DAİŞ'e esir düşen Êzidî bir ailenin hikayesi 2025-08-03 09:04:23 HABER MERKEZİ - Şengal'de DAİŞ'e esir düşen Xelef ailesinin 5 ferdinin akıbeti 11 yıldır bilinmiyor. Çocuk yaşta kaçırılan ve öldürülmemek için inançlarını saklamak zorunda kalan Berzan ve Faris Xelef kardeşler, 4 yıl süren esareti anlattı.  Irak'ın Musul eyaletine bağlı olan Şengal’de yaşayan Êzidîlere yönelik 3 Ağustos 2014 tarihinden gerçekleşen DAİŞ saldırısının üzerinden 11 yıl geçti. Tarihe 74'üncü Ferman olarak geçen saldırılarda binlerce kişi katledilirken, çoğunluğu kadın ve çocuk binlerce kişi de kaçırıldı.    Xelef ailesi, ferman döneminde DAİŞ'e esir düşen ailelerden sadece birisi. DAİŞ, Tilazer beldesine bağlı Qapûsî köyüne dönük saldırılarında Xelef ailesinden 7 kişiyi esir aldı: Anne Kinê Xelef, baba Îdo Xelef, kardeşler Rênas, Rena, Fîraz, Berzan ve Faris.    Kaçırılan kardeşlerden Berzan ve Faris Îdo Xelef, 4 yılı aşkın bir süre DAİŞ esaretinde kaldıktan sonra kurtarıldı. Berzan Îdo Xelef (21), kaçırıldığında henüz 11 yaşındaydı ve 2018 yılında Dêrazor'da bir köye dönük operasyonda kurtarıldı. Kaçırıldığında 7 yaşında olan Faris Îdo Xelef (18) ise, 2019 yılında Hol Kampı'nda esirken kurtarıldı. Ferman döneminde esir düşen anne Kinê Xelef ve baba Îdo Xelef ile 3 kardeşin akıbeti ise 11 yıldır bilinmiyor.    AİLEYİ BİRBİRİNDEN AYIRDILAR    DAİŞ esaretinden kurtarıldıktan sonra Şengal'e dönen kardeşler, yaşadıkları saldırıları ve zulmü halen unutmuş değil. Berzan Îdo Xelef, "DAİŞ saldırdığında Serêsiba’da saklandık. Ağaçların içinde bir ay boyunca gizlendik. Bizi yakaladıklarında Koço köyüne götürdüler. Orada kesilmiş kafalar, kollar, bacaklar vardı. Herkesi bir medreseye doldurdular. Genç kızları ayırıp götürdüler, anneleri arkasından feryat ediyordu. Bizi önce Musul’a, oradan Tilefer’e götürdüler. Babamı ve birçok erkeği, caminin önünde kamyonlara bindirip götürdüler ve bir daha geri dönmediler" dedi.    Berzan Îdo Xelef, DAİŞ'lilerin aile fertlerini birbirinden ayırdığını aktardı. Berzan Îdo Xelef, sonrasında yaşananları şöyle anlattı: "Beni, kardeşim Faris’i, Fîraz’ı ve kız kardeşim Rênas’ı annemden kopardılar. En küçük kardeşimiz Rena annemin yanında kaldı. Bizi medreseye götürdüler. Haci Bakir adında biri, 4 yaşındaki kardeşim Fîraz’ı ‘Ben bunu büyüteceğim’ diyerek esir aldı. Ben ve Faris Musul’a gönderildik. Bize zorla Kur’an öğrettiler, Arapça konuşturdular. Namaz kılmayanlara kafir deyip işkence yapıyorlardı."   İNANCINI DEĞİŞTİRMEYİNCE ELİ KESİLDİ    1 yıl boyunca Musul’da kaldıklarını ve daha sonra Rakka’ya götürüldüklerini söyleyen Berzan Îdo Xelef, "Rakka’da bizi bir eve kapattılar. Kur’an’ı ezberleyemeyenleri dövüyorlardı. Ayaklarımızdan asıyorlardı. Ardından bizi bir çöle götürdüler, çadırda silah eğitimi verdiler. Beni Cefra köyüne gönderdiler. Oradaki çatışmada yaralandım. Helikopterin saldırısında bacağım parçalandı. Tedavi ettiler. Sonra bizden Müslüman olmamızı istediler, ben kabul etmedim. Kabul etmediğim için işkenceye maruz kaldım, iğneyle beni uyuttular. Uyandığımda sağ elimin kesildiğini gördüm. Elim yoktu, canım acıyordu."    'BİR DAHA ÇOCUK OLAMADIM'   Berzan Îdo Xelef, şöyle devam etti: "Sol bacağımdaki yara halen kapanmadı. Elim yok. Elim olmadan yaşamaya çalışıyorum. Gerilla köye saldırıp DAİŞ’i püskürttüğünde kurtuldum. O anı asla unutamıyorum. Sanki yeniden doğdum, onları görünce çok mutlu oldum. Onlar bizim kurtarıcılarımızdı. Heseke’ye götürüldüm, orada 2 ay kaldım. Sonra gerilla arkadaşlar beni amcama teslim etti. 4 yıl DAİŞ’in elindeydim. Annemden, babamdan ve kardeşlerimden o günden bu yana haber alamıyorum. Hala o günleri hatırlarım. Anneme, babama ve kardeşlerime olan özlemim tarifsiz. Ben bir daha hiç çocuk olamadım."    'KORKUDAN ÊZIDÎ OLDUĞUMU SÖYLEMEDİM'    Faris Îdo Xelef ise, Musal'dan sonra Suriye'ye götürüldüğünü aktardı. Faris Îdo Xelef, "Musul'da beni ve 50 kişiyi bir eve kapattılar. 2 yıl boyunca orada kaldım. Kur’an, dua ve savaş eğitimi veriliyordu. Ardından Suriye’ye götürüldüm. Bahoz’da SDG ile savaşıyorlardı. Sürekli SDG’ye ulaşmak istiyordum ama kaçamıyordum. Her kaçma girişimim işkenceyle sonuçlandı" dedi.   Bir kaçış girişiminde Tilaferli bir ailenin yanına sığındığını aktaran Faris Îdo Xelef, ailenin kendisini Hol Kampı’na gönderdiğini söyledi. Faris Îdo Xelef, burada yaşadıklarını şöyle anlattı: "O ailenin oğlu bana kötü davranıyordu. Êzidî olduğumu saklıyordum çünkü ‘söylerseniz sizi öldürürler’ diyorlardı. SDG bizi kurtardığında bile korkudan kimliğimi açıklamadım. Hesekê’deki Êzidî evine götürüldük. 2 ay orada kaldım. Sonunda Şengal’e dönebildim.”   DAİŞ esareti sırasında en çok gördüğü cansız bedenler ve uygulanan işkencelerden etkilendiğini söyleyen Faris Îdo Xelef, şunları söyledi: "Çocuktuk. Her yerde asılmış cesetler, kesilmiş kollar ve bacaklar vardı. Bir arkadaşımın bacağına çivi çakıldı. O anları unutamıyorum. 5 yıl boyunca kendi anadilimi konuşamadım, sadece Arapça biliyordum. Döndükten sonra tekrar Kürtçeyi öğrendim."   MA / Zeynep Durgut