Zulme karşı bedenini Newrozlaştırdı

img

İSTANBUL - Elefteria Fortulaki, “Bu yıl Newroz’u kutluyorum ama biraz geç” diyerek Newrozlaşan kadınlar arasındaki yerini alırken, Şiwan Otlas, eşi Fortulaki’nin zulme karşı böyle bir eylem gerçekleştirdiğini söyledi. 

“Kürt halkı halkların kardeşliği için mücadele ediyor. Kütler anadili ve eğitim hakkını istiyor. İnsan gibi yaşamak istiyorlar. Bu nedenle anneciğim Kürdistan’ı dört parçaya bölen güçler, Kürtleri öldürüyorlar. Tüm Kürdistan ve Ortadoğu şehitlerine selam. Bu yıl Newroz’u kutluyorum ama biraz geç” diyerek arkasında mektup bırakan Yunanistanlı Elefteria Fortulaki (23), PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride ve Kürtlerin maruz kaldığı zulme karşı Newroz ateşini bedenine tutuşturdu. 24 Mart 2006 tarihinde Yunanistan'ın başkenti Atina’daki Aios Agios Milanos Kilisesi’nin bahçesinde bedenini ateşe veren Fortulaki, yaralı olarak Kat Hastanesi’ne kaldırıldı. Hastanenin yoğun bakım servisinde tedaviye alınan Fortulaki, 27 Mart 2006 tarihinde yaşamını yitirdi. 
 
Yunanca’da “özgürlük” anlamına gelen Elefteria, eylemi gerçekleştirdiğinde evli ve iki çocuğu vardı. En büyük çocuğu olan oğlu Ernesto 23 aylık, kızı Clara ise henüz 13 aylıktı. Kürtlerin mücadelesinden etkilenen Fortulaki, Yunanistan’ın PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik gerçekleştirilen uluslararası komplodaki rolüne çok tepki gösterdi. Eylemini de Newroz haftasında bu duruma tepki olarak ortaya koydu. 
 
Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuşan Fortulaki’nin Yunanistan’da yaşayan eşi Şiwan Otsal, Newroz ateşiyle bedenini ateşe verenlerin önünde saygıyla eğildiğini belirtti.
 
ÖCALAN FELSEFESİ MİLYONLARI AŞTI
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Newroz’unu kutlayan Otlas, Öcalan’ın 40 yıl önce başlattığı ideoloji ve özgürlük mücadelesinin, bugün tüm dünyaya yayılarak milyonları etkilediğini vurguladı. Otlas, Kürt halkının bu yıl ki Newroz’u daha büyük bir direniş ve coşkuyla kutlayarak barışı haykırması gerektiğini kaydetti. 
 
ZULME KARŞI
 
Otlas, Elefteria’nın 24 Mart 2006 tarihinde Newroz ateşiyle ölümsüzler kervanına katıldığını belirterek, “Elefteria, Kürt halkı, Öcalan ve özgürlük mücadelesi yürütenlere müthiş ilgi duyuyordu. Yaşanan her gelişmeye dikkat ediyordu. Bununla ilgili daha fazla araştırmak, görmek ve yaşamak istiyordu. Ama yakın arkadaşlarının yaşamını yitirmesi ve Öcalan’ın da esir alınması onda derin bir öfke yarattı ve zulme karşı böyle bir eylem gerçekleştirdi. Yani Elefterya’ın iki çocuğunu bırakıp bu eylemi gerçekleştirmesi, yapılan komploya karşı öfkesini gösteriyor” diye konuştu.
 
KÜRTÇE ÖĞRENDİ
 
Kürtlerin Öcalan’a olan bağlılığının hala çok büyük olduğunu dile getiren Otlas,“Bu savaşlar devam ettiği sürece bu tür olayların da yaşanacağını söylemek mümkün. Bugün Öcalan, Kürt halkını yoktan var eden biridir, tabi ki Kürt halkı bunun farkında ve mücadeleyi yükseltecek. Elefteria’da böyle yaptı. Biz onunla yeni tanıştığımız aman bir arayış içerisindeydi. Devletin Kürt halkına uyguladığı zulmü televizyondan ve dergilerden okuyordu. Sürekli yoğunlaşıyordu. Elefteria Kürt halkını ve Kürt diline çok değer veriyordu. Bu yüzden Kürtçeyi öğrenmek ve çocuklarına da öğretmek istiyordu. Altı ayda Kürtçeyi öğrendi” dedi.
 
ROHAT’IN YAKTIĞI YERDE
 
Fortulaki’nin Atina’daki Aios Agios Milanos Kilisesi’nin bahçesinde eylemini gerçekleştirmesinin dini inancıyla alakalı olmadığını hatırlatan Otlas, sözlerine şöyle devam etti: “Rohat arkadaş birkaç yıl önce aynı yerde ve  o da aynı şekilde bedenini ateşe vermişti. O da gidip orada eylemini düzenlemek istedi. Önceki yıllarda Newroz öncesi bedenini ateşe veren Zekiye Alkan, Sema Yüce arkadaşların böylesi bir eylemi gerçekleştirmesi de Elefteria için etkileyici olmuştu. Özgürlük mücadelesinde yer alan herkese sonsuz bir saygısı vardı, etkilenmemesi mümkün değildi.”
 
