İDLİB - Başlangıçta selefi gruplara askeri ve siyasi destekle Suriye iç savaşının parçası olan Türkiye, Cerablus, Ezaz, Bab, Efrîn’le dahil olduğu savaşı HTŞ eliyle İdlib'te sürdürüyor. Ankara, Kürt karşıtı politikasını İdlib’i pazarlık konusu yaparak sürdürüyor.
Suriye iç savaşının yaşandığı son kent olan İdlib’teki El Kaide uzantılı Heyet Tahrir El-Şam'a (HTŞ/ El Nusra Cephesi) Rusya destekli rejim güçlerinin başlattığı saldırılar devam ediyor. Kuzey Hama, Lazkiye’nin kuzeydoğu kırsalı ve İdlib’in güneyini kontrolünü elinde bulunduran Türkiye destekli HTŞ ile rejim güçleri arasındaki çatışmalar farklı bölgelere sıçradı. Rusya havadan bölgeyi yoğun bir şekilde bombalarken, geçen sene "Operasyon" ihtimaline karşı Türkiye'nin çıkarları etrafında toplanan NATO güçleri, bu yıl da harekete geçti. 2018’de Rusya’nın operasyon girişimini “Bölgede kimyasal silah kullanılırsa karşılık veririz” açıklamasıyla engelleyen NATO güçleri, bu yıl da aynı açıklamayı yaptı. Öte taraftan Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) hem HTŞ’yle hem de Suriye rejimiyle görüşüyor.
HMEYMİM’İN GÜVENLİĞİ
İdlib’in güneyinde hem havadan hem de karadan HTŞ’yi hedef alan Suriye rejimi kimi bölge ve köylerin kontrolünü ele geçirdi. Sınırlı bir operasyon olarak değerlendirilen İdlib’teki çatışmalarda kimi yerlerde HTŞ de Suriye rejimine ağır darbeler vuruyor. Suriye rejimi Rusya’nın talebiyle özellikle Hmeymim Hava üssü yakınlarında bulunan köy ve bölgelere yöneliyor. Rusya’nın önceliği, hava üssünün güvenliği olarak duruyor. Daha önce bu bölge Rusya ve Türkiye arasında varılan Soçi Anlaşması kapsamında silahsızlandırılması beklenen bölgelerdendi. Ancak Türkiye anlaşmanın gereklerini bu güne kadar yerine getirebilmiş değil. Rusya kimi yerlerde bunu da gerekçe göstererek, saldırıların dozunu arttırıyor.
EFRÎN’NDEN İDLİB’E GÜÇ AKTARILIYOR
Suriye rejimi ve Rusya’nın büyük baskıları karşısında Türkiye’nin desteğiyle Efrîn’e giren gruplar da HTŞ’nin yardımına gitti. “Ulusal Kurtuluş Cephesi” adı altında toplatılan irili ufaklı birçok grup Efrîn’den İdilb’e kaydırılarak, rejime karşı savaştırılıyor. Efrîn’den İdlib’e aktarılan grupların sayısının giderek arttığı kaydediliyor. Yine Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) de kentin güneyinde bulundurduğu 12 askeri gözlem noktasına sevkiyat adı altında gönderdiği silahları HTŞ’ye ulaştırdığı ileri sürülüyor. Hatay üzerinden Suriye’ye gönderilen silahların hepsinin selefi ve radikal gruplara verildiği söyleniyor.
RUSYA -İRAN GERGİNLİĞİ
8 yıllık iç savaş içinde yıpranan Suriye ordusunun HTŞ’ye karşı başarılı bir tablo ortaya çıkaramayacağı aktarılıyor. Bu yüzden büyük kayıplar da veren rejime bağlı güçler, kimi yerlerde geriye çekiliyor. HTŞ’den alınan köylere İran’a bağlı güçlerin Rusya tarafından girişinin engellediği kaydediliyor. Bu durumun Rusya- İran arasındaki gerginliği daha da artırdığı dillendiriliyor. Bu gelişmelerden kaynaklı İran’ın bölgeye göndermek için hazırladığı bir birim askeri gücünü Halep etrafına çektiği dillendiriliyor.
