Soçi öncesi ön hazırlık: Kırım salvosu

img

HABER MERKEZİ - Soçi'de Rusya Devlet Başkanı Putin ile bir araya gelecek olan AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin İdlib'teki askeri varlığını sürdürmek için "Kırım" kartını oynuyor. 

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 29 Eylül’de Soçi’de bir araya gelecek. Türkiye'nin İdlib’teki askeri varlığı, toplantının en önemli gündem maddelerinden biri olacak. İdlib’te kalmak isteyen Ankara yönetimi, Soçi görüşmeleri öncesi “Kırım kartını” oynuyor.
 
HEM NALINA HEM MIHINA 
 
Batı ile Rusya arasında yalpalanmaya devam eden Erdoğan, “Hem nalına hem mıhına vurma” taktiğini sürdürüyor. New York’ta gerçekleşen Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu 76'ncı Oturumu'nda Kırım’ı gündemine alan Erdoğan, bir kez daha Kırım’ın Rusya kontrolüne geçişini “işgal” olarak tanımladı ve asla tanımayacaklarını belirtti. Erdoğan'ın Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile “arz-ı endam etmesi”, Rusya’da büyük bir reaksiyon uyandırdı. 
 
HER ŞEY İDLİB İÇİN
 
Putin ve Erdoğan, 29 Eylül’de Soçi’de bir kez daha bir araya gelecek. Görüşmede S-400’ün ikinci partisi ve İdlib meselesinin yoğun olarak tartışılacağı düşünülüyor. Bu görüşme öncesi "Erdoğan neden Kırım sakızını çiğnedi?" ve Erdoğan'ın Moskova’ya verdiği mesaj tartışılıyor. Ria Novosti Ajansı'nın Türkiye uzmanlarından Yaşar Niyazbayev, Erdoğan’ın aslında Soçi’ye bir hazırlık yaptığı analiz etti. Zira Rus yönetimi, Türkiye’nin İdlib’ten askerini geri çekmesi talebini sürdürüyor. Hatta Kremlin, Esad ile günler önce yapılan görüşmede Suriye’de yabancı ülke askerinin olmasından rahatsızlık duyduğunu dile getirdi. 
 
Soçi’de İdlib konusunda taviz koparmak isteyen Erdoğan, Kırım salvolarıyla Moskova’ya bir bakıma gözdağı verdi. Niyazbayev’e göre, salvoların arka plânında Batı’ya yeniden göz kırpma amaçlanıyor. Niyazbayev, Kırım’ın Ukrayna’ya dönmesinin, aynı zamanda NATO’nun ve ABD’nin Karadeniz’de dizginleri eline alması anlamına geldiğini yazdı. Yaşar Niyazbayev, Kırım çıkışının bir başka amacının da Türkiye’deki Tatarlar olduğuna işaret etti. Erdoğan'ın, muhtemel seçim öncesi Tatar kökenli seçmenlerin “ruhunu okşamak” istediği kaydedildi.
 
'HELVA DEMEKLE AĞIZ ŞİRİN OLMUYOR'
 
Rusya’da çok hassas bir karaktere sahip olan Kırım meselesinin tartışmaya açılması, adeta "arı kovanına çomak sokmak" olarak değerlendiriliyor. Erdoğan’ın ilgili konuşması, Rusya halkında rahatsızlık uyandırdı, her cenahtan farklı tonda tepkiler yükseldi. gazeta.ru'da yer alan habere göre, Rusya Federasyon Konseyi Uluslararası Komite üyesi Sergey Tsekov, Erdoğan’a bir atasözü üzerinden şöyle cevap verdi: “Helva helva demekle ağız şirin olmaz.” Senatör Tsekov, Erdoğan'ın açıklamalarına cevaben, Kırım’ın sonsuza dek Rusya’da kalacağı açıklamasında bulundu. Yine Kırım Tatarları Bölgesel Ulusal-Kültürel Özerklik Başkanı Eyvaz Umerov, Ankara’nın Kırım meselesini speküle ettiğini ifade etti. Umerov'a göre, Türkiye, Kırım’a bir delegasyon göndererek, Tatarların Rusya’nın hâkimiyetine geçtikten sonra nasıl yaşadıklarını incelemesi önerisinde bulundu. 
 
Uluslararası Siyasi ve Ekonomik Stratejiler Enstitüsü Müdürü Yelena Panina da Kırım’ın 2014 yılına kadar Türkiye’nin bir “beyliği” olduğunu ileri sürdü. Panina’ya göre, Türkiye Kuzey Kafkasya ve Karadeniz’de güçlenmek için Kırım’ı bir “üs” gibi kullanmak istiyor. 
 
PATRİOTİZM HAVASI GELİŞİYOR
 
Rusya halkının "sinir uçlarına" dokunan Erdoğan’ın açıklamaları, Rusya’da patriotist bir duygu geliştirdi. Ria Novosti Ajansı'nın analizine ilişkin yapılan yorumlar, söz konusu durumu yansıtıyor.  
 
Ria Novosti'de yer alan kimi yorumlar şöyle: 
 
"* Eugen Weigel: Erdoğan’ı niye bu kadar ilgilendiriyor ki Kırım’ın kime ait olduğu? Bilinen bir şey var, o da Kırım’ın Türkiye’ye ait olmadığı.
 
* İzya Liberman: Erdoğan bizim en iyi dostumuz! Uçağımız düşürülüyor, biz Türk akımı yapıyoruz. Büyükelçimiz öldürülüyor, biz S-400 satıyoruz. Karabağ’da helikopterimiz düşürülüyor, biz nükleer enerji santrali yapıyoruz.
 
* Gennadiy Peltser:… Daha çürük domates almaya devam edecek miyiz?
 
* Dmitriy Nedoseko:Erdoğan’a söyleyin ki Rusya, İstanbul’u bir Türkiye toprağı olarak görmüyor.
 
* Dmitri Andryuşko: Türkiye’ye bir sezonda iki milyon Rus fazla mı? Bence çok fazla. Erdoğan Efendi! Sen bağırmaya devam et.”
 
MA / İsmet Konak