KEFEK işlevsiz bırakıldı: İktidarın değişimi şart

img

ANKARA - KEFEK üyesi Dilan Dirayet Taşdemir, son yıllarda aldığı kararların arkasında durmayan KEFEK’in şekli bir komisyona dönüştüğünü belirtirken, Gamze Taşcıer, kadınların örgütlülüğünün politikaların daha gerilere gitmesi önünde engel olduğunu söyledi. 

Kadınlar, dayanışma, mücadele, emek ve kazanımlarıyla meydanlara akacakları 8 Mart’a hazırlanırken, geçen bir yıl içinde yakından takip ettikleri alanlardan biri de Meclis oldu. Yıl boyu Meclis’i mercek altında tutan kadınlar, Kadın Erkek Fırsat Eşitliği (KEFEK) ve ona bağlı kurulan alt komisyonlarda yaşananları ve işlevsizliklerini gündeme getirdi.  
 
KOMİSYON BAŞKANI DEĞİŞTİ
 
Kadın hareketinin “Kadın Erkek Eşitliği Komisyonu” ismiyle kurulmasını önerdiği ancak AKP’nin engeliyle 2009 yılında “Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu” olarak kurulan komisyonun sahip çıkması gereken en önemli kazanım İstanbul Sözleşmesi’ydi. 2018’in sonunda KEFEK bünyesinde “İstanbul Sözleşmesi’nin Etkin Uygulanması ve İzlenmesi Konulu Alt Komisyonu” kuruldu. Ancak son toplantısını 12 Şubat 2020’de gerçekleştiren alt komisyonun raporu açıklanmadı, sözleşmeden çekilme kararı üzerine de yayınlanmayacağı duyuruldu. İstanbul Sözleşmesi’yle ilgili tartışmaları, "9 yıl sonra niye günah keçisi haline geldi?” diyerek eleştiren KEFEK Başkanı Canan Kalsın görevden alınarak, yerine AKP Edirne Milletvekili Fatma Aksal getirildi.
 
13 YILDA 13 TOPLANDI
 
İşlevsizliğiyle gündemdeki yerini koruyan KEFEK, 13 yıllık görev süresi boyunda sadece 13 kez toplandı. Toplantıların çoğu alt komisyonların kurulması ve üyelerin seçimiyle geçen KEFEK, gelinen aşamada iktidarın kadına yönelik politikalarını onaylayan, normalleştiren bir komisyona dönüştü. KEFEK’i iktidarın etkisinden kurtarmak için mercek altında tutan kadınların yanı sıra komisyon üyesi muhalefet partili kadın milletvekilleri de aynı amaçla mücadelelerini sürdürüyor.
 
Komisyonun nasıl işlevli hale getirileceğini KEFEK üyeleri Halkların Demokratik (HDP) Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Gamze Taşcıer ile konuştuk. 
 
ŞEKLİ BİR KOMİSYON 
 
Adı her ne kadar istedikleri gibi olmasa da itirazlarıyla beraber KEFEK’i de önemsediklerini söyleyen Taşdemir, 2009’dan bu yana komisyonda kadınların sesini, yaşadığı sıkıntıları duyurmak, çözüm bulmak ve Meclis’teki genel siyasetin kadın farkındalığıyla güçlendirilmesi için mücadele ettiklerini belirtti. Komisyonun ismine denk bir çalışma yürütmediğine vurgu yapan Taşdemir, komisyona önceki dönemlerde kısmen kadın örgütlerinin dahiliyetinin olduğunu kaydetti. Taşdemir, “Yine kimi çalışmalar üretebiliyordu. Kadınlara açık, duyarlı, sorunları gündemine alan bir komisyon varken, son 5-6 yıldır artık tamamıyla şekli bir komisyona dönüştü. Aldığı kararların arkasında bile durmayan, kadın hareketinin taleplerine kulağını kapatan, gündemine almayan bir komisyon halinde” diye belirtti.  
 
Komisyonun aktif çalışmadığına da değinen Taşdemir, “Kadınların gündemi doğrultusunda toplanan, politika yürüten bir komisyon olmadı. Daha çok kadınların sesini, sözünü, kazanımlarını sekteye uğratan politik anlayışın temsiliyetini yapan biri duruma geldi” dedi. 
 