HTŞ TOW FÜZELERİNİ KULLANMAYA BAŞLADI
Diğer taraftan Cerablus’tan İdlib’e kadar Rusya ve İran’a karşı kazanımlar elde etmek isteyen NATO ile Türkiye’nin bu konudaki politikalarının örtüştüğü de hakim olan diğer bir görüş. ABD ve Avrupalı güçler, Türkiye’yi bu alanda Rusya’ya karşı koruyor. Bu kapsamda hem siyasi, hem diplomatik, hem de askeri alanda girişimler söz konusu. Suriye rejimine karşı zorlanan HTŞ, NATO envanterinde bulunan TOW füzelerini kullanmaya başladı. Bunun da Türkiye’nin yaptığı askeri sevkiyatlarla birlikte HTŞ ve diğer gruplara verildiği aktarılıyor.
2018’İN SENARYOSU TEKRARALANIYOR
NATO’nun Türkiye’ye desteği bununla sınırlı kalmayıp, siyasi alanda da yaşanıyor. Son 2 yıldır inişli çıkışlı birçok gelişmenin yaşandığı İdlib’e, 2018 yılında Rusya operasyon kararı vermişti. Ancak orada kazanım elde etmek isteyen ABD, Fransa, İngiltere ve Almanya gibi güçler “Bölgede kimyasal silah kullanılırsa karşılık veririz” açıklamasıyla Rusya’yı tehdit etmiş ve olası operasyonun önüne geçmişti. Geçen yıl yaşanan senaryonun aynısı bu yıl da yaşanırken, ABD ve Avrupalı güçler aynı açıklamayı tekrarladı. Bunun Rusya’ya uyarı şeklinde okunduğu belirtilirken, açıklamadan sonra Rusya ve Avrupalı güçlerin diplomatik görüşmeler gerçekleştirdiği kaydediliyor. Yapılan görüşmelerde İdlib’teki çatışmaların durdurulacağı yönünde anlaşıldığı savı öne çıkıyor.
MİT HTŞ VE DİĞER GRUPLARLA OTURDU
Öte yandan MİT, HTŞ ve diğer gruplarla kimi görüşmeler gerçekleştirdiği ifade ediliyor. Görüşmelerde Türkiye’nin Suriye rejimiyle ateşkese gideceği yönünde grupları ikna ettiği bildirildi. Bu durumun İstanbul seçimlerine kadar süreceği ve o güne kadar gruplara bölgedeki mevzilerini güçlendirmesi telkininde bulunulduğu da edinilen bilgiler arasında. Kaynaklar HTŞ başta olmak üzere bölgede sıkışan diğer silahlı gruplarında bu fikre sıcak baktığını ifade ediyor.
MİT VE REJİMİN GÖRÜŞMESİNDE NELER KONUŞULDU?
MİT’in gruplarla görüştükten sonra Suriye rejimiyle de görüştüğü biliniyor. MİT’in her iki güç arasında iletişim sağladığı ve taraflara birbirlerinin taleplerini ilettiği aktarıldı. MİT ve Suriye rejiminin görüşmesinde ele alınan konular arasında Suriye rejiminin yaşanan çatışmalar kapsamında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) bölgede bulunan askeri noktalarına dönük saldırılarının da ele alındığı bilgisine ulaşıldı. Türk heyetinin rejimle yaptığı görüşmede bundan sonra yaşanacak olası çatışmalarda birbirleriyle koordineli hareket etme önerisi yaptığı belirtildi. Rejim güçlerinin ise, Türk heyetinden bölgede bulunan HTŞ ve diğer gruplardan desteğini çekmesini istediği ifade ediliyor.
MA / Nazım Daştan