Neto'nun mücadelesi direnen halklara hala ilham veriyor

  • dünya
  • 11:45 10 Eylül 2021
  • |
img
ANKARA - Angola’nın ilk devlet başkanı olan ve 42 yıl önce yaşamını yitiren  şair ve doktor Agostinho Neto, hala sömürgeciliğe karşı savaş veren halklara ilham oluyor. 
 
Ülkesine yeni mezun bir doktor olarak gidip, devrimci bir önder olarak yaşayan ve Portekiz sömürgesinden kurtardığı halkının tanımıyla “Ulusal Kahraman” ilan edilen Agostinho Neto’nun yaşamı 10 Eylül 1979’da, Moskova’da son buldu. Angola’nın ilk devlet başkanı olan Neto, sömürgeciliğe karşı büyük bir irade ve kararlılıkla durdu. Siyah Kıta’ya armağan ettiği umut dolu şiirleri ve yazıları, en çok da özgürlüğe olan aşkı Neto’yu Afrika halklarının tarihinde ölümsüz kıldı.  
 
DOKTORLUKTAN HALK ÖNDERLİĞİNE 
 
1922'de, Protestan bir papazın oğlu olarak Angola'nın kuzeyindeki Bengo eyaletinde doğan Neto, 1947'de Coimbra Üniversitesi'nde tıp okumak için Portekiz'e geldi ve emperyalist sömürge karşıtı ajitasyonuyla Portekiz polisinin radarına girdi. Neto, daha sonra Afrika Portekizcesi konuşan kolonilerden genç devrimcilerin yanında sömürge yönetimine karşı çıktı. Angola'ya döndüğünde ise önce bir süre doktorluk yapan Neto, farklı gençlik örgütlerinde çalışmaya başladı ve rejimin baskısını ortaya çıkaran Afrika Deniz Kulübü'nü kurdu. 1956'da sömürge iktidarına karşı halk mücadelesi tüm hızıyla devam ederken bu iradeyi daha da güçlü bir biçimde ortaya koymak için kapsamlı bir örgütlenmeye ihtiyaç duyuldu. O yıl, Angola yurtsever örgütleri tarafından Angola'nın Kurtuluşu için Halk Hareketi (MPLA) kuruldu. 
 
SİLAHLI MÜCADELE BAŞLADI
 
MPLA, ulusal kurtuluş savaşının amasız parçası olan silahlı mücadeleye başladı. Neto’nun 1960’da savaş gerçekliği iyice kendini gösterdiğinde MPLA örgütün lideri oldu. Aynı yıl yaşanan çatışmalarda 30 sivil katledildi ve yüzlercesi yaralandı. Yaşananlardan sonra Neto, Yeşil Burun Adaları’na sürgüne gönderildi, arından Lizbon’da tutsak edildi. 
 
GERİLLA SAVAŞI KAZANDI 
 
İki yılın sonunda cezaevinden kaçan Neto, direnişe katılmak için ülkesine döndü ve halk savaşı daha da belirginleşti. MPLA gerillaları, eylemlerini pusu ve vur kaç gibi sınırlı bir taktiklerle yürütmesine rağmen oldukça ısrarlı tutumu büyük bir Portekiz gücünü püskürttü. Çok kayıp veren Portekiz ordusu 1974'te hükûmeti feshetti ve Angola'dan çekilme kararı aldı. Portekizler Kasım 1975'te kesin olarak geri çekildiklerinde, ülkede iç savaş hala sürmesine rağmen Sovyet ve Küba’nın desteğiyle sorunlar aşıldı. Yıllar süren savaş, Angola halkı ve gerillasının zaferiyle sonuçlanmış oldu ve MPLA ülkede yeni yönetimi kurdu. 1975’te ise Angola, Neto’nun başkanlığında bağımsızlığını kazandı. 
 
LENİN BARIŞ ÖDÜLÜ VERİLDİ 
 
1969-1970'te Afrika Yazarlar Birliği, her yıl Asyalı ve Afrikalı yazarlara verilen Lotus Ödülü’nü Agostinho Neto’ya verirken, yine 1975’te SSCB de Nobel Barış Ödülü’ne alternatif olarak verdiği Lenin Barış Ödülü’nü Neto’ya armağan etti. Neto, halkların kendi kaderini tayin edebilmesi için savaşan ve yaşamını ortaya koyan ölümsüz bir lider ve devrimciydi. 1979 sonbaharında kanser tedavisi için gittiği Moskova’da hayata gözlerini yumdu.
 
Neto’nun savaşı anlattığı “Ayrılık Öncesinde Veda” şiirinden bazı dizeler hala tüm sömürgeci karşıtlarının hafızalarında: “Yaşamdan korkmuyoruz/ Bu, ölümden de korkmuyoruz demektir/Biziz umudu Angola’nın / Ve bizim savaşımız/ Sana mutluluğu getirecektir!” 
 
BAĞIMSIZLIK SONRASI 
 
Neto ve gerillalar önderliğinde Angola bağımsızlığını kazandıktan sonra da yıllarca sömürgecilerle mücadele etmeye çalıştı, batı destekli örgütlere karşı savaş vermeye devam etti. 1980’lerde Güney Afrika Cumhuriyeti (GAC) ile yaşanan çatışmalar ülkenin en büyük sorunlarından biri oldu. ABD’nin aracılığıyla iki ülke arasında yürütülen görüşmeler, Küba askerlerinin çekilmesi ve Namibya'ya bağımsızlık verilmesi yüzünden çıkmaza girmişti. Angola, SSCB ile iyi ilişki yürütmesinin yanı sıra batı ülkeleriyle de “Batı Açılımı” perspektifinde siyaset yürütmekteydi. Bu strateji iç savaşın bitmesine engel olmadı. 
 
İç savaşın iki kutbu olan MPLA ve batı destekli Angola'nın Tam Bağımsızlığı İçin Ulusal Birlik (UNITA) 90’lı yıllarda da birbirleriyle çatışma halinde oldular. Şubat 2002'de hükümet güçlerinin UNITA lideri Jonas Savimbi’yi öldürmesi ile barış müzakereleri sonuç buldu. UNITA dağıtıldı ve antlaşmaya karşı çıkan yöneticileri yurt dışına gönderildi. Aynı yıl içinde BM güçleri de Angola’dan çıktı. 
 
İç savaşın ve sömürgeci güçlerin etkisiyle günümüzde fakir bir Afrika ülkesi olan Angola, son yıllarda özellikle petrol rezervlerinden elde edilen gelirlerle birlikte tüm ülkede yeniden yapılanma aşamasında.