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ KOMİSYONU 
 
Kurulan alt komisyonları hatırlatan Taşdemir, bu komisyonların iş yapıyormuş gibi göründüğünü söyledi. Taşdemir, “İstanbul Sözleşmesi’nin etkin uygulanması için bir alt komisyon kurulmasını önerdik. Muhalefet partileri de buna destek verdi. Kadın hareketinin yürüttüğü kampanyalar vardı. Bu durum karşısında alt komisyon kuruldu. Bir buçuk yıl boyunca önemli bir emek sarf edildi. Birçok üniversiteyle, kadın örgütleriyle, ilgili kurumlarla görüşmeler yapıldı. İstanbul Sözleşmesi’nin daha fazla nasıl etkin uygulanabilir üzerinden bir çalışma açığa çıktı. Bu çalışmaların ardından tam bir rapor paylaşılacakken, bir gece aniden sözleşmeden çekildiği için rapor üyelerle de paylaşılmadı. Bırakın sözleşmenin kaldırılmasına ilişkin bir söz söylemeye, komisyon neredeyse ‘sözleşme iyi ki kaldırıldı’ diyecek, noktaya geldi” sözleriyle eleştirdi. 
 
Komisyonun, yasamayı takip ve kontrol eden bir mantıkta kurulduğunu belirten Taşdemir, “KEFEK Meclis’ten geçen yasalar ve kararlar için bir denetim mekanizmasıydı. Meclis’e perspektif verebilir, üniversitelerle ortak çalışmalar yürütebilir, kadın örgütleriyle bir ortaklaşma sağlayabilirdi. Ama kurulduğu günden beri böyle bir politikayla yaklaşmadı. Son dönemlerde de tamamen AKP’nin kadın karşıtı politikalarını onaylama ve rıza geliştirme komisyonuna dönüştü” diye vurguladı. 
 
VALİLİK ZİYARETLERİYLE SINIRLI KALDI
 
Komisyonun il ziyaretleri de düzenlediğini söyleyen Taşdemir, bu ziyaretlere parti olarak katılmadıklarını aktardı. Taşdemir, “Yerele gittiğinde sadece kaymakamlık ve valilikle sınırlı kalındı. Bu kurumların dışında kadın kurumlarının da ziyaret edilmesi gerekiyor. Ama kadın örgütleri, dernekleri muhatap alınmıyor. Temsilen çağrıldığında bile ayrımcılık yapılıyor. Yurt dışı ziyaretleri çok sık yapılmıyor. En son Kazakistan gezisi gerçekleştirildi. KEFEK’teki işleyiş de çok demokratik değil, nereye hangi gündemle gidileceğine dair KEFEK’in tüm üyeleri tartışmıyor, genelde AKP üyelerinin belirlediği bazen gidiş gününü bile son anda söylediği, katılımcı sayılarını kendilerine göre ayarladıkları bir planlama söz konusu” ifadelerini kullandı. 
 
KOMİSYON AKP’DEN KURTARILMALI  
 
Komisyonun anlamsızlaştırılmasına rağmen önemli olduğunun altını çizen Taşdemir, iktidarın komisyonun içeriğini boşaltmaya çalıştığını dile getirdi. Komisyonun daha çok nasıl geliştirilebileceği üzerinde durulması gerektiğini vurgulayan Taşdemir, şöyle dedi: “Bir iktidar değişikliğinde komisyon daha etkili işletilebilecek. AKP, komisyonu bugün kendi politikaları için kullanabilir, ama parlamento onlara tapulanmamış. Kadın ve muhalefet partilerin etkin katılımıyla işletilebilecek bir komisyon. Sorun komisyonu işleten mantıkta, bunun değişmesi için komisyonu onlardan kurtarmak lazım.” 
 
KEFEK SESSİZLİĞİ SEÇTİ 
 
KEFEK üyesi CHP Milletvekili Gamze Taşcıer de, komisyonun varlığının çok önemli olduğuna dikkati çekti. Kurulduğu süreçte önemli işlere imza atıldığını aktaran Taşcıer, “Çok değerli isimler Meclis çatısı altında seslerini duyurma imkanı buldu. Ama gelinen süreçte, İstanbul Sözleşmesi’nden hukuksuzca çekilme kararı alınmasına, Meclis iradesinin Cumhurbaşkanı eliyle gasp edilmesine, kadınların kazanılmış haklarında geriye gidişe ve Türkiye’ye uluslararası bir utanç yaşatılmasına sessiz kaldığı gün, komisyon yaptığı tüm olumlu şeyleri de kendi eliyle silmiş oldu. Dolayısıyla KEFEK’in daha önce neler yaptığını konuşmayı çok doğru bulmuyorum artık” dedi.
 
