak sordum. İkinci soru olarak Türkleştirme politikalarıyla ilgili sorular sordum. Kürtlerin İran'da Farslaştırılması ve Suriye'de Araplaştırılması ile ilgili soru sordum. Önümüzdeki yılda Abdullah Öcalan'ı ve PKK'nin Kürt sorununu için verdiği mücadeleyi ders içerikleri olarak devam ettirmeyi düşünüyoruz. Abdullah Öcalan'ın önemli düşüncelerini Braille alfabesiyle görme engellilerin de ulaşmasını sağladık. Geçtiğimiz yıl 14 Ekim Dünya Görme Engelliler Günü'nde Sayın Abdullah Öcalan'ın düşüncelerini Braille alfabesiyle yazdık. Son iki yıldır 14 Ekim'de görme engellilerle birlikte Abdullah Öcalan'ın düşüncelerini okuyup, tartışıyoruz. Sayın Öcalan İmralı'da olsa da onun düşünceleri ta Mısır'daki görme engellilere de ulaşmıştır" şeklinde konuştu.    MA / Berivan Altan – Hîvda Çelebi