ODTÜ’lü biyolog: Yol yapılırsa Ankara kaybedecek

ANKARA - Gökçek’in başlattığı Yavaş’ın sürdürdüğü yolda uzun süredir ekolojik çalışmalar yürüten ODTÜ’lü akademisyen İbrahim Kaan Özgencil, “Bu yol yapılırsa ekosistem hizmetlerinin kalitesinde ve miktarında azalma olacak, Ankara kaybedecek” dedi.
 
Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) eski Başkanı Melih Gökçek döneminde çalışmalara başlanan 11 kilometrelik “Bilkent-İncek Bulvarı Çevre Yolu Bağlantısı” projesi, gelen baskılar üzerine durduruldu. “Rant yolu” olarak da adlandırılan yol projesinin çalışmaları mevcut Cumhuriyet Halk Partili (CHP) Belediye Başkanı Mansur Yavaş döneminde yeniden başlatıldı. Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) öğrencileri, 26 Temmuz’da sanal medya üzerinden bir paylaşım yaparak ODTÜ arazisi içerisinde bulunan ormanlık alanda yeniden çalışmaların başladığını duyurdu.
 
ODTÜ arazisinde 7 senedir izleme yapan, yol projesine ilişkin ve yolun geçtiği alanda bilimsel çalışmalar yürüten ODTÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Arş. Gör. İbrahim Kaan Özgencil, yapılması planlanan 11 kilometrelik 8 şeritli yolun olası ekolojik yıkımını Mezopotamya Ajansı’na (MA) anlattı.
 
 
‘MİRASI DEVRALIP DEVAM ETTİRİYOR’
 
Özgencil, yolun bilimsel açıdan yanlış olduğunu belirterek, bilim insanlarının bu yola karşı olduğunu söyledi. Yeni ABB yönetiminin Gökçek’in mirasını devraldığını ve devam ettirdiğini söyleyen Özgencil, şöyle konuştu: “Ben her platformda Mansur Bey’e, kurmaylarına, belediye meclisi üyelerine, imar dairesindeki başkanına kadar herkese bu yolun yanlış olduğunu anlattım. Benim görevim bu. Gökçek döneminde bu yol inşası başladığı anda ortalık ayağa kalktı. Siyasi görüşlerinden bağımsız, milletvekilleri, sağı, solu, merkezi demeden herkes oradaydı. Tüm muhalif kesim, şimdiki iktidarı desteklemeyen herkes oraya gitti ve orayı savundu. Bu olaylar olduğunda ben yolun zararı ile nasıl başa çıkabiliriz diye raporlar yazıyorum, okul yönetimine veriyordum, derleme makale yapıyordum. Fakat öyle olmadığını gördük. Ankara yerel yönetimimiz değiştiği zaman biz çok mutlu olmuştuk. Ben CHP binasının önüne gidip kutlama yaptığımızda kafamda tek bir şey vardı: ‘Bu yol inşaatı durdu, artık rahatım, beş yıl kafa dinleyeceğim.’ Şimdi bizim oylarımızla gelen, muhalif olması gereken yönetim ne yazık ki bu mirası devralıp devam ettiriyor. Mansur Bey’e oy vermiş seçmene partisinden ve siyasi görüşünden bağımsız şöyle bir çağrım olacak: O zaman yanlıştı, şimdi niye doğru? Yine yanlış. Ne yazık ki bu yanlış devam ediyor. Bir seçmen, bir vatandaş ve bir doğa bilimci olarak sesleniyorum: Şu anda bir yerel yönetici yanlış yapmak üzere. Bu yanlıştan dönmesi için biz de tepkimizi göstermeliyiz. Mansur Bey yaptıysa doğrudur, Melih yaptıysa yanlıştır diyemeyiz.”
 
‘ANKARA VE DÜNYA KAYBEDECEK’
 
Özgencil, ODTÜ ormanlarının Ankara’ya için önemine dair şunları söyledi: “Doğal alanların bizler için sağladığı hizmetler var. Biz bunlara ekosistem hizmetleri diyoruz. Bu ekosistem hizmetlerine biz bir fiyat etiketi takabiliyoruz. Bu hem para merkezli hem insan merkezli bir tanım ama biz ekologlar da paranın dilinden anlayan, yeşil deyince aklına dolar gelen insanlarla iletişim kurmayı sağlamak için böyle bir şey yapmışız. ODTÜ kampüsü, Ankara şehir merkezine en büyük ekosistem hizmeti sağlayıcısı. Buradaki doğal yaşam; iklim kontrolü, sel kontrolü, haşere kontrolü, hastalık yayılmasını engelleme, hava ve su temizliği, aklınıza gelebilecek, faydası olabilecek her türlü hizmeti sağlıyor. ODTÜ kampüsü sadece var olarak hem Ankara şehir merkezine hem de Türkiye’ye belki de yüz milyonlarca lira katkı sağlıyor. Daha da ötesi, ODTÜ kampüsündeki doğal yaşam dışarıya taşıyor. Burada doğan kuşlar, tohuma saçılmış bitkiler şehre yayılıyor. Buradaki çeşitlilik sürekli olarak şehri besliyor ve şehrin içindeki yeşil alanlarda, en küçük parklarda bile ODTÜ’den geldiğini bildiğim kuşlar ile karşılaşıyorum. Kendi sınırları dışına da çıkan çok büyük bir ekosistem hizmetleri var. Bu yol sonucunda burada yaşanacak şey bu ekosistem hizmetlerinin sekteye uğraması. Dışarısı 33 dereceyken kampüste havanın 29 dereceye düştüğünü görüyorum. Ormana gitseniz iki üç derece daha da düşecek. Sonra insanlar ‘Çok sıcak, bu seller niye oldu, yağmurlar niye oldu’ diyorlar. Birilerinin bunları anlatması gerekiyor; Beton, asfalt su emmiyor ısıyı da soğurmuyor. Bitkiler ısıyı soğurur. Yol yapılırsa bizler bu tür afetler ile daha çok karşılaşacağız. Bu yol yapılırsa ekosistem hizmetlerinin kalitesinde ve miktarında azalma olacak. Ankara kaybedecek, Dünya da kaybedecek”
 
