Gümüşdereliler: Mermer ocakları doğa katliamına neden olacak

DENİZLİ - Tavas ilçesine bağlı Gümüşdere Mahallesi'nde yapılmak istenen mermer ocaklarını karşı çıkan köylüler, çalışmaların başlaması halinde doğa katliamının yaşanacağı uyarısında bulundu. 
 
Denizli'nin Tavas ilçesine bağlı Gümüşdere Mahallesi’nde bulunan ve yapımı devam eden maden ocaklarının yapımı, bölge halkının tepkilerine rağmen devam ediyor. Gümüşdere sakinleri, 2019’da ruhsatlandırma işlemlerinin başlamasından bu yana mermer ocaklarına karşı mücadele ediyor. 2019 ile 2021 yılı arasında mahallede mermer ocağı kurulması için 5 şirkete 7 ruhsat verildi. 900 dönümlük bir alanı kapsayan bölgede yapılması planlanan ocaklar, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) zorunluluğu nedeniyle 24 dönümlük parçalara bölündü. Ruhsatlandırma sonrası 1 Ocak’ta yol çalışmaları başlarken, diğer alanların ise proje aşamasında olduğu öğrenildi. 
 
Türkiye'nin 3’üncü, Ege'nin en büyük obruğu olan Gümüşdere Obruğu ve köy etrafında bulunan kaya mezarlar, mermer ocağı nedeniyle risk altına girdi. Aynı zamanda bölgenin doğal yapısına da zarar verecek olan ocaklar, canlı yaşamı için ciddi riskler barındırıyor. Yine köyün etrafını saracak şekilde farklı alanlarda mermer ocaklarının açılacak olması, köyde tek geçim kaynağı olan tarım ve hayvancılığın da önüne geçmiş olacak.
HAYVANLICILIĞI ETKİLEYECEK
 
Köy sakinlerinden Hıdır Övünç, mermer ocaklarına ruhsat verme işleminin 2019 yılında başladığını anımsatarak, buna karşı hukuki süreç başlattıklarını ve bu sürecin hala devam ettiğini söyledi. Ocakların hayvancılık yapılan bölgelere açıldığına dikkat çeken Övünç, şöyle devam etti: “Biz nerede hayvancılık yapacağız? Tarım Bakanlığı, ‘tarım hayvancılık’ yapın diyor. Ama Enerji Bakanlığı gelip burada mermer ocağına izin veriyor. Ova’mızda tütün, lavanta, kekik ve buğdayımız var. Bize bunu yapın derken neden mermer ocağına izin veriyorlar?” diye sordu.
 
SU KAYNAKLARI KURUYACAK
 
Övünç, mermer ocaklarının çalışması durumunda su kaynaklarının tamamen kuruyacağını ve köylerinde bulunan tarihi alanların yok edileceğini belirterek, “Bu alanda ÇED ihtiyacı yok diyen zihniyet gelip incelemiş mi? Köylüyle konuştu mu, muhtarın haberi var mı? Ankara’dan 'ÇED raporu gerekli değildir' raporunu veriyorlar" diyerek tepki gösterdi. 
 
EKO-SANAT PROJESİ
 
Bir diğer köy sakini Derya Bardakçı, Antalya'dan gelerek 1 yıl önce köyüne yerleştiğini, burada ‘eko-sanat’ köy projesinin oluşumu için çalışmalara başladığını ancak mermer ocaklarının bu çalışmasına büyük engel teşkil edeceğini ifade etti. Bardakçı, “Benim yüzde yüz doğal organik ve sağlıklı ürünler yetiştirmem için köyümün havası, toprağı iyi kalitede olması gerekiyor” dedi.
 
EKOLOJİK TARIM 
 
Gümüşdere köyünün ahlat ağacı ile bilindiğini söyleyen Bardakçı, bu ağaçlar üzerinden aşılama yaparak farklı meyve türleri ile bir bahçe oluşturmak istediğini dile getirdi. Bardakçı, “Toprağımız deşti ürün üreten ender toprak çeşididir ve yüksek oranda gerçekleştirebiliyor. Şuan bir dönümlük bostanım var. İçinde kavun, karpuz, börülce ve deşti domates var. Hiçbiri dikildikten sonra sulanmadı. Bunu köyün içerisinde yaygınlaştırıp bütün köylünün bu proje kanalına üretip kooperatif kanalıyla da satış durumuna dönüştürmektir. Ben sanatçıyım hem ekolojik tarım hem de sanat üretmek istiyorum” ifadelerini kullandı.
 
DOĞA KATLİAMI
 
Köylerinin etrafını saracak şekilde birçok mermer ocağına ruhsat verilmesine tepki gösteren Bardakçı, bu durumda tarımsal alanlarının zarar göreceğini vurguladı. Bardakçı, “Ova’mız bu dağların içerisinde küçük bir ova. Bu ocaklar çalışmaya başladığında otomatikman bizim tarımsal alanlarımız da zarar görecek. Belli bir süre sonra toprak üretme kapasitesini tüketmeye başlayacak. Tüketmeye başladığı zaman insanların geçim kaynakları sıkıntıya girmiş olacak. Bu durum kendi içerisinde kangren oluşturan bir kriz yaratacak, o raddeye geldiğinde bir doğa katliamı yaşanacak. Bunun olmasını istemiyoruz” diye belirtti. 
 
'KÖYÜMÜZDE MERMER İSTEMİYORUZ'
 
Gümüşdere köy muhtarı Mehmet Canatan da, köylerinde açılmak istenilen mermer ocaklarını istemediklerini dile getirerek, “Köyün yüzde 30’u hayvancılıkla geçiniyor. Bütün bu dağlara mermer ocağı açıldığında, köylü nereye gidecek? Dağda mermer ocağı açıldığında Ova’mız işe yaramaz hale gelecek. Köyümüze sahip çıkıyoruz. Mermer ocağı istemiyoruz. Mermer ocağına karşı herkesten yardım istiyoruz” diye seslendi. 
 
MA / Delal Akyüz