AKP TOPLANTILARI ENGELLİYOR
 
KEFEK’in İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına karşı sustuğunu hatırlatan Taşcıer, bu durumun KEFEK’in tarihine kara bir leke olarak geçtiğini söyledi. Taşcıer, “Komisyonu bu zihniyet yönettiği sürece de başka bir hususun önemi yoktur. İktidar değişimi gerçekleştiğinde KEFEK de olması gerektiği şekilde çalışmaya başlayacaktır. KEFEK’in toplanmasının önündeki engel AKP’dir. Bu komisyonu çalıştırmamak üzere sanki ant içmişler gibi bir izlenim var. Türkiye’de kadınlar her gün şiddete uğruyor ve öldürülüyorken, kadınların kazanılmış haklarında aralıksız bir geriye gidiş varken, bu komisyonun sürekli toplanması gerekirdi ancak maalesef yılda bir iki kez göstermelik olarak toplanan bir komisyon haline getirildi. Bunu AKP’nin kadınların yüzüne bakacak, onlara bir şey söyleyebilecek yüzü olmamasına yoruyorum. Taleplerimiz de bu yüzden karşılanmıyor” diye belirtti. 
 
Komisyon bünyesinde kurulan İstanbul Sözleşmesi’ne dair alt komisyonun bir yılı aşkın çalıştığını hatırlatan Taşcıer, devamında şunları söyledi: “Nihayetinde de sözleşmeden çekildikleri için raporun açıklanmayacağı, komisyonun kadük olduğu söylendi. Komisyonda emek veren arkadaşların tüm çalışmaları da çöpe atılmış oldu. Bir gün önce İstanbul Sözleşmesi’ni savunan iktidar temsilcileri, karar sonrası bir günde sözleşmeden çekilmenin ne denli doğru olduğunu anlatmaya başladı. Şu çok net ki, İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkmak bu komisyonun hayati bir göreviydi, AKP buna müsaade etmedi. Dolayısıyla ‘komisyon şuan yaralıdır’ desek yanlış olmaz. Aynı durum şuanda 6284 sayılı kanunda da var. Sözleşmeden çekilmeyi savunan iktidar temsilcileri, ‘bize 6284 yeter’ cümlelerini kuruyor ancak kanunun ilk maddesi İstanbul Sözleşmesi’ne atıfla başlıyor. Yani kanunun temeli ortadan kaldırıldı, 6284 şuan temelsiz bir bina halinde. Maalesef KEFEK de bu durumda.”
 
HAYALET BİR KOMİSYON 
 
İktidarın kadınlara yönelik politikasına da değinen Taşcıer, kadınların İstanbul Sözleşmesi’nden çıkan bir partiden hiçbir beklentisinin kalmadığını söyledi. KEFEK’in şuanda hayalet bir komisyon gibi olduğunu söyleyen Taşcıer, sadece alt komisyonlarda toplantılar yapıldığını söyledi. Kendisinin de içinde bulunduğu Kadın İstihdamının Arttırılması, Kadın Girişimciliğinin, Kooperatifçiliğinin Güçlendirilmesi ve Desteklenmesi’yle İlgili Alt Komisyon’da, çeşitli kamu kurumu, kadın girişimciler ve kooperatifleri dinlediklerini aktaran Taşcıer, “Bu ay içerisinde farklı illerde kadınların aktif olduğu kooperatiflere giderek, gözlemlerde bulunacağız. Bunun dışında AKP ana komisyonda toplantı düzenletmiyor. Komisyonun varlığı o kadar unutuldu ki kapatılması dahi akla gelmiyor herhalde. Bu komisyonun dirilmesi için iktidarın da değişmesi gerekiyor” dedi. 
 
KADINLARIN ÖRGÜTLÜLÜĞÜ FRENLİYOR 
 
Kadınların örgütlülüğünün politikaların çok daha gerilere gitmesi önünde engel olduğunu kaydeden Taşcıer, son olarak şunları söyledi: “Kadın hareketini Türkiye’nin en aktif, örgütlü ve güçlü sivil toplum hareketi olarak görüyorum. Dolayısıyla gerek sokakta gerek işyerlerinde ve gerekse Meclis’te bu örgütlülüğün, omuz omuza mücadelenin varlığı hayati bir önem taşıyor. Kadınlar olarak hayatın istisnasız her alanında var olmak ve sesimizi yükseltmek zorundayız. Çünkü bir gedik verirsek, o noktadan saldıracak ve kazanılmış haklarımızı elimizden almaya çalışacak bir iktidarla karşı karşıyayız. Bu nedenle kadınlar olarak kesin bir dayanışmayla bir arada olmak mecburiyetindeyiz.” 
 
 MA / Zemo Ağgöz