HABER MERKEZİ - Beyrut’ta Hizbullah’ın çağrısı üzerine protesto gösterisinin yapıldığı sokak savaş alanına döndü. Otomatik silah ve roketatarların kullanıldığı olaylarda en az 6 kişi yaşamını yitirdi, 30 kişi de yaralandı.
Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta Hizbullah’ın çağrısı üzerine düzenlenen bir protesto eylemi sırasında otomatik silahlarla ateş açıldı. Açılan ateş sonucu en az 6 kişi öldü, 30 kişi yaralandı. Protesto eylemi, 4 Ağustos 2020’de Liman’da meydana gelen patlamaya ilişkin soruşturmayı yürüten savcının “bağımsız” olmadığı tepkisiyle düzenlendi. Hizbullah, savcı konusunda baskı yapmak amacıyla bu eylem için çağrı yaparken, Hristiyanların çoğunluğunu oluşturduğu Lübnan Güçleri de karşı eylemde bulundu.
ROKETATAR KULLANILDI
Lübnan medyasına göre, Müslüman ve Hristiyan mahalleleri birbirinden ayıran yollara silahlı kişiler konuşlandı. Lübnan ordusu da tanklarla eylem bölgesinde tedbir alırken, sivillerden güvenli alanlara sığınmaları istendi. Askerler, milislere ateş açacakları uyarısında bulundu.
Eylem sırasında gerilim tırmanınca sokak ortasında silah sesleri gelmeye başladı. Birçok yönden otomatik silahlar ateşlendi. Roketatarların da kullanıldığı olaylar sırasında patlama sesleri duyuldu. Sanal medya ağlarında yer alan görüntülerde, daha çok pusudaki tetikçiler ve maskeli kişileri tarafından ateş açıldığı görülüyor.
6 ÖLÜ, 30 YARALI
Beyrut’un güneyindeki El Sahel hastanesi kaynaklarına göre, 6 kişi hayatını kaybetti, 30 kişi yaralandı. Bir kişi başından vurularak öldürülürken, biri göğsünden vuruldu. 24 yaşındaki bir kadın da evindeyken kurşun isabet etmesi sonucu hayatını kaybetti.
Ağır bir ekonomik ve siyasi krizin yaşandığı ülkede Başbakan Nakib Mikati, sükunete çağırdı ve yeni bir şiddet sarmalı konusunda uyardı.
4 Ağustos 2020’de, güvenlik tedbirlerinin alınmadığı büyük miktarda amonyum nitrat deposunda meydana gelen patlamada, en az 214 kişi hayatını kaybetmiş, 6500’ü aşkın kişi yaralanmış, birçok mahalle yerle bir olmuştu. Kriminal ihmalle suçlanan yetkililer uluslararası soruşturma yürütülmesini reddediyor. Aileler ve sivil toplum örgütleri de yetkilileri soruşturmayı sabote etmekle suçluyor.