TBB’den İliç Altın Madeni’ne karşı açıklama

img

ERZİNCAN- Erzincan İliç ilçesi sınırları içerisinde yer alan Maden şirketinin kapasite artışına karşı çıkan TBB, projenin durdurulması için ÇED Olumlu Kararı’nın iptali çağrısında bulundu.

Türkiye Barolar Birliği (TBB), Erzincan İliç ilçesine bağlı Çöpler Köyü mevkiindeki bulunan Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin bin 746,52 hektarlık alanda sürdürdüğü maden çalışmasını 2 katına çıkarmaya çalışmasına karşı yazılı açıklama yayınladı. 

Var olan madenin mevcut halinin felaket riski taşıdığı belirtilen açıklamada, “Yetmemiş, atık olarak depolanan malzemenin miktarını düşüren ve yine daha düşük proses suyu maliyeti çıkartan, atık depolama tesisinin çevresine, depolanan suyu daha çabuk buharlaştıran 10 adet vantilatörle havaya püskürtme sağlanmasına imkan verilmiştir. Bunun anlamı, kimyasallarla kirlenmiş suyun arıtılmadan, çevredeki canlıları düşünmeden doğrudan havaya püskürtülerek buharlaştırılmasıdır” bilgisi paylaşıldı.

ZEHİR

Projede zenginleştirme için siyanür, sülfirik ve nitrik asit kullanıldığının ifade edildiği açıklamada, “Proje sahası Türkiye'nin en büyük su toplama havzasına sahip Fırat Nehri'ne sadece birkaç yüz metre uzaklıkta, Munzur dağları ekosistemi içerisindedir. Munzur ve Fırat Havzası’nda zengin ve pek çoğu endemik bitki, hayvan varlığı olduğu bilimsel araştırmalarda ortaya konulmuştur. Hatta bitki çeşitliliği bazı Avrupa ülkelerindeki çeşitliliğe eşdeğer veya çok daha fazladır” denildi.

ÇED KARARI

Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi: “Ülkemizin de taraf olduğu Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunması Sözleşmesi, Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi, Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi gibi sözleşmeler gereğince korunan habitatlar ile çevrede yaşayan yurttaşlar ve flora, fauna varlıklarını içeren bölgenin zarar görmesine neden olacaktır. Deprem fay hattına çok yakın bu proje nedeniyle olası felaketlerin gerçekleşmemesi için ÇED Olumlu Kararının iptaline karar verilmesi hukukun gereği olduğu gibi, tüm yurttaşlarımızın en temel hak ve özgürlüklerinden olan sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının gereğidir.”