HABER MERKEZİ - Êzidîlerin örgütlülüğünden korkulduğunu belirten Şengal Özerk Meclisi Eşbaşkan Yardımcısı Heso İbrahim, “Öncüleri hedef alarak, toplumda korku atmosferi yaratmak istiyorlar” derken, PADÊ Eşbaşkanı Macîde Dexîl ise, “Özerk Şengal talebinden vazgeçirmek istiyorlar” dedi. 

 

DAİŞ’in 3 Ağustos 2014 tarihindeki işgal saldırıları ile büyük bir katliamın yaşandığı Şengal, DAİŞ’ten sonra Türkiye, Kurdistan Demokratik Partisi (KDP) ve Irak Hükümeti’nin saldırıları altında. KDP, Irak ve Türkiye ortaklığıyla 9 Ekim 2020 tarihinde imzalanan Şengal Antlaşması’ndan sonra Êzidîlere yönelik saldırıların arttığı Şengal’e savaş uçakları ve insansız hava araçları (İHA) ile onlarca kez saldırı düzenlendi. KDP, Irak ve Türkiye işbirliği ile devam saldırılarda, sadece son iki yıl içerisinde aralarında Êzidî toplumu öncülerinin de olduğu onlarca kişi hedef alınarak katledildi. 

 

Türkiye’nin 15 Ocak 2020'de Sinun ilçesine bağlı Digur köyüne insansız savaş uçaklarıyla gerçekleştirdiği saldırıda Şengal Direniş Birlikleri (YBŞ) Genel Komutanı Zerdeşt Şengali, YBŞ savaşçıları Şervan Cilo ile Îzdin Şengalî yaşamını yitirdi, bir kişi de yaralandı. 16 Ağustos 2021’de Şengal merkezindeki eski çarşıda Türkiye’ye ait savaş uçağıyla YBŞ komutanı Seid Hesen'in aracı hedef alındı. Saldırıda Seid Hesen ve YBŞ savaşçısı yeğeni yaşamını yitirdi, 3 kişi de yaralandı. 7 Aralık 2021'de Türkiye’ye ait insansız hava aracı ile Şengal Demokratik Özerk Yönetimi Yürütme Meclisi Eşbaşkanı Merwan Bedel'in aracı hedef alındı. Bedel yaşamını yitirirken, araçtaki iki çocuğu da yaralandı. 15 Haziran 2022’de Sinun ilçesindeki Halk Meclisi binası ve çevresindeki dükkanlara iki hava saldırısı düzenlendi. Saldırıda 12 yaşındaki Selah Naso adlı bir çocuk yaşamını yitirirken, 8 kişi de yaralandı. Son olarak ise 2 Ocak 2023’te Tilezir beldesinde, Kürt aydın Menal Mêrdîn MİT ve KDP işbirliğiyle gerçekleştirilen suikastla katledildi. 

 

KDP ve Irak ordusu, defalarca Şengal’e girmeye çalıştı, ancak Êzidîlerin direnişiyle karşılaştı. 2 Mayıs'ta Irak ordusu, Şengal’e çok sayıda helikopter ve askeri güç yığdı. Ancak Êzidî güvenlik güçleri ve YBŞ’nin direnişi karşısında geri çekilmek zorunda kaldı. Şengal Özerk Meclisi Eşbaşkan Yardımcısı Heso İbrahim ile Êzidî Demokratik Özgür Partisi (PADÊ) Eşbaşkanı Macîde Dexîl, saldırıların amacına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

 

ÖNCÜLER HEDEFTE 

 

Heso İbrahim, tarihten bu yana Êzidî öncülerin hedefte olduğunu belirterek, "Pek çok öncümüz ve Şengal’de sorumluluk üstlenenler hedef alınarak katledildi. Mam Zeki, Zerdeşt, Dijwar, Merwan Bedel, Azad, Berxwedan ve bunlar gibi daha sayamadığımız onlarca öncümüz ihanet sonucunda katledildi. Bu özel savaş politikaları ilk kez uygulanmıyor. Osmanlı döneminden günümüze Êzidîlere yönelik bu politikalar sürüyor. Tarihten günümüze Derwêşê Evdi şahsında bu toplumun yüzlerce öncüsü, lideri hedef alınıp katledilmiştir. Êzidîlerin varlığından rahatsızlar ve kendi topraklarında özgürce yaşamalarını istemiyorlar. Êzidîlerin iradesini, öncülerini hedef alarak, katlederek yenmek ve kırmak istiyorlar. Çünkü Êzidîlerin örgütlenmesi ve gelişmesinden korkuyorlar. Êzidîlerin bir gün bu katliamların hesabını KDP ve Türk devletinden soracaklarını bildikleri için öncüleri hedef alıp toplum üzerinde bir korku atmosferi yaratmak istiyorlar” diye belirtti.  

 

AMAÇ ŞENGAL’İ BOŞALTMAK 

 

Saldırıların amacının Şengal’i boşaltmak ve Êzidîleri pasifize etmek olduğuna dikkat çeken İbrahim, "Burada, 2014'te DAİŞ zihniyetiyle özel bir savaş yürütüldü. O dönemde savaş ve korku politikasını çok iyi uyguladılar. Özellikle 9 Ekim İttifakı’ndan sonra bu durum onların basınına da yansıdı. Irak, Şengal’e girer girmez Êzidîleri yok edecek, bitirecek üzerinde bir algı yaratıp, korku atmosferi yaydılar. Êzidî toplumunu korkutmak ve topraklarından göçertmek için bu politikalara başvurdular. Kazımi'nin sorumluluğunda savaş başlarken KDP de bir yandan özel savaş politikalarını uygulamaya koydu. Şengal'i Êzidîsiz ve öncüsüz bırakmak istiyorlar. 2014 yılında bazı hedeflerine ulaşmış olabilirler ancak Êzidîler örgütlendikten sonra planları boşa çıktı ve amaçlarına ulaşamadılar" dedi. 

 

'HA MİT HA KDP'

 

MİT'in bölgedeki her politikasında KDP işbirliği olduğunu kaydeden İbrahim, "Êzidî öncülere yönelik her suikastta KDP'nin parmağı var. Artık KDP ile MİT arasında bir fark yok. İkisi bizler için aynıdır. Bu politikalara karşı kendimizi daha çok örgütlemeliyiz. Êzidî toplumun iradesi onların bütün kirli politikalarından çok daha güçlüdür. Toplumumuz artık kendini güvende hissetmeli. Bu saldırılara ve kirli planlara karşı en güçlü cevap Şengal'e geri dönmektir. Êzidîler topraklarına dönerek bu cevabı vermelidir” ifadelerini kullandı.

 

ÖZERK ŞENGAL KORKUTUYOR

 

PADÊ Eşbaşkanı Macîde Dexîl de, şunları belirtti: “Tüm iktidarlar Êzidîleri boyunduruğu altına alıp diz çöktürmek istedi. Bu toplum her zaman hedef alındı. Baş eğdirmek için ellerinden gelen her şeyi yaptılar ve hala yapıyorlar. Öncüleri hedef alarak Êzidîleri, Özerk Şengal talebinden vazgeçirmek istiyorlar. Bunun içinde ellerinde gelen her şeyi yapıyorlar. Ama biz Êzidîler umutluyuz. Katledilen öncülerimizin yerini dolduracak yüzlerce kişi var. Yıllardır tüm güçleriyle Êzidîlere saldırıyorlar ama bir sonuç alamıyorlar ve bitiremiyorlar. Bu saldırılara karşı mücadelemiz devam edecek.”