‘KAZANÇLARI AZ, ZARARLARI ÇOK’
 
Özgencil, farklı alanlardaki uzmanların yolun şehir planlamacılığı ve ulaşım açısından herhangi bir önem taşımadığını söylediğini aktardı. Yolun yaratacağı ekolojik yıkımın çok büyük boyutlarda olacağını belirten Özgencil, “Burada, bizim kampüsümüzde nesli küresel ölçekte tehlike altında olan canlılar var. Bildiğimiz kadarıyla 249 tane kuş türümüz var. Türkiye'nin yüzölçümünün yüzde 0.003’i gibi bir şeyini oluşturan küçücük ODTÜ’de Türkiye’deki kuşların yarısından fazlası ürüyor. Bu türlerden 6 tanesinin nesli küresel ölçekte tehdit altında. Kimisi göç etmek için, kimisi kışın, kimisi üremek için buraya geliyor. Burada her mevsim küresel ölçekte önemli bir yaşam alanıyla karşı karşıyayız. Bu yapılacak yol da ne yazık ki hem ihtiyaçların çok üzerinde bir çapta planlanmış, sekiz şeritli bir yol. Küçük yollar için bile hesaplanmış, yolun her iki yanına 2.4 kilometre bir etki alanı var. Bunun yaratacağı ekolojik etki alanını düşünürsek birçok canlı grubu etkileniyor. Böceğinden karasal memelisine kadar her şey, herkes etkileniyor. İnsan sağlığını da olumsuz etkiliyor. Burada insanlar da yaşıyor, bölümlerimiz var, ders yapıyoruz. Getireceği etkiler hem ekolojik olarak hem de insanlar için çok kötü olacak. Kazançları tartışılacak kadar azken zararları çok büyük olan bir yol” diye konuştu.
 
‘BELEDİYENİN GİTMESİ GEREKİYOR’
 
Özgencil, bu yıl içinde yaptığı gözlemlere göre, söz konusu yolun yapıldığı alana yeni kuş türlerinin yerleştiğini aktardı. ABB’nin acilen alandan çekilmesi gerektiğinin söyleyen Özgencil, son olarak şunları ekledi: “Bu yol özelinde de izleme çalışmaları yaptık, raporlar yazdık ve bu sene ilk defa yeterince oturduğunu düşündük ve oradaki yaşam alanını etraflıca çalıştık. Birikmiş çok verimiz var. Kuşların üreme döneminde yolun en başından en sonuna kadar yürüdük. Orada bulduğumuz kuşların ODTÜ’nün başka hiçbir yerinde olmadığını gördük. ODTÜ’de tükendiğini düşündüğümüz, dağ taş ardağımız 3 tane kuş -hatta 4 oldu- sadece orada görülüyor. Çünkü ODTÜ’de ağaçlandırmaya bağlı çok ciddi bir bozkır kaybı var. Bozkırlık alanda yaşayan bazı kuşlarımızı artık kaybetmeye başladık. Çok fazla ağaçlandırma da ekolojik açıdan çok kötü ve ODTÜ’de çok fazla kayalık alanımız yok. Orada açılan alanda oluşan doğal yaşam alanları yerden çıkan pınarlar, küçük göletler öyle güzel yaşam alanları oluşturmuş ki oraya yeni yeni hayvanlar yerleşmiş ve ben sadece kuş gözüyle baktım. Yanıma başka canlı gruplarını çalışan hocalar gelse onlar da çok enteresan şeyler rapor ederdi. Dolayısıyla şu anda açılan bölgenin rehabilite edilmesine bile gerek yok. Öyle bıraksak yeter. Doğa biz ona biraz zaman verirsek hemen orayı geri alır. Kuşlar gelip yerleşmiş. Muhteşem bir alan oluşmuş. Biz o yolun sonuna geldiğimizde ‘Aslında bunlar, bu kayalıkları ortaya çıkararak, bu dereleri istemeden açarak belki bir çeşitlilik yaratmış olabilir bu yolda’ dedik. Buna benzer kayalık yaşam alanı yok şu anda ODTÜ’nün başka yerinde ve öyle bırakılması gerekiyor. Dolayısıyla şu anda belediyenin yapması gereken şey derhal oradaki tüm işlemlerini sonlandırıp, dışardaki çitleri onarıp, orayı da öyle bırak. Özet olarak, pılını pırtını toplayıp gitmesi gerekiyor.”