EYLEMİ DÜNYA DUYDU
 
Fortulaki’nin Öcalan için bedenini ateşe vermesinin Yunan medyası tarafından uzun süre gizlendiğini anımsatan Otlas, eylemeden yaklaşık 15 gün sonra olayın Yunan medyasına yansıdığını aktardı. Otlas, şöyle konuştu: “Bunun iki nedeni var. Öcalan’a yönelik gerçekleştirilen komplonun işbirlikçilerinden bir de Yunan devletiydi. Bu yüzden işbirliği içinde bulunan Türkiye ile arasını bozmak istemiyordu. Diğer bir neden ise Yunan asıllı birinin Öcalan için bedenini ateşe vermesinin duyulmasını istemiyordu. Dolayısıyla Öcalan’ın insanları üzerindeki etkisini ve rolünün bilinmesini istemiyorlardı. Yani gündem olmasını istemediler ama Kürt medyası sayesinde Elefteria’ın eylemini tüm dünyaya duydu.”  
 
'ÇOCUKLARIM KÜRTÇE BİLİYOR'
 
Fortulaki’nin eylemi gerçekleştirdiği sene oğlu Ernesto’un 23, kızı Clara’nın ise henüz 13 aylık olduğunu ifade eden Otlas,“Şimdi oğlum 18, kızım ise 17 yaşında. Annelerinin mücadelede yaşamını yitiren biri olarak daima saygı duyuyorlar. Herhangi bir öfkeleri asla olmadı, tam tersine annelerini vasiyet ettiği gibi ilk önce Kürtçe öğrendiler. Küçükken evimizde ne Yunan TV kanalı ne de başka bir dilde yayın yapan iletişim aracı yoktur. Çocuklar sadece Kürtçe konuşuyorlardı. Zamanla okula gittiler ve kitle iletişim araçlarıyla birlikte Yunanca da konuşmaya başladılar ama Kürtçeyi de iyi biliyorlar” diye konuştu. 
 
NEWROZ MESAJI
 
“Newroz Kürt halkı için bir direniştir” diyen Otlas, Kürt halkını ve insanları birbirine bağlayan güçlü bir enerjisi olduğuna dikkat çekti. Otlas,“Türkiye’de Kürtlere karşı uygulanan baskı ve sindirme politikalarına karşı Newroz’da kenetlenmesini istiyorum. Tüm Mezopotamya halkından isteğimiz bu yılki Newroz’u en coşkulu bir şekilde kutlamasıdır. Ayrıca bu yıl Kürt halkı için de bir çözüm ve özgürlük ateşinin yakılmasını bekliyorum. Bunun için biz Kürtlerin, direnmekten başka hiçbir çaresi yoktur. Kürt halkını yıllardır sanki bir kafese koyup susturmak istiyorlar. Onları öldürmekle, cezaevine atmakla, korkuyla, bastırmaya çalışıyorlar. Ama onlarda biliyor; baskıyla, öldürmekle hiçbir çözüm sağlamış değiller. Umarım bu sene Newroz çözüm getirir ve çözüm biz halklarız, her yerde direnmeliyiz” ifadelerine kullandı.
 
ELEFTERİA’NIN MEKTUBU
 
Elefteria’nın eylem öncesi yazdığı mektup ise şöyle:“Değerli çocuklarım, güzel kızım ve oğlum, arkadaşım Şiwan, anne ve babacığım, dostlarım, bu eylem yerini seçmemin nedeni; heval Rohat da bundan birkaç yıl önce bedenini burada ateşe vermişti. Annem bana Yunanistan’ı sevmediğimi, bu yüzden Kürtçe konuştuğumu söylüyor. Anneciğim ben Yunanistan'ı seviyorum, burası benim memleketim. Kürdistan’ı da kendi yurdum gibi seviyorum. Ben Yunan dilini çok seviyorum ama ben Kürtçeyi de anadilim gibi seviyorum. Anne, anneciğim, halkların kardeşliği çok güzel bir şeydir. Kürt halkı halkların kardeşliği için mücadele ediyorlar. Kürtler anadilleri ve eğitim hakkını istiyor. İnsan gibi yaşamak istiyorlar. Bu nedenle anneciğim Kürdistan’ı dört parçaya bölen güçler, Kürtleri öldürüyorlar. Üniversite’de Yunan dili ve eğitimi var. Bizim devletimiz de var. Ama Kürtlerin yok. Çocuklarımız iki dili öğrenmeli, anneleri Yunan, babaları Kürt’tür. Yüzde elli Yunan, yüzde elli Kürt’tür. Biliyorum bu eylemim iyi bir eylem tarzı değil. Tüm Kürdistan ve Ortadoğu şehitlerine selam. Bu yıl Newroz’u kutluyorum ama biraz geç, Zekiye Alkan gibi, Sema Yüce gibi, Ronahi, Berivan ve Rahşan Demirel gibi ve diğer yüce eylemlerde bulunanlar gibi. Kararlılıkları Kürt halkı ve Kürdistan’ı yüceltti. Kürtlerin tarihini büyüttü. Şehit aileleri ve Barış annelerinin ellerinden öpüyorum.”
 
MA / Esra Solin Dal